Aşçılık Eğitimlerindeki Ve Çalışan Aşçıların Yanındayız

 Aşçılık Eğitimlerindeki Ve Çalışan Aşçıların Yanındayız

YUSUF KATRAĞ

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şubesi Yönetim Kurulu ve Kadın Kolları üyeleri, Antalya’daki eğitim çalışanı aşçıları ve aşçı yardımcılarını dinledi. Aşçı ve aşçı yardımcılarının görev tanımlarının biran önce yapılması ve sosyal haklarının verilmesi gerek...

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şubesi Yönetim Kurulu ve Kadın Kolları üyeleri, Antalya’daki eğitim çalışanı aşçıları ve aşçı yardımcılarını dinledi. Aşçı ve aşçı yardımcılarının görev tanımlarının biran önce yapılması ve sosyal haklarının verilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Oğuz Öztürk, her zaman yanlarında olduklarını vurguladı.

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 4/B statüsünde ataması yapılan, Antalya merkez ve ilçelerinde pansiyonlu okullar ve proje okullarında 3 Ocak 2022 tarihinde sözleşme imzalayarak göreve başlayan lisans ve ön lisans mezunu aşçı ve aşçı yardımcısı 136 personelin, çalıma hayatında karşılaştıkları sorunları ve sosyal haklarıyla ilgili hafta sonu Cumartesi günü Antalya Büyükşehir Öğretmenevi’nde istişare toplantısı düzenledi. 

Antalya merkez ve ilçelerden aşçı ve aşçı yardımcılarını temsilen 50 kişilik bir grupla toplanarak çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlar ve sosyal hakları konusunda taleplerini dinlediklerini bildiren Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “Bu sorunların çözüme kavuşturulması için Türk Eğitim Sen olarak her zaman sorunlarının takipçisi olacağız. Çözüm olana kadar eğitim çalışanı aşçı ve aşçı yardımcısı arkadaşlarınızın yanındayız. Biz Türk Eğitim Sen’iz. Türkiye'nin sendikasıyız. Eğitim çalışanı arkadaşlarımızın derdi bizim derdimizdir. Birlikte başaracağız. Sendikamıza üye olarak destek veren her arkadaşımıza ayrı ayrı teşekkür ederiz” dedi.

“MOBBİNG UYGULANDIĞI ANLAŞILIYOR”

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı pansiyonlu okullar ve proje okullarında aşçılık mesleği hakkındaki hizmetlerinin daha önceleri İŞKUR aracılığı ya da okul idarelerinin kendi imkanları ile çalıştırdıkları personellerle yürütüldüğünü hatırlatan Öztürk, “Daha önceden bu kişilere aşçılık eğitimlerindeki ve aşçı yardımcılığı dışında görevler de verip çalıştırdıkları, bu alışkanlıklarını da atanan aşçı ve aşçı yardımcılarından da bekledikleri, yapmamaları durumunda sözleşmelerinin yenilenmeyeceği yada sürüleceğini söyleyerek mobbing uygulandığı anlaşılmakta” diye konuştu.

“KONUNUN TAKİPÇİSİYİZ”

Toplantıda, aşçı ve aşçı yardımcılarına Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 4/B statüsünde çalışan personelin kadro ve görev tanımlarının yapılarak, çalışma saatleri, hafta sonu tatilleri, yıllık izinleri, atama ve yer değiştirme, kıyafet yardımı, fazla çalışma ücretleri, bayram tatilinde çalıştırılmaları karşılığında verilecek ücretler gibi hiç bir haklarının ödenmediğinin belirtildiğini kaydeden Öztürk, 25 Kasım 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmi Okullarda Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği”ne dikkat çekti. 

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi okullarda yatılı okuma imkanı sağlamak üzere, parasız yatılı okumaya hak kazanan öğrencilerle, paralı yatılı okumak isteyen öğrenciler için açılan pansiyonların yönetimine ilişkin esasların düzenlendiği Yönetmelikte aşçı ve aşçı yardımcılarının görevlerinin tanımlandığına işaret eden Öztürk, şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu kararı ile düzenlenen yönetmelikle belirlenen görev tanımları içinde idarenin istediği başka görevleri kapsamıyor. Aşçı ve aşçı yardımcısı eğitim çalışanlarını haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz bırakanları uyararak, ilgili Bakanlıkların aşçı ve aşçı yardımcısı eğitim çalışanlarının kadro tanımı ve sosyal haklarının karşılanması hususunda Türk Eğitim Sen olarak gerekli çalışmalar yaparak konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”

“BİRAN ÖNCE GÖREV TANIMI YAPILMALI”

Eğitim çalışanı aşçı ve aşçı yardımcısı çalışanların sorunlarının anlatmakla bitmeyecek kadar çok olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları dile getirdi:

“Sendika olarak yanlarında olduk ve olmaya devem edeceğiz. Sorunlarını birlikte çözeceğiz. Gastronomi ve mutfak sanatlarında Acil olarak iş tanımlarının yapılması ve gelecek kaygısı olmadan meslek onuru ile mutlu bir şekilde geleceğimizi emanet edeceğimiz kıymetlerimiz olan çocuklarımıza sağlıklı hijyenik yemekler yapabilmeliler. Çok önemli olan hijyen kurallarına uymaları için mutfaklarının olması gerektiği gibi olması sağlanmalı, mesai saatleri belirlenmeli ve dinlenme ile çalışma saatleri belirlenmeli. 

MEBSİS ve YÖKSİS sistemlerinde hizmetli görünmelerinin düzeltilmesi, uygulamalı meslek lisesi okullarında döner sermaye amaçlı atanmış aşçı ve aşçı yardımcılarından yararlanılmaması, ambar memurunun olmadığı okullarda görevlerinin aşçının değil, pansiyondan sorumlu müdür yardımcılarının görevi olduğu, yıllık izinleri ile tatil günlerinin ne zaman olduğunu bilmeyen fazla mesai saatleri sürekli olarak artan kısacası amirinin verdiği görevleri yerine getirir gibi içinde her işi barındıran bir meslek çalışanı mutsuz başarısız ve sağlıksız olur.

Düşünün bir kere yemek mi yapacak, bulaşık mı yıkayacak, tabak mı toplayacak, masa mı silecek, yarın ne yemek yapacağını mı planlayacak, alış veriş için pazara mı gidecek, okul çalışanlarına çay mı yapacak, makam odalarında çiçekleri mi sulayacak? Aşçı ve aşçı yardımcısı arkadaşlarımızın şikayetleri ileride ne olur bilemiyoruz ama biz Antalya’dan aşçı ve aşçı yardımcısı arkadaşlarınızın sesi olarak haykırıyoruz. 

Bir an önce görev tanımı yapılmalı ve üniversite bitirmiş yeni işe başlayan bu gençlerimiz devletimize küstürülmemeli.

Kaynak: Antalyasonhaber

Geleneksel Türk mutfağında en iyi kebab tarifleri

Geleneksel Türk mutfağında en iyi kebab tariflerinden seçme kebaplar... peki en iyi kebablar hangileridir? En iyi kebaplar yapılırken nelere dikkat edilir? En meşhur yöresel kebabları evinizde yapabilmek için Türk mutfağı şeflerinin özel tariflerinden faydalanmak istermisiniz?

İşte sizlere şeflerin özel kebap tariflerinden Türk mutfağında en sevilen kebapların evde yapılabilecek özel kebab tarifleri....

Tokat Kebabı...

Tokat'ta yetiştirilen sebzelerle, yaylalarında otlatılan kuzuların etinden yapılan coğrafi işaretli Tokat kebabı, kentin gastronomi turizminde öne çıkan lezzeti olarak ilgi görüyor.

Tokat'ta yetiştirilen sebzelerle, yaylalarında otlatılan kuzuların etinden yapılan coğrafi işaretli Tokat kebabı, kentin gastronomi turizminde öne çıkan lezzeti olarak ilgi görüyor.Kenti ziyaret edenlerin tatmadan ayrılmadığı Tokat kebabının geçmişinin yaklaşık 300 yıl öncesine dayandığı biliniyor.

Tokat'ın yaz güneşinde kızaran domatesleri ile yaylalarında kekikle beslenen kuzuların etinin, en üste kuyruk yağı geçirilen şişlerde, patlıcan, sarımsak ve biberle özel fırınlarda odun ateşinde pişirilmesiyle yapılan Tokat kebabı, 6 yıl önce coğrafi işarete de sahip oldu.

Tokat Kebabı...

Tokat kebabının lezzetinin en önemli sırrı ise tarlada yetişen sebzelerin mevsiminde tüketilmesi. Kebap ustası Tokat denince akla kebabının geldiğini söyledi.Tokat kebabında kullanılan tüm sebzelerin kentin verimli topraklarında yetiştirildiğini vurgulayan Yılmaz, "Kebabımızda kuzunun da her tarafını kullanmıyoruz. 

But ve pirzola dediğimiz bölümü kullanıyoruz. Yaylada yetişen kuzular. Kebabımızın kendine özgü ocağı var. Kebabımız her yerde ve her ocakta hazırlanmıyor. Kendini özgü odun ateşinde hazırlanıyor." dedi.

Kebabın hazırlanmasının yaklaşık yarım saat sürdüğünü anlatan Yılmaz, şunları dile getirdi:"Şişe önce kuyruk yağını geçiriyoruz. Pişerken kuyruk yağındaki lezzet hepsine akıyor. 

Tokat Kebabı...

Tokat kebabının lezzeti birçok yere yayılmış durumda. Gurbetçilerimiz memleketlerini özledikleri kadar Tokat kebabını da özlüyorlar. Bu lezzet için 500 kilometre yol değiştiren insanlar var. 500 kilometre sadece bu lezzeti tatmak için Tokat'a gelen insanlar var. 

Tokat kebabını mayıs ayında yapmaya başlıyoruz, ekim ayının sonuna kadar devam ediyoruz."Fırında asılarak pişirilen sebzeler ve et, fırının altından toplanan yağın üzerlerine gezdirilmesinin ardından tepsiyle servis ediliyor.

Adı tüm dünyada Türk mutfağıyla birlikte anılır kebabın. Haksız da değildir hani zira ülkemizin dört bir yanında çeşit çeşit kebaplar yapılır. Adana’yı Urfa’yı herkes bilir de daha az bilinen enfes kebaplarımız da var. Mesela Tokat kebabı… Kuzu eti ve sebzelerle yapılan Tokat kebabı, çok fazla uğraşmadan nefis bir et yemeği hazırlamak isteyenler için çok uygun. Gelsin öyleyse Tokat kebabı tarifi…

En Eski Kebab Tariflerinden Tokat Kebabı Nasıl Yapılır?

Yöresel Kebab Çeşitlerinden Tokat Kebabı Yapımı İçin Malzemeler

*     500 Gram Kuzu But Eti

*     3 Adet Patlıcan

*     1 Adet Patates

*     4 Adet Yeşil Biber

*     2 Adet Domates

*     4 Diş Sarımsak

*     Yarım Çay Bardağı Zeytinyağı

*     1 Silme Tatlı Kaşığı Tuz

Tokat Kebabı Tarifi Yapılış Tarifi;

* Etleri iri iri doğrayıp tuzlayın.

* Patlıcanları alaca soyup patlıcanın büyüklüğüne göre, enine ikiye ya da üçe kesin ve iri iri dilimleyin.

* Doğradığınız patlıcanları tuzlu suya koyup kenara alın.

* Patatesleri soyup D şeklinde ince ince dilimleyin.

* Domatesleri küp küp doğrayın. Sarımsakları soyun ama bütün kalsınlar.

* Yuvarlak bir fırın tepsisine, bir patlıcan, bir et, bir patates olarak yerleştirin. Ortada kalan boğluğa domatesleri ve sarımsakları yerleştirin.

* En üste de biberleri dizip üzerine yarım çay bardağı zeytinyağı gezdirin ve tuz serpin.

* Fırını 220 dereceye ayarlayıp önceden ısıtın. Tepsiyi 1 saat fırında pişirin.

* Ardından çıkarıp sıcak sıcak servis edin...

Urfa'da En İyi Ciğer Kebabı Nasıl Yapılır?

Urfa Ciğer Kebabı, kendine has üretim yöntemi, yapımının uzun zaman alması, zahmetli olması, ustalık gerektirmesi ve lezzetiyle tanınmıştır. Şanlıurfa’nın vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan Urfa Ciğer Kebabı, kahvaltının yanı sıra, öğlen, akşam ve sahur yemeklerinde sofralardan eksik olmaz. 

Her zaman zevkle yenilen Urfa Ciğer Kebabı özellikle ramazan ayında en çok tüketilen yemeklerin başında gelmektedir. 

Urfa'da En İyi Ciğer Kebabı Nasıl Yapılır?

Üretim tekniği, ustalık ve Şanlıurfa Biberi’nin kullanılması Urfa Ciğer Kebabı yapımındaki en önemli faktörlerdendir. Ürün fındık büyüklüğünde kesilen kuzu karaciğeri ve aynı kuzuların kuyruk yağı kullanılarak odun kömüründe pişirilen bir kebap türüdür. Kebap pişerken Şanlıurfa Biberi ve tuz karışımı eklenir.

En İyi Sakatat Yemeklerimizden Urfa Ciğer Kebabı İçin Gerekli Malzemeler:

*     1 Kilogram Taze Kuzu Karaciğeri

*     250 Gram Kuzu Kuyruk Yağı

*     1 Yemek Kaşığı Şanlıurfa Biberi

*     10 Gram Tuz

*     Odun Kömürü

*     Ciğer Kebabı Şişleri

Urfa Ciğer Kebabı Sunumunda:

Urfa'da En İyi Ciğer Kebabı Nasıl Yapılır?

*     Közlenmiş Taze Biber

*     Kuru Soğan

*     Maydanoz

*     Nane

*     Açık Ekmek (Lavaş) Ya Da Yufka Ekmek (Sac Ekmeği),

*     Limon

*     Şanlıurfa Biberi

*     Ayran

En İyi Sokak Lezzetlerinden Urfa Ciğer Kebabı Yapılışı:

Kuzu karaciğeri fındık büyüklüğünde küpler halinde doğranır. Kuzuların kuyrukları kuyruklar ciğerlerden biraz daha küçük olacak şekilde doğranır. Kebap şişinden daha ince ve kısa olan özel ciğer kebabı şişlerine; bir ciğer + bir kuyruk + iki ciğer + bir kuyruk + bir ciğer saplanır. Toplamda bir ciğer şişine 4 adet ciğer parçası, 2 tane kuyruk parçası saplanır.

Mangalda önceden hazırlanan odun kömürü ateşi kor haline gelince şişler kor ateş üzerine konulur. Pişme esnasında ciğerlerin üzerine (önceden bir kapta hazırlanarak karıştırılan) Şanlıurfa Biberi ve tuz karışımından serpilerek mangalın üzerine tekrar konur, şişleri çevrile çevrile pişirilir. Pişen ciğerler; açık ekmeğinin (lavaş) veya yufka (sac) ekmeğinin arasına şişler ciğerden çekilerek servis yapılır. 

Urfa'da En İyi Ciğer Kebabı Nasıl Yapılır?

Açık ekmek (lavaş) ya da yufka (sac) ekmek ile yapılan dürüme mevsimine göre; maydanoz, kuru soğan, nane, tuz, közlenmiş taze biber (isot) eklenir ve C2000/005 tescil numarasıyla coğrafi işaret olarak tescilli Şanlıurfa Biberi serpilerek (arzuya göre limon sıkılarak) sıcak olarak, kulplu kalaylı bakır tasta sunulan ayran eşliğinde yenilir. 

Urfa Ciğer Kebabı yapımının ustalık gerektirmesi ve kullanılan Şanlıurfa Biberi’nin kattığı lezzetle tanınmıştır. Üretimdeki ustalık ve yöre insanının kültürüyle iç içe olması sebepleri ile de Şanlıurfa ile özdeşleşmiştir.

Kebab Tariflerinden "Manisa Kebabı" Nedir? Nasıl Yapılır?

Manisa kebabı nedir? Yöresel mutfaklarımızda en iyi lezzetlerden Manisa kebabı nasıl yapılır? Manisa kebabının tarihi nedir? Geleneksel Türk mutfağında en iyi Kebab tariflerinden Manisa kebabının özellikleri nelerdir?

Yöresel Kebab çeşitlerimizden Yöresel mutfaklarımızda Manisa kebabında hangi malzemeler kullanılır? Manisa kebabında hangi etler kullanılır? Türk mutfağı yemek arşivinde en meşhur kebablardan Manisa kebabının sosu nasıl yapılır? En farklı Ramazan lezzetlerimizden Manisa kebabı iftar sofralarını süslemeye devam ediyor.

Manisa’nın vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan ve kente gelen ziyaretçilerin tadına bakmadan dönmediği Manisa kebabı, Ramazan ayında da iftar sofralarının vazgeçilmezi oldu.

Normal kebap boyutlarından daha küçük şekilde hazırlanan ve lezzetini Ege Bölgesi'nin eşsiz tereyağından alan Manisa kebabı, Ramazan’da da büyük ilgi görüyor. Manisa’nın en eski kebap restoranlarından olan Kebapçı Ali’nin ustası İbrahim Onaylı, Manisa kebabının tarihini ve tarifini anlattı.

Ramazan ayında da Manisa kebabına ilginin yoğun olduğunu vurgulayan İbrahim Onaylı, “Manisa kebabımızın hikayesi yaklaşık 100 öncesine dayanıyor. Manisa Kebabını ilk olarak dedem İbrahim usta yapıyor, daha sonra babam ve arkasından son olarak bana miras kalıyor. 

Tabi bu arada dedemin kalfaları ve çırakları da mekan açarak onlar da bu lezzeti devam ettiriyorlar. Manisa’ya şehir dışından gelen vatandaşlara da ikram ediyoruz" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Kebab Tariflerinden "Manisa Kebabı" Nedir? Nasıl Yapılır?

"Manisa kebabımızın en büyük özelliği eti ve tereyağı. Kıymamızı dana ve kuzu eti karışımından elde ediyoruz. İçinde katkı malzemesi yoktur. Meşe kömürü ateşinde pişirerek, bakır tabaklarda servis ediyoruz. Biz özellikle tulum tereyağı kullanıyoruz."

"Kömürde pişirdikten sonra kızgın olan tereyağını da kebabımızın üzerine döküyoruz. Bir porsiyonu bir kişiyi rahatlıkla doyurur. Yoğurtlu soslu olarak da servis ediyoruz. Son zamanlarda glüten hassasiyeti olan çölyak hastaları için de glütensiz kebap yapıyoruz. Isıtılmış bakır tabaklarda servis ediyoruz ki hem tereyağı donmuyor hem de görüntüsü de daha güzel oluyor.”

Manisa Kebabı Tarifi:

Kebab Tariflerinden "Manisa Kebabı" Nedir? Nasıl Yapılır?

Manisa Kebabında Kullanılan Malzemeler Nelerdir?

*     2/3 Dana Eti, 

*     1/3 Kuzu Eti, 

*     Tereyağı, 

*     Sumak, 

*     Tuz, 

*     3 Domates, 

*     5 Yeşil Biber, 

*     1 Kuru Soğan 

*     Maydanoz 

Manisa Kebabının Yapılış Tarifi:

Kebab Tariflerinden "Manisa Kebabı" Nedir? Nasıl Yapılır?

Dana ve kuzu eti karışık olarak çift kıyılmak suretiyle kıyma haline getirilir. Tuzlanıp iyice yoğrularak şişlere düzgün ve fazla kalın olmayacak bir şekilde sarılır.

Şişlere sarılan kebaplar odun kömürü ateşinde pişirilirken, pideler de ayni ateşte ısıtılarak hafif kızartılır. Domates ve biberler de aynı ateşte hafif közlenir. Kızaran pideler servis tabağına alınarak kare kare kesilir. Pişmiş olan kebaplar da şekilleri bozulmadan düzgün bir şekilde pidelerin üzerine alınır.

Kızdırılmış tereyağı gezdirilir, sumak serpildikten sonra közlenmiş domates ve biberle süslenip, soğan salatası ile birlikte servis edilir.

Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun...

En İyi Kebaplardan Beyti Sarma & Beyti Kebab Nasıl Yapılır?

Evde Beyti Sarma & Beyti Kebab Nasıl Yapılır? Beyti sarma yapmak için şeflerin özel kebab tariflerinden faydalanmak istermisiniz? Bu güne kadar evinizde Geleneksel Türk mutfağındaki en farklı kebab tariflerinden hangilerini yaptınız? 

Yöresel mutfaklarımızda birbirinden güzel kebab tarifleri ve nefis yöresel lezzetlerin sofralarınızda yer almasını istemez misiniz? Türk aşçı haberleri olarak sizler için hazırlamış olduğumuz mutfak haberlerinde 76 ayrı yemek kategorilerinde mutlaka size özel yemek tarifleri bulacaksınız…

Beyti Sarma & Beyti Kebab Tarifi İçin Malzemeler

Beyti Sarma & Beyti Kebab Lavaşı İçin:

*     7 su bardağı un

*     2,5 su bardağı ılık su

*     1 paket instant maya

*     3 yemek kaşığı zeytinyağı

*     2 çay kaşığı tuz

Beyti Sarma & Beyti Kebab Köftesi İçin:

*     2 adet yumurta

*     2 adet orta boy soğan

*     4 diş sarımsak

*     2 çay bardağı galeta unu

*     2 çay kaşığı kimyon

*     2 çay kaşığı karabiber

*     2 tatlı kaşığı tuz

*     2 yemek kaşığı zeytinyağı

*     500 gram kıyma

Yöresel mutfaklarımızdaki En İyi Lezzetlerden Beyti Sarma & Beyti Kebab Sosu İçin:

*     2 yemek kaşığı tereyağı

*     1,5 yemek kaşığı domates salçası

*     2 yemek kaşığı su

*     2 tatlı kaşığı biber salçası

*     2 kase sarımsaklı yoğurt

Beyti Sarma & Beyti Kebab Tarifinin Püf Noktası Nelerdir?

Ilık su kullanmak özellikle kış aylarında mayalanma sürecini kısaltacaktır. Instant maya için, yaş maya ve kuru maya da olduğu gibi aktivasyon süresine ihtiyaç yoktur. Bu sebeple direkt hamura ilave edebilirsiniz.

Beyti Kebabı Tarifinin Pişirme Tekniği 

Dilerseniz hazır yufka veya lavaş kullanabilirsiniz. Lavaşı pişirmek için tavanızı bir peçete yardımıyla yağlayabilir ve hafif yağlı tavada çevire çevire pişirebilirsiniz.

Beyti Sarma & Beyti Kebab Lavaşın Hazırlanışı:

Unu bir kaba eleyin ve en son tuz ilave edilecek şekilde bütün malzemeleri ekleyin. Pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar yoğurun. Yoğurduğunuz hamuru 30 gr'lık bezeler olacak şekilde porsiyonlayın.

Porsiyonladığınız hamur bezelerinin üzerini nemli bir bez veya streç filmle örtecek şekilde nazikçe örtün. Mayalanan hamurları hafif unlayarak incecik olacak şekilde merdane yardımıyla inceltin. İncelttiğiniz hamurları yağsız teflon tavada veya sacın üzerinde pişirin ve soğuması için dinlendirin.

Beyti Sarma & Beyti Kebab Sosun Hazırlanışı:

Tereyağını eritin. Domates ve biber salçasını ekleyin. Suyu da ilave edip 1-2 dakika fokurdayana kadar karıştırın.

Beyti Kebabı Köftenin Hazırlanışı:

Fırını 180 dereceye ayarlayın. Soğan ve sarımsağı rondodan geçirin ve suyunu süzün. Kıymayı bir kaba alın. Soğan ve sarımsağı ekleyip hafif karıştırın. 

Galeta unu, yumurta, zeytinyağı ve baharatları ekleyin. Malzemelerin hepsi birbirine karışacak şekilde yoğurun. Streç filme sarın ve buzdolabında 15 dakika dinlendirin.

Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dinlenen köfteleri uzun ince incelterek (kebap şeklinde) dizin.

Dilerseniz bu aşamada şişe dizerek de pişirebilirsiniz.

Köfteleri iyice pişirin.

Pişen köfteleri daha önceden hazırlandığınız lavaşlara sarın ve dilerseniz yuvarlak halkalar şeklinde dilerseniz de verev olacak şekilde dilimleyin.

Dilimlediğiniz kebapları tabağa dizin. İsterseniz tabağa dizmeden 5-10 dakika daha fırınlayabilirsiniz.

Üzerine hazırladığınız yoğurt sosu ve salçalı yağlı sosu dökerek sunumunuzu yapabilirsiniz. İşte bu kadar, afiyetler olsun!

Beyti Sarma & Beyti Kebab Servis Önerisi

Köfteleri pişirirken yanına domates ve biber ilave ederseniz sunum yaparken tabağınızı renklendirebilirsiniz.

Seki Oğlak Kebabı (Tandır Kebabı)...

"Selma ATABEY"

Muğla yemek kültürü, Geleneksel Türk mutfağı ve yöresel mutfaklarımızda araştırmaları ile gizli kalmış unutulan lezzetlerimizi gün yüzüne çıkararak mutfak kültürümüze yeni lezzetler kazandıran Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim üyesi ve Mutfak araştırmacısı şef "Selma Atabey"e teşekkür eder çalışmalarında ve kariyerinde Türk aşçı haberleri olarak başarılar dileriz.

Seki Oğlak Kebabı...Mutfak araştırmacısı şef "Selma Atabey'in yorumu ile Seki Oğlak Kebabı...

Muğla deniz kenarında olunca özellikle deniz ürünleri ve balık tüketilir diye tahmin edilir. Deniz ürünlerine de düşkündür yerel halk. Üstelik çokda şanslıdır bu konuda. Tatlı su, tuzlu su her türlü balığı, deniz ürünleri var ve en önemlisi taze taze yeni tutulmuş. Evet vardır deniz kültürü ama oğlak ayrıdır Muğla'da. 

Yöresel kebablardan Muğla kebabı diye bilinen ve coğrafi işaret yolunda başvurusunu yapmış olan oğlak kebabı.

Bugün bahsedeceğim ise yine oğlak kebabı ama farklı Seki'ye Karabel'e yolunuz düşerse Erol'un yerinde tadına bakın bence. Unutamayacaksınız. Kiloyla alabiliyor, doyana kadar yiyebiliyorsunuz.

Seki oğlak kebabı için tandır'da deniyor. Ama tandır farklı bir fırın. Yine odun ateşi, yine kuru harlı ısı ama farklı. Tandır yere kuyu gibi kazılmış ve içi taş ile döşenmiş bir çeşit ısınma aracı ve fırın. İçinde yakılan odunun ısısıyla üzeri kapatılarak pişirme sağlıyor. 

Kapalı olması nedeniyle de içinde oluşan buharın etkisiyle et kurumuyor. Kapağı açık bir şekil de iyice ısınan fırının yan duvarlarına yapıştırılan ekmekler yapıştığı yerin ve kuyuda her tarafı saran sıcağın etkisiyle ayni anda çift taraflı pişebiliyor. 

Elde edilen ekmeğe tandır ekmeği, pişirilen ete ise tandır kebabı deniyor. Tandır ilk pişirme tekniklerinden biri olarak kayıtlara geçmiş. Ateşin içinde ısıtılan taş üzerine hamur yapıştırılarak pişirme yapıldığı literatürde, kayıtlarda mevcut.

Evet de biz tandır mı yapıyoruz?

İşte bende ona getirmeye çalışıyorum sözü. Oğlak kebabı veya tandır kebabı dedikleri Seki'de yiyebileceğiniz kebap için oğlak parçalara bölünüyor. Çok az (1 bardak kadar) su ve tuz ilave edilip, ağzı sıkıca kapatılan tencereler taş fırına sürülüyor. Akşamdan fırına sürülen oğlak gece boyunca fırında kalıyor, öğlene doğru servise çıkartılabiliyor. 

Su ilave edilmesinin nedeni ilk anda etin yapışıp yanmaması...

Çünkü daha sonra ısının ve kapalı olması nedeniyle buharın etkisiyle yağı ve suyunu salıyor. Kendi yağı ve suyu içerisinde ağır ağır pişiyor, helmeleniyor. Şimdi size sorayım. Bu pişirme şekli tandır mı? Yoksa tandıra yakın ama farklı bir teknik mi? Karar sizin?

İsmi ister tandır, ister oğlak kebabı, ister Seki oğlak kebabı olsun çok lezzeti ve yenilesi olduğunu biliyoruz.

Çünkü güzel Muğla'ya özel olarak , Seki yayla olması nedeniyle serin bir yer. Doğal otlarla beslenen oğlaklar yağlanıyor ve otların Aromatik lezzeti etine yansıyor. Kebabı farklı kılan ise işte bu.

Türk Aşçı Haberleri Olarak;

Şef Selma Atabey'in yemek arşivinden Yöresel yemeklerden zengin yemek menülerinizde de kullanabileceğiniz sizler için derlediğimiz Türk Mutfağında bu nefis ve lezzetli "Seki Oğlak Kebabı (Tandır Kebabı)" tarifini denediğinizde yorumlar bölümünde sizlere daha iyi hizmet edebilmek amacı ile düşüncelerinizi bizimle ve vesilesi ile takipçilerimiz ile paylaşırsanız seviniriz.

Antep mutfağından soğan kebabı nasıl yapılır? Yöresel yemeklerimizden soğan kebabı yapabilmek için hangi malzemeler gereklidir? Daha önce evinizde soğan kebabı yaptınız mi? Peki geleneksel Türk mutfağında en iyi kebaplardan evde soğan kebabı yapmak istermisiniz?

İşte sizlere şeflerin özel Yemek Tariflerinden Dr. Öğr. Üyesi şef Yılmaz Seçim'in kaleminden ve yemek arşivinden soğan kebabı tarifi ’ni derledik...

Gaziantep Mutfağından Evde Soğan Kebabı Nasıl Yapılır? "Dr. Öğr. Üyesi Şef Yılmaz Seçim"

Soğan Kebabı Kullanılacak Malzemeler

*     400 Gram Yağlı Kıyma

*     1 Çay Kaşığı Tuz

*     1 Kg. Küçük Boy Soğan

*     1 Yemek Kaşığı Biber Salçası

*     1 Çay Kaşığı Karabiber

*     1 Çay Kaşığı Pul Biber

*     2 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi

*     1 Su Bardağı Su

Nefis Yöresel Yemeklereden Soğan Kebabı İşlem Basamakları;

-Kıyma, tuz, karabiber ve pul biberi bir kaba alarak güzelce yoğurun.

-Ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.

-Köfteler dinlenirken, soğanların tepesini kestikten sonra en üstteki kabuğu soyun.

-Soğanları tamamen ayırmadan ortadan ikiye kesin.

-Soğanların arasına köfte yerleştirerek pişirme kabına dizin.

-Salça ve suyu karıştırarak köftelerin üzerine gezdirin.

-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 40 dakika pişirin.

-Daha sonra üzerine nar ekşisini gezdirerek 10 dakika daha pişirin ve afiyetle tüketin.

Türk Mutfak Kültüründeki tarihi lezzet miraslarımızı dikkate alarak mutfak sanatlarında geleceğin Türk şeflerine Aşçılık Eğitimlerinde ön planda tutarak yöresel mutfaklarımız ve yöresel yemeklerimiz hakkındaki akademik çalışmaları ile de bilinen ünlü şef Yılmaz Seçim’e geleneksel Türk yemek Kültürüne  vermiş olduğu destek ve ilgili araştırmaları için teşekkür eder, profesyonel kariyerinde ve hayatında başarılar dileriz..

Türk Aşçı Haberleri Olarak;

Dr. Öğr. Üyesi şef Yılmaz Seçim'in yemek arşivinden Yöresel yemeklerden iftar menülerinde de kullanabileceğiniz sizler için derlediğimiz Türk Mutfağında bu nefis ve lezzetli Evde Soğan Kebabı tarifini denediğinizde yorumlar bölümünde sizlere daha iyi hizmet edebilmek amacı ile düşüncelerinizi bizimle ve vesilesi ile takipçilerimiz ile paylaşırsanız seviniriz.

Borsa eğitimi veren kurumlar | Borsaadam.com

 Borsa eğitimi veren kurumlar | Borsaadam.com

Borsa eğitimi veren kurumlar yüzlerce ama hangisinin metodu daha hızlı öğrenmeye sebebiyet verecek borsa eğitimi alabileceğiniz kurumlar hakkında iyi bir kaynağa ulaştınız dikkatlice okuyunuz.

Yazı size teorik eğitimde zaman kaybetmemenizi pratik borsa eğitimi bilgisini ise nereden alacağınızı anlatacak.

Borsa Eğitimi Veren Üniversiteler

Borsa eğitimi veren üniversiteler Öncelikle üniversite ve okul kursları şeklinde eğitim almak isterseniz borsa pratiği değil ekonomist eğitimi almış olursunuz.

Borsa da işlem yapmak istiyorsanız bora eğitimi veren bir okul dan eğitim almanız çok fazla size fayda sağlamaz.

Genel olarak bilgiler verir ve ekonomi konusunda bir yere oturduğunuzda dilediğiniz gibi konuşacağınız bilgiler ile donanırsınız.

Peki ya borsa da işlem yapmak ? Borsa da para kazanmak ?

Borsa Eğitimi Veren Kurum Seçimi

Borsa eğitimi alma amacınızı iyi belirlemelisiniz borsa eğitimi veren kurumları seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli konu budur.

Borsa da eğitim görmek isteyen kişiler aracı kurumları seçebilirler.

Aracı kurumlar borsa eğitimi vermekteler.

Hem kendi müşterileri artması için hem de isimlerinin duyulması için eğitimler veriyorlar.

Genel olarak oradan eğitim almanız olumlu olur.

Tabi onlarda eğitimi verenler yine borsada aktif işlem yapan kişiler aslında pek çoğu alaylı kişiler bu eğitimciler.

Şaşırdınız değil mi alaylı kişiler eğitimlilere yol gösteriyor.

En İyi Borsa Eğitimi Veren Kurum

Teorik genel olarak bilgi verse de pratik her şeydir.

En iyi borsa eğitimi veren kurumun sürekli olarak borsa ile yaşayan şirketler yada kişiler olduğunu anlamışsınızdır diye düşünüyorum.

Bizim tavsiyemiz bir müddet kişi ve kurumları takip etmeniz ve sahiden borsa da işlemci olup olmadıklarını anlamanızdır.

İyi Borsa Eğitimi Veren Kurum İçin Tıklayın: https://www.borsaadam.com/

Burmalı Amasya Çöreği Coğrafi İşaret Aldı

 Burmalı Amasya Çöreği Coğrafi İşaret Aldı

Amasya’nın vazgeçilmez lezzetlerinden olan ‘burmalı Amasya çöreği’, Amasya Valiliği ile Amasya Ticaret ve Sanayi Odası’nın(TSO) girişimleriyle coğrafi işaret aldı.

Amasya'nın vazgeçilmez lezzetlerinden olan ‘burmalı Amasya çöreği', Amasya Valiliği ile Amasya Ticaret ve Sanayi Odası'nın(TSO) girişimleriyle coğrafi işaret aldı. Böylece şehzadeler şehrinin tescilli ürün sayısı 10'a yükseldi.

Amasya Valiliği'nin öncülüğünde kentin zengin mutfak kültürünün tanıtımına yönelik sürdürdüğü çalışmalara lezzetli bir halka daha eklendi. Amasya TSO'nun başvurusu sonucu fırında pişirilip sofraların vazgeçilmezleri tescilli yemeklerimiz arasında olan ‘burmalı Amasya çöreği' coğrafi işaretle tescillendi.

Tarihi Osmanlı saray mutfağının Anadolu'da yaşatıldığı ender kentlerden Amasya'nın birçok yöresel ve kültürel ürüne barındırmasına rağmen yakın zamana kadar sadece 4 coğrafi işaretli ürüne sahip olduğunu hatırlatan Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, “Bu sayı oldukça azdı. Valimiz Mustafa Masatlı'nın önderliğinde başlatılan çalışmalar sayesinde burmalı Amasya çöreği ile birlikte tescilli ürün sayımız 10'a yükseldi” dedi.

Coğrafi işaretli yöresel mutfaklarımızdaki ürünler alanında yapılan çalışmalara destek olan Vali Mustafa Masatlı ve Belediye Başkanı Mehmet Sarı'ya teşekkür eden Murat Kırlangıç, nesiller boyu tadına doyamadan yedikleri Türk mutfağı yemek arşivindeki ‘burmalı Amasya çöreği'nin ardından kentin sahip olduğu diğer ürünlerin ekonomik değerinin artırılmasına yönelik faaliyetleri sürdüreceklerini söyledi.

Büyük Amasya Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantısına Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Fatih Ören, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı, Amasya Esnaf Odaları Birliği Başkanı İsa Köse ve diğer yetkililer de katıldı.

Burmalı Amasya Çöreği Tarifi İçin kullanılan Malzemeler

*  6 su bardağı un

*  1 su bardağından iki parmak eksik yağ

*  1 su bardağı ılık süt

*  Yarım paket yaş maya (42 gr lığın yarısı)

*  1,5 su bardağı ılık su

*  1 tatlı kaşığı tuz

Burmalı Amasya Çöreği Ara katlarına;

*  1 su bardağı çekilmiş ceviz (çok ince olmayacak)

*  6 yemek kaşığı haşhaş

*  Yarım su bardağı sıvı yağ

Burmalı Amasya Çöreği Üzerine;

*  1 yumurta sarısı

*  Yarım çay bardağı su

Cevizli Haşhaşlı Amasya Çöreği Tarifi Nasıl Yapılır?

Un yoğurma kabına alınır, ortası havuz gibi açılır. Ortasına ılık süt, yarım paket yaş maya, tuz, sıvı yağ, ılık su katılır. Hamur yoğurulur, mayalanmaya bırakılır. İçi için haşhaş, sıvı yağ, çok ince çekilmemiş ceviz karıştırılır. Yanımıza alınır.

Mayalanan hamur 6 eşit parçaya ayrılır. Oklava yardımıyla üzerine az az un serperek servis tabağı büyüklüğünde açılır. Bütün bezeler açılır. Açma işlemi bittikten sonra sırayla aralarına hazırladığımız cevizli haşhaşlı içten 1,5 yemek kaşığı tepeleme iç serpilir. Elimizle yayılır.

Üst üste dizilerek hepsine aynı işlem yapılır. Altıncı bezeye sürülmez, en son hamuru da katıp elimizle bastırarak ortadan kenara doğru el ile açılır. Biraz daha büyüttükten sonra hamur ortadan ikiye kesilir. Üst üste katılır.

Resimde ki gibi, üst üste katılan hamur birer parmak genişliğin de resimdeki gibi kesilir. Yanlamasına büyük boy dikdörtgen borcam yağlanır, her bir kestiğimiz hamur parçasının üzerine bastırılır.

İçe doğru kıvrılarak eşit şekilde borcama sıra sıra dizilir, resimde ki gibi. Fırın tepsisine de dizilir. Üzerine bir yumurta sarısıyla yarım çay bardağı su çırpılarak her yerine eşit şekilde dökülür. 200 derece de her yeri nar gibi kızarana kadar pişirilir. O kadar lezzetli bir çörek oluyor ki afiyet şifa olsun.

Konyalı Gastronomi Bölümü Öğrencileri Kuşak Kuşandı

 

Konyalı Gastronomi Bölümü Öğrencileri Kuşak Kuşandı

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya'daki üniversitelerin gastronomi bölümlerinden mezun olan öğrencilere yönelik kuşak kuşanma merasimi gerçekleştirdi.

Konya Büyükşehir Belediyesi, üniversitelerin gastronomi ve mutfak sanatları bölümlerinden mezun olan öğrencilere kuşak kuşanma merasimi düzenledi. 

Selçuklu Kongre Merkezi'nde Ateşbaz-ı Veli'yi anmak amacıyla “Aşçı Dede” temasıyla ikincisi gerçekleştirilen programda ilk olarak Konya Mutfağı ve Ateşbaz konulu film gösterimi ile Konya Gastrofest'in lansmanı yapıldı.

Törende konuşan Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Uslu, tarihe ismi geçmiş ve Mevlevilik müessesesinin rektörü olan Ateşbaz-ı Veli'nin yolunda bu işe başlanmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. 

Aşçıların ve şeflerin bir eğitme yolculuğuna soyunduğunu beliren Uslu, “Çok ulvi ve yüce bir gayret. 

İnşallah bu yolda size hem güzel yemekler yapma hem de öğrencilerinizi olgunlaştırma ve sonunda da güzel bir hayat, doğru bir istikamet ve ahirette de güzel makamlar nasip etsin Cenab-ı Hak. Yolculuğunuz hayırlı olsun, hepinizi tebrik ediyorum” diye konuştu.

Törene katılan Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz ise, ev sahipliğinden dolayı Konya Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Konya'daki üniversitelerin gastronomi bölümlerinden mezun olan öğrenciler için kuşak kuşanma töreni düzenlendi. Kuşak kuşanma merasiminden sonra Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden 2 binin üzerinde aşçılık mesleğinde şefin katılımıyla TAFED Genel Kurulu gerçekleştirildi.

Kabak dolması nasıl yapılır?

 Kabak dolması nasıl yapılır? En meşhur dolma ve sarma tariflerinden Kabak dolması yapmak için hangi malzemeler kullanılır? Evde kabak dolması yapmanın püf noktası nelerdir? Yöresel mutfaklarımızda kabak dolması en çok hangi ilimizde yapılır?

İşte sizlere en meşhur dolma tariflerinden Kabak dolması...

En iyi yöresel lezzetlerimizden Kabak dolması nasıl yapılır?

Geleneksel Türk mutfağı yemek arşivinden sevilen dolmalardan Kabak dolması için hangi malzemeler kullanılır?

*    8-10 adet kabak

Kabak dolması İçi için:

*    500 gr kıyma

*    1 bardak pirinç

*    2 kuru soğan

*    2 domates

*    2 kaşık domates salçası

*    2 kaşık biber salçası

*    Sarımsak

*    Nane

*    Karabiber

*    Tuz

*    Sıvı yağ

Kabak dolması sosu için:

*    Salça

*    Su

*    Tuz

Kıymalı Kabak Dolması Nasıl Yapılır?

Dolma deyince akıllara ilk gelen lezzetlerden biri olan kabak dolması yazın en sevile yiyeceklerinden biri. Hafif ve lezzetli tadıyla sofralarımızda yer eden kabak dolması özellikle de etli hali ile çok beğeniliyor. Peki, parmakları yedirtecek etli kabak dolması nasıl yapılır? İşte etli kabak dolması tarifi... 

Öncelikle kabakları yıkayıp, kabak soyucunun tırtıklı kısmıyla kabağın üzerini çizin. Daha sonra ortadan ikiye bölün ve içlerini oyun. Geniş bir kabın içine soğanları küp küp doğrayın. Üzerine domatesleri rendeleyin.

Yıkadığınız pirinçleri, salçayı, kıymayı, naneyi, sarımsak, tuz ve sıvı yağı da üzerine ekleyin. İyice karıştırın. Oyduğunuz kabakları doldurun ve tencereye dizin. Üzerine salçalı suyu dökün ve ağzı kapatın. Yaklaşık 1 saat kadar pişecektir. Yoğurt ile servis edebilirsiniz.

Michelin'den Türk Restoranı El Turco'ya "Bib Gourmand" Ödülü

 

Michelin'den Türk Restoranı El Turco'ya "Bib Gourmand" Ödülü

Yeme içme sektörünün dünyadaki en büyük otoritesi olarak tanınan Michelin, geçtiğimiz yıl Miami’de açılan El Turco’yu Bib Gourmand ödülüne layık gördü ve girilmesi çok zor olan Michelin restoran rehberine ekledi.

Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu ve Gökhan Yüzbaşıoğlu’nun sahibi olduğu El Turco sunduğu modern Türk mutfağı ve Osmanlı saray mutfağı restoran menüsüyle bu ödüle layık görüldü.

El Turco’nun kurucu ortağı Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu yaptığı açıklamada; “Türkler geçmişten günümüze yeme içmeye çok önem vermiştir ve tarihsel süreçte etkileşim içinde olduğumuz medeniyetler yeme içme kültürümüzü şekillendirmiştir. 

Biz bu kültürün etkisiyle oluşturduğumuz menümüzü ufak dokunuşlarla en iyi lezzetler ile El Turco’ya özel hale getirdik ve bu menüyü bir de Türk misafirperverliğiyle harmanladık. 

Bib Gourmand ödülünü almış olmak bizim için çok önemli çünkü kaliteli malzemeden yapılmış lezzetli ve sunumu da güzel olan yemeği uygun fiyata veren mekanlara verilen bir ödül bu. 

Bizim de El Turco ‘yu açarken hedefimiz iyi yemeği uygun fiyat politikası ile sunmaktı ve bu hedefimizin Michelin tarafından değerlendirilip ödüllendirilmesi bizi hem gururlandırdı hem de motive etti. Bu motivasyonu daha iyisini yapmak ve büyümek için itici güç olarak kullanacağız” dedi.

Gastronomi Ve Mutfak Sanatlarında Topraksız Tarım

 Gastronomi Ve Mutfak Sanatlarında Topraksız Tarım

Geleceğin tarım modeli olarak adlandırılan “Topraksız tarım” fikri ile üretim yapan tesisi gezen Aşçılık Kulübü ve Aşçılık Programı öğrencileri, yöntem modelini yerinde araştırma imkanı buldu.

Dünyadaki tedarik zincirleri sebebiyle oluşan yüksek karbon ve su ayak izi gibi sorunlar nedeniyle, doğa dostu olan ve iyi tarım uygulamaları sayesinde insan sağlığı açısından daha kontrollü, izlenebilir ve güvenilir bir üretim modeli olan “topraksız tarım” gün geçtikçe daha fazla kullanılmaya başlanıyor. 

Bu anlamda İstanbul Arel Üniversitesi mutfak sanatlarında Aşçılık Kulübü ve Aşçılık Programı öğrencileri de topraktan tabağa topraksız tarım fikri ile yola çıkan üç kadın girişimcinin açtığı Green Hub Farm'ı ziyaret etti.

Geleceğin en büyük problemlerinden biri olan iklim krizi karşında da en iyi yöntem olarak kullanılacak olan tarım modeli ile ilgili tesisin girişimcileri öğrencilerin merak ettiklerini yanıtlarken aşçılık öğrencileri de topraksız tarımı yerinde deneyimleme fırsatı buldu.

“Geleceğin tarım yöntemlerinden biri”

Üniversitenin Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programı Öğr. Gör. Vildan Özhan yapmış oldukları gezi ile ilgili olarak verdiği görüşte şunları söyledi;

“Daha uygun maliyetli, daha az kimyasal kullanılan, daha dar alanda yapılan, kaynakları tasarruflu kullanan bir üretim sistemi olan topraksız tarım geleceğin tarım yöntemlerinden biridir diyebiliriz. İşletmenin kurucu ortaklarından Sena Hanımla Gastronomi İnovasyon Zirvesinde tanıştık, hikayelerini dinlediğimde çok mutlu oldum. 

Ülkemizde bu tarz projelerin hız kazanması çok önemli. Bu yüzden öğrencilerimle ziyaretlerine gelerek, topraksız tarım hakkında detaylı bilgiler aldık. Kurucu ortakları olan üç girişimci ve başarılı kadınla keyifli bir sohbet gerçekleştirdik, kendilerine bizleri misafir ettikleri için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.”

Nursel Aksoy hanımefendinin yaşam hikayesine ortak olduk.

 

Tokat Belediyesi Hanımeli Kültür ve Sanat Merkezi'deki Aşçılık eğitimlerinde üç yıl önce aşçılık kursuna katılan 43 yaşındaki Nursel Aksoy, kendi restoranını açtı.

Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Aksoy'u ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Aksoy'u tebrik eden Eroğlu, aşçılık mesleğinde "Nursel Aksoy hanımefendinin yaşam hikayesine ortak olduk. 

Hanımeli Kültür ve Sanat Merkezlerimize yaş sınırı olmaksızın bütün hanım kardeşlerimizi bekliyoruz. Bizler de Tokat Belediyesi olarak böylesine bir güzelliğe imza attığımız için mutluyuz. 

Belediyecilik, bir yandan şehri imar ederken bir yandan da insanlarımızın huzurunu, mutluluğunu sağlamak, onların gönüllerine dokunmaktır. 

Bizler de bunu başardığımıza inanıyoruz. Rabbim bol ve bereketli kazançlar versin." ifadelerini kullandı.

Son dönem girişimci kadınlarımızdan Aksoy da Eroğlu'na, ev kadınlarını cesaretlendiren çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

Limon Kremalı Tart nasıl yapılır?

 Limon Kremalı Tart nasıl yapılır? Modern limonlu tariflerden Limon Kremalı Tart yapabilmek için hangi malzemeler kullanılır?

Peki bu güne kadar evinizde Limon Kremalı Tart yaptınız mı? Yenilikçi lezzetlerden Limon Kremalı Tart yapmak için Türk mutfağı şeflerinin özel limonlu tariflerinden faydalanmak istermisiniz? 

İşte Sizlere En İyi Lezzetlerden Şef Emrah Köksal Sezgin’in Özel Tarifi Olan Limon Kremalı Tart Tarifi

Şeflerin özel tariflerinden Limon Kremalı Tart nasıl yapılır?

En İyi Lezzetlerde Limon Kremalı Tart için kullanılan malzemeler nelerdir?

Limon Kremalı Tart Limon kreması için;

*    1/2 su bardağı limon suyu

*    1 tutam tuz

*    1 limonun kabuğunun rendesi

*    1 su bardağı çiğ kaju

*    1 su bardağı Hindistan cevizi kreması

*    2 yemek kaşığı mısır nişastası

*    50 ml akçaağaç şurubu

Yenilikçi Modern Türk Mutfağı Lezzetlerinden Tart için;

*    1 bardak yulaf

*    1 bardak çiğ badem

*    2 yemek kaşığı Hindistan cevizi şekeri

*    4-5 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı

*    1 yemek kaşığı akçaağaç şurubu

*    1/4 çay kaşığı tuz

Limon Kremalı Tart yapılış tarifi;

*Bir kaba kajuları koyun, üzerine sıcak su ilave edin. 1 saat dinlendirip süzün.

*Tart için yulaf, badem, tuz ve Hindistan cevizi şekerini rondodan geçirin. Bu karışımı bir kaba aktarın, akçaağaç şurubu ve erimiş Hindistan cevizi yağını ekleyin. Karıştırarak bir hamur elde edin.

*Hamuru tart kalıplarınızın büyüklüğüne göre parçalara bölün. Her bir hamuru kalıplara elinizle çok kalın olmayacak şekilde yerleştirin. 180 derece önceden ısıtılmış fırında 20 dakika ön pişirme yapın.

*Kajularla birlikte tüm krema malzemelerini rondodan çekin. Soğuyan tartın üzerine döküp 20-25 dakika daha pişirin. 

*Soğuduktan sonra dolapta en az 4 saat dinlendirin. Pudra şekeri serpip servis edebilirsiniz.

TÜRKPATENT'in "coğrafi işaret" vererek tescillediği ürünler

 

TÜRKPATENT'in "coğrafi işaret" vererek tescillediği ürünler, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve dış temsilcilikleri aracılığıyla yurt dışında tanıtılarak, hem ihracat potansiyelleri artırılacak hem de katma değerleri yükseltilecek.

Türkiye gastronomi haberlerinde yer alan bilgilere göre Türk patent ile YEE arasında konuya ilişkin iş birliği protokolü Enstitüde düzenlenen törenle imzalandı.

TÜRKPATENT Başkan Vekili Cemil Başpınar, törende yaptığı konuşmada, imzalanan protokolün, Türkiye'nin tescilli coğrafi işaretli ürünlerinin uluslararası düzeyde tanıtılmasına katkı sağlayacağını söyledi.

Söz konusu ürünlerin Türkiye için yüksek katma değer yaratan ürünler olduğuna işaret eden Başpınar, "1139 tescilli coğrafi işaretli ürünümüz var. Avrupa Birliği (AB) tarafından yani uluslararası düzeyde tescilli 8 ürünümüz var. YEE, Türkiye'yi ve Türk sanatını dünyada tanıtmak için çok başarılı işler ortaya koyuyor.

Türkiye gastronomi haritamızda Coğrafi işaretler konusu, Türk mutfağı ve gastronomisi anlamında da önemli girdiler sağlayacaktır. 

Dolayısıyla söz konusu iş birliğini önemsiyoruz, ortak faaliyetleri gerçekleştirmek için her türlü katkıyı sağlayacağız. Bu imzaların kağıt üzerinde kalmasını istemiyoruz. 3 ay sonra ne tür kazanımlar elde ettiğimizi takip edip tekrar değerlendireceğiz." dedi.

"Daha değerli ihracat yapılacak"

YEE Başkanı Şeref Ateş de Enstitünün Türkiye'yi dünyaya tanıtan, Türk insanı ile dünya insanı arasında bağ kuran bir kurum olduğunu bildirdi.

Yabancı ülkelerin Türkiye'ye güven duyması için doğru şekilde tanıtımın büyük önem taşıdığını vurgulayan Ateş, ülkenin markalaşan düşüncelerini patent yöntemiyle koruyan TÜRKPATENT ile yol almanın çok kıymetli olduğunu dile getirdi

Ateş, yörelerin olağanüstü zenginliğini yansıtan ürünlerin dünyada tanıtılmasının ihracatı da artıracağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Anlaşmayla başka ülkelerle ilişkilerimize katma değer katacağız. 

Belirli miktarda ihracat değil, daha değerli ihracat yapılacak. Dünya çapında 65 merkez ve yüzlerce personelimizle Türkiye'nin güzel değerlerini TÜRKPATENT ile dünyaya taşıyacağız. Bunları, festival ve etkinlik kapsamında gerçekleştireceğiz. 

Ayrıca ürünleri, hazırladığımız eğitim setlerinin içine gerek dijital ortamda filmler çekmek gerek fiziki materyal şeklinde hikayeleştirmek gerekse de hikayelere ürün yerleştirmek yöntemleriyle tanıtacağız."

"Yemekler duyuları uyandırmalı"

"Yemekler duyuları uyandırmalı"

W Istanbul’un executive şefi Şafak Erten, aile mesleği olarak gördüğü aşçılık bayrağını başarıyla taşıyor. Kısa zaman önce W Istanbul’un mutfağının başına geçen Türk mutfağı şeflerinden Şafak Erten’le kariyeri, mutfak felsefesi ve özel reçetelerinin sırlarıyla ilgili keyifli bir söyleşi yaptık.

Röportaj: Melıh Türk

Fotoğraf: Şeref Yılmaz

Kaynak: samdan

Şef Şafak Erten, İstanbul'un en özel lokasyonlarından biri olan Akaretler'de konumlanan W Istanbul'da, mevsiminde tüketilen ve doğaya saygı felsefesiyle hazırlana özel lezzetleri misafi rlerine sunuyor. Biz de bu hafta sizlerle birlikte Türk ve dünya mutfağından mönüler hazırlayan şef Şafak Erten'in mutfağına lezzet dolu bir yolculuk yapıyoruz.

Sizi tanıyarak baslayalım, egitiminiz, deneyimleriniz... Ve tabii mutfakla tanısmanız ve bu yolu seçme hikayenizi ögrenebilir miyiz?

Bolu Mengenliyim. Bu iş benim için hem bir aile mesleği hem de yüzlerce yıldır var olan bir geleneğin parçası. Lisede ve üniversitede Türkiye'nin en iyi okullarında aşçılık eğitimi aldım. 

16 yıldır sektördeyim, yurtiçinde ve yurtdışında uluslararası birçok markada çok değerli şefl erle çalıştım ve uluslararası mutfaklarda tecrübe kazandım. Dubai Armani Hotel, JW Marriott Hotel Ankara ve Endonezya ile Kempinski Hotel Bodrum ve Letonya, D Resort Hotel, Paloma Finesse, Sofi tel Taksim, bunlardan bazıları... 

W İstanbul'da 'executive chef' olarak hali hazırda artık çalışıyorum. Dünyanın en köklü büyük markalarından biri olan Marriott oteller zinciri altında olmak bu kurumun bir parçası olmak beni çok heyecanlandırıyor.

Mutfakta yasadıgınız ve en unutamadıgınız bir anınızı bizimle paylasır mısınız?

Antalya'da çalıştığım dönemde Chef's Kitchen, adı altında büyük bir projeyi yürütüyordum. Burada çalışırken, 9 farklı ülkeden 9 farklı şef ile birlikte her hafta farklı degüstasyon mönüleri hazırladık ve misafirlerimize sunduk. Şefler ile birlikte çok keyifli ve güzel işler yaptık.

Bizim için hazırladıgınız spesiyallerinizin en önemli özellikleri neler?

Mönüyü oluştururken sağlıklı ve sürdürülebilir bir mönü hazırladım. Mevsiminde tüketilen, yerel ve doğaya saygı felsefesinden hiçbir zaman vazgeçmeyerek mönülerimi oluşturdum.

W Istanbul'da olusturdugunuz mutfak, diger restoranlardan farkını nasıl ortaya koyuyor?

W İstanbul'un ikonik yapısı, kendine özgü dinamikleri ve enerjisi bizi her gün yeni bir keşfe çıkartıyor. Misafirlerimizin arzu ve isteklerine onların konaklama ve yiyecek içecek tecrübelerinin kusursuz geçmesi için, arka planda harika bir Ar-Ge ekibi ile çalışıyoruz. Gerçek kusursuz hizmet detaylarda gizlidir.

Hepsi leziz hepsi özel ancak yine de W Istanbul'un mönülerinden 'gözbebegim' dediginiz yemekleriniz var mı?

Mevcut mönüleri daha sağlıklı ve sürdürebilir bir mutfak üzerine kurguladık. Mevsiminde tüketim, yerel üretime saygı, geleneksel tatların modern dokunuşlarla zenginleştirilmesi, Türk ve dünya mutfağının en iyi seçkileri benzersiz W İstanbul mutfağının temelini oluşturuyor. Mönülerimizi oluştururken, coğrafi işaretli ürünleri sürdürülebilir mutfak üzerine kurgulayarak planlıyoruz.

Bize bir sanal gurme turu yaptırmanızı istesek, Türkiye'de ve dünyada hangi sehirlerinde, nerelerde, neler yedirirsiniz?

Harika bir soru. Aslında hemen hemen hepimiz hergün, günün belirli bir saatinde dünyanın birçok şehrinde kendimizi veya çevremizi mutlu bir anda yemek yerken hayal edebiliyoruz. Ben Türkiye'de tabii ki ilk önce Gaziantep mutfağından başlamak isterim. Harika içli köfteler, kebaplarımız ve fırın yemeklerimiz. Sonrasında biraz daha zıt tatlara yolculuk için Peru'ya uzanmak ve coconut içerisinde çok fresh bir Ceviche tattırmak isterim.

Sizin için iyi bir sef olmak ne anlama geliyor? Kendinizi bu anlamda nasıl tanımlarsınız?

Gönüllülük mutfakta öğrenilecek ilk kural. Bu sözü her zaman tekrarlarım. Kurallara uymak iyi bir oyun oynamanın temelidir. Ben mutfağımda her zaman oyunu kuralına göre oynarım. Zaman yönetimiyle çalıştığımız için bütün planımı bir gün öncesinden yapmış olurum ve gün içerisinde yapılması gerekenler, ekibime aktarılması gereken tüm bilgiler, yoğun çalışma ortamında olduğumuz için, üzerine çalıştığımız plan dahilinde ilerler. 

Mönülerimi hazırlarken ürünlerin yerel ve mevsiminde olmasına dikkat ediyorum. Ayrıca tohumundan mutfağa kaliteli ürünlerin peşinden koşuyorum. Şefler artık kendi bahçelerini oluşturuyor ve kendi tohumlarını yetiştiriyor. Çünkü iyi bir yemeğin geleceği tohumda, toprakta ve tarımda saklıdır. Bence şefl er artık eğitimlerini alırken, teorik ve teknik bilgilerin yanı sıra tarım ve çiftçiliğe ilişkin temel konulara da hakim olmak durumunda.

İzlediğiniz ve takip ettiğiniz şefler var mı?

İspanya'da Pere Planaguma, İngiltere'de Mark Seargant, Lübnan'da Joe Barza, Türkiye'de de Yılmaz Öztürk ve Mehmet Gürs ilgiyle takip ettiğim şefler arasında.

Hayalleriniz ve yeni projelerinizle ilgili ip uçları almayı da isteriz dilerseniz?

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; iklim değişikliklerine bağlı tarım alanlarının erozyona uğraması önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeme alışkanlarını kökten değiştirmek durumunda kalacak. Bu noktada 'Sürdürülebilir Türk mutfağı' konusunda yapmak istediğim bazı projeler var. Sürdürülebilir mutfakların bana göre temel unsurlarını oluşturan bazı faktörler var. 

Birincisi, misafi rle buluşturduğumuz ürünleri minimum israfl a misafi rin önüne koyabilmek. İkincisi, ürünleri tedarik ederken doğru üreticiden mevsiminde ve doğru zamanlamayla besin dengesini koruyarak ürüne ulaşmak. 

Üçüncü faktör ise, geri dönüşüm diye tabir edilen atıkların ve ürünlerin mümkün olduğu durumlarda yeniden kullanılmasına yardımcı olmaktır. Maddi ve manevi büyük emekler neticesinde mutfaklarımıza gelen ürünlerin minimum atıkla misafi rin önüne gitmesi sürdürülebilirlik adına aşçıların en büyük sorumluluğudur. Aynı zamanda mesleğe yeni girmiş ve girmek isteyen gençleri destekleyebileceğim platformlar yaratmak bir diğer hayalim.

Çıtır levrek fileto, taze kuşkonmaz ile

Levrek filetolar, Tae baharatlar ile tavada pisirilir. Yanında kuskonmaz ile servis edilir.

Deniz tarağı ceviche

Deniz tarakları ayıklanır, slays dogranır. Portakallı miso sos ile servis edilir.

Belçika çikolatalı tart

Çikolatalı tart iç dolgusu için krema, süt ve seker kaynatılır, sonrasında iç hazırlanır ve taze meyveler ile servis edilir.

İyi yemeğin sırrı

"Tek bir cümleyle anlatacak olsam 'Yemekler duyuları uyandırmalı' diye tarif ederdim. Bir yemegin hazırlanmasında; lezzet arayısı, kontrastların dengesi ve tatlar arasındaki uyum bana rehberlik ediyor. O yüzden öncelikle duyuları uyandırmalı ve sonrasında o misairi tekrar buraya getirmek için bir neden yaratmalı. Misairlerim son lokmasını bitirinceye kadar mutfakta olurum ve yemek sonunda mutlaka masaya giderim, yorumları dinler, notlar alırım."

Şef İbrahim Tunuslu; Yerel Ürünleri Tercih Edin

 Şef İbrahim Tunuslu; Yerel Ürünleri Tercih Edin

Executive Chef İbrahim Tunuslu: Kompostlama çözümleriyle yaratıcı olun. Kompostlama, yiyecek artıklarını değerlendirmenin her zaman kolay yoludur. 

Yerel kompost yapıcıları bulmak için belediyelerle, kooperatiflerle çalışmak, yerel ilkokullar, liselerle ortaklık yapmak ve öğrencilerin bahçe-mutfak programları için kompost sağlamakla işe başlayabilirsiniz. 

Karbon ayak izini sınırlamak ve yerel ekonominizi desteklemek için ben tedarik ürün seçimlerimde yerel ürünleri, coğrafi işaretli ürünleri tercih ediyorum. Plastik ürün kullanımımı azaltıyorum. Suyu ekonomik kullanmak için fotoselli sistemleri tercih ediyorum.

Malzemelerin Geri Dönüşümü

Menülerimi oluştururken bir malzemenin her bir parçasını kullanmayı tercih ediyorum, malzemeleri geri dönüştürmek gıda israfını azaltmaya yardımcı oluyor ve yemekleri hazırlarken mümkün olduğunca yaratıcı olmamı sağlıyor. 

Kokteyl programı için şurup ve garnitür yapmak için bir tabakta kullanmıyorum, ayrıca et ve sebze artıklarını çorbalar ve diğer yemekler için stok yapmak için kullanacağım.

Limonlu Scone nedir? Limonlu Scone nasıl yapılır?

 Limonlu Scone nedir? Limonlu Scone nasıl yapılır? Modern limonlu tariflerden Limonlu Scone yapabilmek için hangi malzemeler kullanılır?

Peki bu güne kadar evinizde Limonlu Scone yaptınızmı? Yenilikçi lezzetlerden Limonlu Scone yapmak için Türk mutfağı şeflerinin özel limonlu tariflerinden faydalanmak istermisiniz? 

İşte sizlere Şef Emre İdrisoğlu’nun özel Tarifi olan Limonlu Scone tarifi

Limonlu Scone Nasıl Yapılır?

Limonlu Scone yapmak için kullanılan malzemeler;

*    2 su bardağı organik yulaf unu

*    1/3 su bardağı toz şeker

*    100 ml fındık sütü

*    3 yemek kaşığı tahin

*    1.5 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu

*    4 yemek kaşığı ılık su

*    1/2 limonun suyu

*    1 yemek kaşığı elma sirkesi

*    1 limon kabuğunun rendesi

*    1 yemek kaşığı sıvıyağ

*    1.5 paket kabartma tozu

*    1/2 çay kaşığı deniz tuzu

Limonlu Scone Üzerine sürmek için;

*    2 yemek kaşığı bitkisel süt

*    1 çay kaşığı pekmez (tercihe bağlı)

Limonlu Scone yapılış tarifi;

*Fırını 180 dereceye getirin. Fındık sütü ve sirkeyi karıştırıp bir kenarda bekletin.

*Keten tohumuna 4 yemek kaşığı su koyup 10 dakika beklemeye alın.

*Limon suyu, limon kabuğu, tahin ve sıvıyağı karıştırın, beklemiş keten tohumunu da ekleyin. Üzerine fındık sütlü karışımını ilave edin.

*Başka bir kapta yulaf unu, kabartma tozu, şeker ve tuzu koyup karıştırın.

*Tüm sulu malzemeleri de ekleyip bir hamur haline getirin. Üçgen benzeri şekiller vererek kurabiyeleri yağlı kâğıda dizin.

*Üzerine de bitkisel süt ve pekmezle yaptığınız karışımdan fırça yardımıyla sürüp fırında 20 dakika pişirin.

*Soğuduktan sonra dilerseniz bitkisel kremayla süsleyerek servis edin.

Limon Reçeli Nasıl Yapılır?

 

Limon Reçeli Nasıl Yapılır?

Limon Reçeli nasıl yapılır? Modern limonlu tariflerden Limon Reçeli yapabilmek için hangi malzemeler kullanılır?

Peki bu güne kadar evinizde Limon Reçeli yaptınızmı? Yenilikçi lezzetlerden Limon Reçeli yapmak için Türk mutfağı şeflerinin özel limonlu tariflerinden faydalanmak istermisiniz? 

İşte sizlere Şef Emre İdrisoğlu’nun özel Tarifi olan Limon Reçeli tarifi

En iyi reçel tariflerinden Limon Reçeli nasıl yapılır?

En sevilen reçellerden Limon Reçeliyapmak için hangi malzemeler kullanılır?

*    5 limon

*    2 su bardağı toz şeker

*    1 su bardağı su

Limon Reçeli yapılış tarifi;

*Limonların kabuklarını soyun ve minik minik doğrayıp kenara alın.

*Kabukları soyulmuş limonları dilediğiniz büyüklükte dilimleyin, bir kapta şekerle karıştırın .

*Limonların sulanmasını beklerken kabukların üzerine kaynar su ilave edip 5 dakika bekletin ve suyunu süzün. Bu işlemi 2 kere daha tekrarlayın.

*Sulanan limonların üzerine 1 bardak suyu ekleyin ve karıştırarak kaynatın. Kaynadıktan sonra doğradığınız kabukları da ilave edin.

*Ocağın ısısını düşürün, ara ara karıştırarak 40 dakika pişirin.