30 Nisan 2021 Cuma

1 Mayıs Nedir?

 1 Mayıs Nedir?



Tüm dünyada milyonlarca insanın her 1 Mayıs'ta tek yürek olarak kutladığı 1 Mayıs İşçi Bayramı bu yıl da merakla bekleniyor. Koronavirüs salgını nedeniyle evlerde geçirilecek 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın nasıl başladığı, ilk ne zaman kutlandığı ve hakkındaki tüm bilgileri bir araya getirdik...

Türkiye'de ilk kez 1923'te resmi olarak kutlanmaya başlanan İşçi Bayramı 1 Mayıs'ta ne oldu sorusuna yanıt aranıyor. Emek ve Dayanışma Günü olarak da bilinen bu tarihte çalışan işçilerin ve emekçilerin günü kutlanıyor. Türk aşçı haberleri Birçok ülkede İşçi Bayramı her yıl 1 Mayıs tarihinde kutlansa da bazı ülkelerde bu durum farklılık göstermektedir.

Buna göre; 1 Mayıs nasıl ortaya çıktı? 1 Mayıs anlamı ve önemi nedir? İşte bilgiler!

1 Mayıs İşçi Bayramı nedir, nasıl başladı? 1 Mayıs ilk ne zaman kutlandı? İşte 1 Mayıs İşçi Bayramı tarihçesi

1 Mayıs İşçi Bayramı geldi çattı! Her yıl tüm dünyada büyük bir coşkuyla kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı bu yıl koronavirüs sebebiyle kutlanamıyor ama sosyal medyada paylaşımlarla 1 Mayıs İşçi Bayramı diğer adıyla Emek ve Dayanışma Günü anılıyor. Peki, işçi bayramı nasıl başladı? İşte 1 Mayıs ile ilgili tüm merak edilenler

1 Mayıs Nasıl Doğdu?

İşçi Bayramı’na uzanan sürecin ilk adımının 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor. Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor.

Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı. Türk aşçı haberleri 1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı.

Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi),işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi.

Türkiye’de 1 Mayıs

Dünyada 1890’lı yıllara uzanan İşçi Bayramı, tarihi kaynaklara göre, Osmanlı Devleti’nde ilk kez 1911'de kutlandı. Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçileri Türk tarihinde ilk kutlayanlar arasına girdi. İstanbul’da ise ilk kez 1912 yılında kutlandığı bilgisi kaynaklarda yer aldı. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşları’nın ardından 1 Mayıs uzun bir aradan sonra ilk kez 1921'de kutlandı. Türkiye Sosyalist Fırkasının (TSF) çağrısı üzerine İstanbul işçileri mayısın birinci pazar günü tatil yaptı. TSF merkezindeki bayramlaşmadan sonra partinin Genel Başkanı Hüseyin Hilmi Bey ve üç delege, sadrazamı ziyaret etti.

Ankara'da da Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı. 1 Mayıs 1923’te de ilk kez “resmi” olarak işçi bayramı kutlamaları yapıldı. Ancak, 1924 yılında “kitlesel” 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Ardından 1925 yılında çıkarılan “Takrir-i Sükun” yasasıyla kutlamalar 1935 yılına kadar yasaklandı.

Cumhuriyet'in ilanından sonra 27 Mayıs 1935 tarihli "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun" ile 1 Mayıs "Bahar Bayramı" olarak kabul edildi. Büyük ölçekli kutlamaların yaşanmadığı Türkiye’de Türk aşçı haberleri 1 Mayıs yaklaşık 50 yıl aradan sonra tekrar ısındı. İlk açık 1 Mayıs kutlaması, 1975 yılında İstanbul Tepebaşı'nda bir gazinoda yapıldı. 1976 yılında ise Taksim Meydanı’nda Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon’u (DİSK),geniş kapsamlı bir kutlama tertip etti.

Kanlı 1 Mayıs: 1977

Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen 1977’deki kutlamalar, daha sonraki yıllar için Taksim Meydanı’na özel bir anlam yükledi. Yaklaşık 500 bin kişinin katılımıyla o zamana kadarki en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Şimdiki The Marmara otelinin yerinde olan Intercontinental oteli ve Sular İdaresi binasından işçilerin üzerine ateş açıldı. Çıkan arbede sonrası Kazancı Yokuşu’na doğru kaçmaya çalışanların birçoğu ezilerek hayatını kaybetti. Daha sonraki yıllarda bu ölümlü kutlamalar için Taksim Meydanı 1 Mayıs’ın simgesi haline geldi. Halen tam olarak aydınlatılamayan saldırı birçok senaryo ortaya atıldı.

1978 yılında kutlamalar ve anma törenlerinin yapıldığı 1 Mayıs’ta, ertesi yıl 1979 yılında sokağa çıkma yasağı uygulanmasına rağmen, binlerce kişi kutlama yaptı. 1980 yılında sıkıyönetim nedeniyle kutlamalar yapılamazken, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı resmi tatiller arasından çıkarıldı.

"İllegal" Bayram

12 Eylül döneminde resmi tatil olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 30 yıla yakın aradan sonra Nisan 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi. Bu 30 yıllık süreçte “illegal” olarak kutlanmaya çalışılan 1 Mayıs’ta pek çok olay çıktı.

1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü

1980 Darbesi sonrası resmi tatiller arasından çıkarılan 1 Mayıs, 2009 yılında tekrar resmi tatil olarak ilan edildi. 2010 yılında uzun bir aradan sonra en geniş kapsamlı kutlamalar gerçekleştirildi. Resmi rakamlara göre Türk aşçı haberleri 140 bin, gayriresmi rakamlara göre 500 bin kişinin katıldığı kutlamalar Taksim Meydanı’nda olaysız bir şekilde gerçekleşti.

2013 yılına kadar polis gözetiminde ve yoğun güvenlik önlemi altında gerçekleşen kutlamalarda sadece ara sokaklarda olay çıkarken, katılım da düşük seyretti. 2013 yılında Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi nedeniyle Taksim Meydanı gösterilere kapatılırken, yine de meydana çıkmak isteyen gruplara izin verilmedi.

Sonraki yıllarda ise polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri nedeniyle kutlamalar olaysız geçerken, Valiliğin izin verdiği alanlarda 1 Mayıs kutlamaları sessiz sedasız gerçekleşti.

1 Mayıs’ın Tarihçesi

1880’li yıllar, ağırlıklı olarak kol emeğinin kullanıldığı ve çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllardı. Küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırılması ve 14-15 saate kadar varan iş günleri söz konusuydu.

şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaydılar.

1881 yılında yarım Türk aşçı haberleri milyon işçiyi temsilen kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin kararlılıklarını göstermek amacıyla mücadeleyi yükseltti..

ABD’nin şikago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan 1400 işçi işten atıldı. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi yaşamını yitirdi.

Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. ABD ve Kanada’da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı.

Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu.

İşçilerin bu topyekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekti. Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. İşverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi.

Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı.

İşçiler idam cezasına çarptırıldı. Dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.

Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi:

"Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."

İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etti.

Türkiye'de 1 Mayıslar
İşçi sınıfının ilk olarak 1890’da büyük bir mitingle kutlamaya başladığı "birlik, mücadele ve dayanışma günü", izleyen yıllarda, tüm ülkelerde çoşkulu kutlamalara, büyük mitinglere sahne oldu..

Ama Türkiye’de, uzun yıllar yasaklandı... 1 Mayıs öncesi günlerde aydınlar, sendika yöneticileri, işçiler göz altına alındı...

Bu yıl yapılacak etkinliklere gelecek sayımızda ayrıntılarıyla yer vereceğimizi belirterek geçmişe dönelim ve Türkiye’de 1 Mayıslara bir göz atalım.

İlk 1 Mayıslar
Anadolu'da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir'de kutlandı. İstanbul'da ilk kez 1 Mayıs kutlaması 1910'da yapıldı.

1920 1 Mayısı’nda İşgal idaresinin ve Osmanlı hükümetinin yoğun baskılarına karşın 1 Mayıs ışçi Bayramı olarak kutlandı. İşçiler Haliçten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu'na kadar bir yürüyüş yaptılar ve "Bağımsız Türkiye" yazılı bir pankart taşıdılar.

1921'in 1 Mayısı’nda İstanbul'un hemen tüm işçileri, özellikle şirket-i Hayriye, Seyrü Sefain, Haliç ıdaresi ve Tramvay şirketi çalışanları 1 Mayıs'ı kutladılar.

1923 1 Mayısı’nda çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıktı.Türk aşçı haberleri  İşçi taleplerinin arasında, "yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs'ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı" vardı ve birçok işçi tutuklandı.

Cumhuriyet Sonrası 1 Mayıslar:

1924 1 Mayısı’nı "işçi Bayramı" olarak kutlayan işçilerin bu eylemi engellenmek istendi. Sekiz saatlik işgünü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklandı.

1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu sonrasında kutlamalara izin verilmedi ve 1935 yılına kadar hemen hemen her yıl ancak gizli kutlanabildi.

1 Mayıs'ın bundan sonraki tarihi "yasak" larla yazıldı. 1935 yılında çıkarılan "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun" adıyla çıkarılan düzenleme ile "Bahar ve Çiçek Bayramı" olarak genel tatil günlerine dahil edildi.

27 Mayıs 1960’ dan sonra da "yasaklar" yaşandı. Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’nun kabul tarihi olan 24 Temmuz, işçi sınıfına 1 Mayıs’ın yerine bayram olarak dayatıldı. Ancak bu girişimlerin hepsi, kararlı mücadeleler sonucu geri döndü.

Görkemli 1 Mayıslar

En kitlesel 1 Mayıs, 1976’da kutlandı. Bu miting DĐSK’in öncülüğünde ve Taksim Meydanı’ nda yapıldı. O gün Taksim Meydanı’ nı 400 bin emekçi doldurdu.

Bu yüzden 1977 yılındaki gösterilerin daha bir görkemli kutlanmasından tedirgin olan kesimler bulunmaktaydı... Ama herşeye rağmen Taksim Alanı’na beşyüzbin emekçinin akması engellenemedi... Saat 14.30’da başlayacak olan kutlamalar için alan, sabahın erken saatlerinde itibaren dolmaya başladı. İşçiler, emekçiler, öğrenciler, kadınlar, çocuklar...Türk aşçı haberleri  bayramlarına sahip çıkmış, coşkularını donanmış ve alanları özgür ruhlarıyla doldurmaya başlamıştı. Taksim alanında, iğne atsan yere düşmeyecek bir katılım vardı. 

Dönemin DıSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşmasının sonlarına doğru çevredeki binalardan halkın üzerine ateş açıldı. Yaşanan paniğin ardından 37 insanımız yaşamını yitirdi ve 200’den fazla yaralı vardı.
1978 yılında, önceki yıl yitirilen 37 insanın acısını içinde yaşayan yüzbinler yine Taksim Alanı’ndaydı...

1979 yılında Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul’da mitinge izin vermedi. İzmir Konak Meydanı’nda kutlandı.

80 sonrası 1 Mayıslar:

12 Eylül Askeri darbesinin yasaklar zincirinde 1 Mayıs da yeralıyordu. Böylece yeni bir yasaklı dönem başladı. Ama tüm yasaklara rağmen; kısa süreli iş bırakmalar, bayramlaşmalar ve bildiri dağıtılması gibi etkinliklerle, bu onurlu günün anısının belleklerden silinmesine izin verilmedi...

1987: 7 yıllık aradan sonra sendikalar öncülüğünde bazı milletvekilleri, aydın, sanatçı ve bilim adamları ile birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir grup Taksim AnıtıGna 1 Mayıs şehitlerini anmak üzere çelenk bırakmak istediler. Polis sadece milletvekillerinin araçla anıta ulaşmasına izin verdi.

1989: Taksim’de bir araya gelen kitleye saldırıldı. Mehmet Akif Dalcı isimli bir işçi yaşamını yitirdi.

1990: Yine Taksim’e yürümek isteyenlere izin verilmedi. Çıkan çatışmada ĐTÜ Öğrencisi Gülay Beceren felç oldu.

1996: 1980 sonrasının en kitlesel mitingi gerçekleştirildi. Kadıköy’ü dolduran yaklaşık 150 bin insan toplandı ama yine açılan ateş sonrası 3 kişi yaşamını kaybetti.

İzleyen yıllarda da emekçiler ve emek dostları, Kadıköy ve ardından şişli Abide-i Hürriyet Meydanında, kitlesel katılımlarla yapılan kutlamalarda, bayramlaştılar, taleplerini dile getirdiler...

Araban Sarımsağı Nedir?

 Araban Sarımsağı Nedir?


Araban Sarımsağı nedir? Araban Sarımsağının özellikleri nelerdir? Araban Sarımsağımı yoksa Taşköprü sarımsağımı daha iyidir? Araban Sarımsağı lezzetinin önemi nedir? Araban Sarımsağı nerede yetişir? Araban Sarımsağı üretimi nasıl yapılır?

Araban Sarımsağının hasadı ne zaman yapılır? Araban Sarımsağı ne zaman ekilir? Araban Sarımsağı dayanıklımıdır?

Araban Sarımsağı'nda hasat başladıGaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, tadı, aroması ve yapısıyla özgün olan Araban sarımsağının başlayan hasatına katıldı.

Araban Sarımsağı Nedir?Gastronomi dalında 2015 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına giren Gaziantep Mutfağı eşsiz lezzetleriyle ulusal ve uluslararası alanda adından sıkça söz ettiriyor. Büyükşehir Belediyesi coğrafi işaretli Araban sarımsağının üretimi ve tanıtımı için yürütülen çalışmaları hızlandırdı. 

Türkiye Gastronomi haberlerinde sıkça görmeye başladığımız Üretimin yüzde 50 arttığı, Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının 3’de 1’ni karşılayan Araban Ovası’nda başlayan sarımsak hasatına Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’de katıldı. 

Hasatta açıklama yapan Başkan Fatma Şahin, kurum olarak soğuk hava depo desteğini, yenilenebilir enerjiyi kullanarak sulama yapılması, uygun maliyette sarımsak üretimi, tüketimi arttırmayı ve yeni pazarlar için destekleri arttırarak sürdürklerini vurgulayarak, “Çok üretim yapacağız ve tanıtacağız. Bütün dünyaya şifayı Araban’dan dağıtacağız” dedi. 

Söz konusu ürünle ilgili coğrafi işareti hızlı bir şekilde aldıklarını kaydeden Başkan Şahin, "Baklava, Avrupa Coğrafi İşareti’ni alan ilk üründü Türkiye’de. Şu anda sarımsak için de başvurduk. Çünkü Gastronomi turizminde ve gastronomi haritamızda da Araban Sarımsağına Avrupa pazarında ciddi bir talep var. Bu da bir network oluşturacak. Birçok yemeğimiz şifadır. Birçok coğrafi işaretli ürünümüz şifadır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için sarımsağı anahtar olarak gösteriliyor. 

Pandemiden kurtulmanın yolu daha fazla Araban Sarımsağı yemek, yapılan yemekleri tüketmektir. Lezzetin Başkenti topraktan tabağa Gaziantep Araban sarımsağı sayesinde şifanın da başkenti olacak” diye konuştu. 

Araban Sarımsağı Nedir?Türk aşçı haberleri olarak yukarıdaki haber haricinde ayrı bir kaynak olan  şef Ebru Baybara Demir'in bloğunda yapmış olduğuz araştırmada bulduğumuz "Araban Sarımsağı" hakkındaki yazısını sizlerle paylaşmak istedik..

Araban Sarımsağının Özellikleri Nelerdir?

Günübirlik geldiğim Gaziantep'te üçüncü günüm. Toprak ve yerel tohum konusunda yaptığım çalışmalar dahilinde Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile çiftçilerin bilinçlendirilmesi İle ilgili bir proje başlatıyoruz. 

İleri ki günlerde projeyi daha detaylı paylaşarak bir farkındalık yaratmayı planlıyoruz. Uzun zamandır sizlerle paylaşmayı düşündüğüm Gaziantep Araban Sarımsağının yazısını yazmak bugüne kısmetmiş. 

Ülkemizde sarımsak deyince hepimizin aklına Kastamonu Taşköprü Sarımsağı geliyor. Kısa bir süre önce tezgahlarda yerini Çin sarımsağına bırakan Taşköprü sarımsağı, coğrafi işaret alınması ve üreticinin desteklenmesi ve pazardaki seçici müşterinin farkındalığı İle tekrar tezgahlarda yerini aldı. 

Bu olumlu gelişmenin ardından artık adından sıkça bahsettiren Gaziantep Araban Sarımsağı pazarda Taşköprü sarımsağı ile boy ölçüşecek duruma geldi.

Biz Türk mutfağımızda sarımsağı çok kullanıyoruz. Özellikle mezelerimizin olmasa olmazı! Ancak satın aldığımız sarımsakta istediğimiz aromayı yakalayamadığımızda üretimini yaptığımız üründe lezzeti de oturtmakta zorlanıyoruz. 

Bir ay önce Gaziantep çarşında köy ve ilçelerden gelen ürünlerin arasında dolaşırken burnuma çalınan Araban Sarımsağının kokusu beni benden aldı. İri dişli ve yüksek aromalı özellikle mutfakta sarımsak ayıklamakla başı dertte olanları mutlu edecek kadar dişleri tane tane ve birbirinden ayrık olan sarımsak, Gaziantep'in 65 km kuzeydoğusunda Araban'da yetiştiriliyor. 

Son dokuz yıl öncesine kadar buğday ve pamuk ekilen tarlalar yerini şimdilerde sarımsağa bırakmış durumda. Yıllık 40 bin dönüm arazide 40 bin ton üretimi yapılan sarımsağa yüksek getirisi sebebi ile yöre halkı "beyaz" altın diyor. Bu sarımsak Kastamonu, İstanbul, Mersin, Adana, Ankara, Mersin ve Şanlıurfa'san gelene sarımsak komisyoncuları ve yurtdışına ihracat yapan tüccarlar tarafından alıcı buluyor. Eylül ve ekim ayında ekimi yapılan sarımsağın hasadı, Mayıs ayında yapılıyor. 

Tarlaya ekilen ürünün üzerinden bir kış geçiyor.

Araban Sarımsağı Nedir?
Türkiye'nin en kaliteli sarımsağını yetiştirme yolunda hızla ilerleyen Araban sarımsak üreticilerinin arasında arazi kiralayıp sarımsak üreten tüccarlarında büyük payı var. Araban Ovası'nda sarımsak üretimine başlanıldığı tarihten beri Çin'den tohumluk sarımsak ithal edilirken, şimdi hem ilçe hem yurt genelinde sarımsak üretimi yapılan bölgelerin tohumluk sarımsak ihtiyacı Araban sarımsağı ile karşılanıyor.

Hatırlatmak isterim! Büyük şehirlerde marketlerde gördüğümüz file içerinde 5li-6lı diziler halinde paketlenmiş, bembeyaz, aromadan ve sarımsağın besleyici özelliğinden uzak, fiyatı bizim topraklarımızda yetişenlerden daha ucuz olan sarımsakların hepsi Çin'den ithal ediliyor. 

Evinize aldığınız bu sarımsaklar tabiri caizse saksı gibi bıraktığınız yerde olduğu gibi günlerce durabiliyor. Yerli sarımsağın ise, kendine özgü saklama koşulları var! Eğer buna uymazsanız kısa zamanda bozuluyor. Sağlık için bir mucize olan ve sofralardan eksik etmemenizi tavsiye edeceğim sarımsağın en iyisini kilo İle alabileceğiniz semt pazarlarında veya son zamanlarda Anadolu'nun coğrafi işaretli ürünlerinin üretimine katkı sağlayan büyük market zincirlerinde bulabilirsiniz.

Şef Gökhan Gümüş: Hedefim Türk Mutfağını ve Türk Lezzetlerini Dünyaya Duyurmak...

 Şef Gökhan Gümüş: Hedefim Türk Mutfağını ve Türk Lezzetlerini Dünyaya Duyurmak...



ABD’de açtığı restoran ile Türk Lezzetlerini ülkeye taşıyan ünlü şef Gökhan Gümüş, 121 restoranın katıldığı yarışmadan Türk Lezzetleri ile 3.’lük ödülü aldı. Ünlü Türk şeflerden olan Şef Gökhan Gümüş, Anadolu tarzı ve kültürünü yansıtarak 202 yılında ise Dünya birinciliğini hedefliyor.

Kayserili Şef Gökhan Gümüş’ün ünü her geçen gün artıyor. ..

Dünya’nın sayılı yemek yarışmalarında dereceler elde eden Şef Gökhan Gümüş, 2018 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Teksas Eyaletinin Houston kentine yerleşti. Gleneksel Türk mutfağı şeflerinden Gümüş burada da bir restoran açarak Anadolu Kültürünü, Anadolu tarzını ve Anadolu mutfağını yaşatmaya başladı. Amerikan vatandaşlarına Türk Lezzetlerini sunan Gökhan Gümüş, Ramazan’da da iftara ve sahur menüleri ile özel hizmetler veriyor. 

Türk Kültürünü ve yemeklerini ABD’ye açan Şef Gökhan, aynı zamanda yarışmalara da katılarak ülkemizi de temsil ediyor. Ünlü Şef Gökhan Gümüş yine ABD’de ilk kez düzenlenen 1’inci Chefler Yemek Yarışmasına katılarak 3’üncülüğünü elde etti ve bronz madalya kazandı.

Dünya’da Türk’ün ismini duyuran Şef Gökhan Gümüş, "Türkiye’de bir çok kurumsal otelde görev aldım, Görev yaptığım zamanlarda Türk Mutfağını Dünyaya duyurmak için çeşitli yarışmalara katıldım ve Dünya birinciliği dahil bir çok madalyayı ülkeme kazandırdım. Bunlarla gurur duyuyorum. 

2018 yılında ise kendime yeni bir yol çizdim ve Türk Yemek Kültürünü ABD’ye taşımaya karar verdim. Kararımın ardından Houston kentine yerleştim ve burada çiftlik tarzı bir restoran açtım. 

Şef Gökhan Gümüş: Hedefim Türk Mutfağını Dünyaya Duyurmak...
Buranın hem işletmeciliğini hem de şefliğini yapıyorum. Burada bir çok farklı kültürden gelen misafirlerimize Türk mutfağının lezzetlerini en iyi sunmaya çalışıyoruz. İnsanlara Türk Mutfağının lezzetlerini sunarken; aynı zamanda da oluşturduğumuz konsept ile müşterilerimize çiftlik ortamı sunuyoruz. 

Buraya gelen müşterilerimiz inek, tavuk, at gibi hayvanlarında bulunduğu ortamda hem doğayla buluşuyor hem de Türk Lezzetlerinin tadına bakıyor. Burada Türk Kültürünü, Anadolu Kültürünü yaşatmaya çalıştığım için gurur duyuyorum" dedi.

"Hedefim 2022 yılında birinci olmak"

10 Nisan’da aşçılık mesleğinde 121 restoranın katıldığı yarışmadan 3.’lük elde eden Şef Gökhan Gümüş, yeni hedefinin ise birincilik olduğunu belirtti. Gümüş, "ABD’de ilk kez Cheffler Yemek Yarışması düzenlendi. Ülkemi temsilen ise yarışmaya ben katıldı. Yarışmada 121 kişi lezzetlerini sundu. 

121 kişinin lezzetleri arasında Türk Kültürünü Adana Kebap ve Künefe lezzetleri ile tanıttım. Sunduğum bu lezzetler ile ABD’de 3’üncülük ödülüne layık görüldüm. restoranlar olarak kendi lezzetlerimizi yapmak zorundaydık ve Türk Kültürünü yansıtarak bu ödülü aldım. Bir sonraki yarışmada ise hedefim 1’incilik ödülünü kazanmak. Amacım ve hedefim bu" ifadelerini kullandı.

Kallavi Nedir? Nasıl Yapılır?

 Kallavi Nedir? Nasıl Yapılır?


Kallavi tatlısı nedir? Kallavi kurabiyemidir yoksa tatlımıdır? Kallavi tatlısı hangi ilimize ve hangi yöresel mutfaklara aittir? Evde Kallavi tatlısı yapabilmek için hangi malzemeler gereklidir? Yöresel lezzetlerimizden coğrafi işaretler ve tescilli yemeklerimizden evde Kallavi tatlısı yapmak istermisiniz?

Geleneksel Türk mutfağı yemek arşivinde osmanlı ve Türk tatlıları arasına da giren Kallavi tatlısı Türk aşçı haberleri olarak sizler için araştırdık.  

Edirne’nin helva ve şekerlemecilik kültüründe Görüntüsü bir kavuğa benzeyen kallavi adını da buradan alıyor. Edirnelilerin çok değer verdiği yöresel lezzetlerden biri olan kallaviyi evinizde de kolayca yapabilirsiniz.  İşte, kallavi tarifi...

Kallavi kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde "Vezir ve sadrazamların giydikleri bir tür kavuk" ve "Çok iri, kocaman" diye geçiyor. Aynı zamanda şık ve göz doyuran yemeklerin bulunduğu zengin sofralar için de kullanılan bir sıfat. 

Ancak kallavi aynı zamanda Edirne mutfağına ait bir kurabiyenin de ismi. İçinde un, tuz ve yağ olmayan bu kurabiyeyi siz de evinizde yapabilirsiniz. Bunun için ihtiyacınız olan malzemeler ve kallavi kurabiyenin yapılışı hemen aşağıda…

Kallavi Nedir? Nasıl Yapılır?
Görüntüsü bir kavuğa benzeyen kallavi adını da buradan alıyor. Edirnelilerin çok değer verdiği yöresel lezzetlerden biri olan kallaviyi evinizde de kolayca yapabilirsiniz. Kallavinin tarifinde yine Edirne’nin yöresel bir ürünü olan karaçalı balı kullanılıyor. Ancak bu balı bulamazsanız akasya ya da ayçiçeği gibi başka Trakya ballarıyla da kallavi yapmayı deneyebilirsiniz.

En İyi Kek Ve Kurabiye Tariflerinden Kallavi Tarifi

En İyi Yöresel Lezzetlerimizden Kallavi Tatlısı İçin Kullanılan Malzemeler Nelerdir?

*     1 Kilogram İnce Dövülmüş Antep Fıstığı
*     1 Su Bardağı Şeker
*     250 Gram Karaçalı Balı
*     1 Tutam Safran
*     4 Adet Yumurta Akı

Geleneksel Türk Mutfağında En İyi Kurabiye Çeşitlerinden Kallavi Tatlısı Yapılış Tarifi:

Kallavi Nedir? Nasıl Yapılır?
Yoğurma kabına fıstıkları alın. Ortasını havuz gibi açın ve içine şekeri, yumurta akını, safranı ve balı ekleyin. İyice karıştırıp uzun uzun yoğurarak yapışkan kıvamlı bir hamur elde edin.

Fırın tepsisinin tabanına yağlı kağıt serin. Kurabiye hamurunuzu krema sıkma torbasına doldurun. Kağıdın üzerine eşit büyüklükte yuvarlaklar sıkın. Ardından krema torbasının ağzını kurabiyelerin üzerine hafifçe bastırarak minik yuvarlaklar oluşturun.

Kurabiyelerinizi düşük ısıda (130-140 derece civarı) fırına verin ve ortalama 20-25 dakika pişirin. Üzeri kızardığında kallavi yemeye hazırdır. İki kurabiyeyi birleştirip acıbadem kurabiyesi gibi servis edebilirsiniz. Arzu ederseniz arasına kaymaklı dondurma da sürebilirsiniz.

29 Nisan 2021 Perşembe

Yeni Restoran Açarken En Çok Yapılan Hatalar...

 


Yeni Restoran Açarken En Çok Yapılan Hatalar

Yeni Restoran Açarken En Çok Yapılan Hatalar...

"Sarı renkli kabartılmış olan kelimeler ilgili konudaki makaleleri içerir. Merak ettiğiniz etiketleri tıklayarak ilgili makaleyi inceleyebilirsiniz"

Günümüzde yeni restoran açılışlar korona virüsten sonra eskisi kadar rağbet görmese de gastronomi sektöründe her zaman fırsatlar vardır. Yeme içme sektöründeki iş fırsatları şehirlerin yerleşik düzenine, oturan kişilerin ekonomik güçleri ve yemek kültürüne, şehrin turizm değerleri ve yurt içi ve yurt dışı ticari portföyüne göre değişkenlik gösterir.

Günümüzde herhangi bir yiyecek ve içecek işletmesi Gastronomi Danışmanlığı alsa dahi Bilgili Olmaktan öte Popüler karakterlerden yana tercihlerinin yapılamasından dolayı konuya vakıf olmayan tecrübeler vesilesi ile yapıldığı takdirde aynı En Çok Yapılan Hatalara yine de düşebiliyor.

Her işletme sahibi Kalıcı Bir Restoran Sahibi Olabilmek İçin nelere dikkat etmeliyim diye mutlaka sorar kendine. Hatta aynı anlamada Yeni Restoran Açmak İsteyenlerin En Çok Sorduğu Sorulardan biride Şehrin En İyi Restoranlarına Nasıl Sahip Olabilirim? Düşüncesidir.

Burada uygulanması gereken detaylardan biride Kesin Başarı İçin Restoran Danışmanlığı Almalımıyım? Soruları ve tedirginliğini ön plana çıkarıyor. 2021 yılında maalesef tüm dünya ülkeleri Korona Virüs Sonrasında İflaslar Ve Fırsatlar yaşandı. Bu iflasların bazıları yeteri derecede Mutfak Danışmanlığı yada Restoran Konsept Tasarımı ve Danışmanlığın da yeni hijyen kurallarını ve Restoran Yönetiminde ciddi değişiklikler yapılmasına neden oldu.

Gastronomi sektöründe birçok işletmeci dünyada Örnek Restoranlar ve yeni restoran projeleri ararken bir kısmı bir çıkış yada kurtuluş olarak Füzyon MutfağıMoleküler GastronomiRafine MutfakAvrupada Aşçılık teknikleri ve eski İstanbul Mutfak Kültürü içerisine iflaslardan kurtulmak isteseler de hedefledikleri başarıyı yakalayamadılar.

Günümüzde restorancılık kuralları sil baştan yeniden yazılıyor. Bundan sonra gastronomi sektöründe çok şey değişiyor, değişecek' de. 2021 yılı ve öncesinde restoran işletmesi anlayışı büyük ölçüde ortadan kalkmış gözüküyor. Her ne kadar dünyada koronavirüs için yeni tedbirler alınsada kısa sürede biteceği anlayışı toplum hafızasında inanılan bir konu değil. 

Tüm dünyada pandemi sürecinden sonra dünyaca ünlü fine dining şef restoranları dahi Yiyecek Ve İçecek Danışmanlığının da ötesinde yeni restoran projeleri ve Örnek Restoran Menüleri, evlere yönelik Menü Çeşitleri ile birlikte Seçenekli Menüler ile paket servisine başladılar.

2021 yılının ikinci yarısına girerken Türkiye’de Restorancılığın Gelişimi daha farklı Menü Danışmanlığı seçenekleri ile birlikte Yeni Restoran Açarken Nelere Dikkat Etmeliyim? Sorularından öte Restoran Konsepti Nedir? Nasıl Oluşturulur? Sorularına yönelmiş durumda.

Yeni restoran açacak olanlar daha fazla hataya düşmemek için Restoran Nasıl Açılır? Sorusu’ da en çok arananlar listesine girmiş durumda. Mevcut gastronomi yatırımlarını korona virüs krizinden kurtarmak isteyen işletmelerden bazıları gündemlerine Osmanlı Saray Mutfağı, Osmanlı Yemek KültürüYemek, Kültür Ve KimlikAnadolu Mutfak Kültürü konseptlerine çevirmiş olsalar ‘da kısa sürede bunlarında kendileri için bir kurtuluş olmadığını gördüler.

Çünkü krizin çözümü Osmanlı Saray Mutfağı ve Günümüz Türk Mutfağı yada restoran Yönetim Sirküleri ile ilgili de değil. İşlerim kötü diye çırpınmak daha da büyük hatalara düşmenize neden olabilir. Bu gün Mevcut durumunuzu koruyabilmek en büyük başarıdır. Böyle bir dönemde zaten büyük ölçüde İşletmeci Körlüğü tetkik ve analizleri de ortadan kalkmış durumda.

Birazdan aşağıda has aşçıbaşı Ahmet Özdemir olarak yaşadığım bazı tecrübeler, Amaç Ve Hedeflerim doğrultusunda ve Hizmet Alanlarım içerisinde olan Yeni restoran açarken en çok yapılan hatalar ile birlikte, olması gerekenler yada olmaması gerekenler şeklinde Türk Mutfağı ve Türk Şeflerinin de geleceği açısından Türk mutfağında Füzyon Birikimlerini de dikkate alarak belirtmeye çalışacağım.

Tabiki burada Tüm detayları yazmak mümkün değil ama bazı önemli konuları ana temada yazmaya çalışacağım. Bu bilgilere ihtiyaç duyan kişi yada kurumlar dikkate alabilir. Merak edilen konularda daha fazla detay için tarafım ile bağlantıya da geçebilirler...
   
* Yeni restoranınızın konsept tasarımlarını sizi şehirde etkileyebilecek unsurları dikkate alarak yapınız.

* Madden ve manen sıkıntılı günler geçirmeye hazılıklı olun ve kendinizi Psikolojik olarak karşılaşacağınız zorluklara iyi hazırlayın.

* İleride şehrin en iyi restoranlarına sahip olabileceğini düşünerek alt yapınızı iyi tesis ediniz ve mutlaka Kurumsal kimlik çalışması yapınız.

* Yeni restoranınızda Kesin başarı için daha restoranı açmadan önce kimlere hizmet edeceğinizin araştırmasını yaparak kendinizi ve personellerinizi bu doğrultuda hazırlıklı tutun.

* Asla başka restoranların menüsünü, dekorasyonunu yada herhangi bir simgesini kendinize örnek almayınız, mümkünse yeni açacağınız restoranın kendi kimliğini oluşturabilmek için başka restoranlara benzememesini sağlayınız.

* Yiyecek, içecek ve konaklama işletmelerinde asla müşteri kelimesi kullanılmaz. Kendinize ve çalışanlarınıza "misafir" kelimesine ve "misafir" anlayışını aşılayan, aşılattırın.

* Yeni açacağınız restoranın ismi ile konseptti birbiri ile benzerlik taşısın.

* Yeni restoranınızın iç dekorasyonu, ismi, yemek menüsü içeriği mutlaka restoranın konsepti ile benzerlik taşısın.

* Restoranınızın Mutfak ve servis departmanlarının demirbaş malzemelerini almadan önce mutlaka Menü PlanlamasıMenü Yönetimi ve Menü Analizini mutlaka yaptırın.

* Şehrin en iyisi olmasını istediğiniz yeni restoranınızın Örnek Restoran Menülerini yaparken mutlaka tedarik zincirini tetkik ediniz.

* Eğer yeni restoranınız bir otel, konaklama işletmesinin içerisinde ise Örnek Otel Menülerini yaparken misafir portföyü, şehrin ticari kapasitesi, yemek kültürünün zenginliği ve misafiriniz olabilecek kitlenin ekonomik durumlarını inceleyerek banket programları için Organizasyon Anlaşma Metni hazırlayınız.

* Yeni restoranınızda her an işe amade hazır Aktivite & Banquet Menülerinizi hazır bulundurunuz ve fiyatlarınız sabit olsun. Özellikle daha geniş açıdan misafirlerine hizmet veren restoranlar için herhangi bir kişinin 3 ayrı isimle yada mail ile Düğün Menüleri hakkında fiyat isteyebileceğini unutmayınız.

* Yazılı basında hakkınızda çıkabilecek Gazete Kupürleri hakkında yayınlanmadan önce mutlaka bilgi edinerek incelemeye çalışınız. Yada bunları bizzat ilgili departmanınızın hazırlamasını sağlayınız.

* Yeni restoranınızın tanıtım Videolarının mutlaka profesyoneller tarafından hazırlanmasını sağlayınız ve bu konudaki maliyetlerden kaçınmayınız.

* İş esnasında hatalı bile olsa çalışanlarınıza bağırmayın ve en azında iş saati bitene kadar kendinizin ve çalışanlarınızın morallerini yüksek tutmaya çalışın.

* Eğer restoranınız alkollü ise yemek menüsü çeşitlerinizin daha detaylı olarak hazılanmasına aparatif, soğuk iştah açıcılara daha fazla yer verilmesiniz sağlayınız.

* Yeni restoran menünüzün Türkçe bölümünde yabancı kelimeler kullanmamaya çalışınız. Yabancı kelimeleri menünün diğer dillerinde kullanınız. (Bazen komik ve manasız yemek isimleri olabiliyor) ayrıca yemek çeşitleriniz mutlaka restoran konseptiniz dışına çıkmasın. İllaki yapmak isterseniz farklı mutfaklardan "günün menüsü" seçeceği adı altın özel yemekler yapabilirsiniz. 

* Yeni restoranınızın Özel Yemek Sunumlarını en azından her menü bölümünden birer adet olmak kaydı ile mutlaka restoran konseptine göre hazırlatarak resmi web sitenizde yada yazılı ve görsel basında tanıtımını sağlayınız.

* Yetkisi ile değil bilgisi ile hareket yöneticilerinize güveniniz. Çalışma arkadaşlarını şikayet eden değil, onların hatalarını tamir ederek bilgilendiren çalışanlarınızı ödüllendiriniz.

* Çalışanlarınızın üzerine yetkili getirmeyiniz. Mümkünse boşalan kadrolara alt kadrodan başarılı personellerinizden atayınız -ki diğer çalışanlar zamanla işletmenizde daha iyi konumlara gelebileceklerine inansınlar.

* Yeni açacağınız ve şehrin en iyilerinden olmasını istediğiniz restoranınızda Yönetim Raporlarını hazırlarken kişileri değil işletmenizin geleceğini düşünerek Yönetim Sirkülerini hazırlayınız yada hazırlatınız. Aynı zamanda kendi koyduğunuz kuralları yine kendiniz günlük kurallar ile bozmayınız.

* Mümkünse misafirlerinize temizlik ve hijyen konularında sözde değil özde örnekler gösterin. (Açık mutfak buna güzel bir örnek olabilir)

* Yemek standartlarınız önemlidir. Yeni restoranınızın Mutfak Yönetimini hazırlarken herşeyi bilen değil, sizin mevcut menünüzü bilen çalışma arkadaşları seçmeye çalışınız. Unutmayınız -ki her şeyi bilen mutlaka sizin standartlarınızı bir gün kendi bildiği ile değiştirecektir. 

* Bilgi eksikliği giderilir ama karakter eksikliği giderilemez. Kendinizin yetiştirebileceği istekli güvenilir kişilerden kadronuzu oluşturmaya çalışınız.

* Restoranınızın yemek menüsünü çok fazla abartmayınız. Bu abartı ileride sizin Cost – Maliyet hesaplarınıza yansıyacağı gibi, saklama koşulları, tazelik, personel fazlalığı problemlerini de getirecektir. 1 yada 2 ay sonra ise yazılı yemek menünüzden kaldırdığınız yemekler misafirleriniz tarafından talep edildiği zaman çalışanlarınız tarafından “bu yemek yok” demek itibarınızı zedeleyebilir. 

* Restoran yönetiminizde sözlü talimatların aksine yazılı belgeye dayanan Anket ve Formlar, Çizelge ve Tutanaklar düzenlemeye çalışınız. Bunlar her iletmenin hizmet alanlarına ve çalışan sayısına göre değişir. İlerleyen dönemlerde siz yada personellerinizin unutkanlıkları misafirlerinize aksaklıklar ve geriye alınamayacak problemler olarak yansımasın.

* Tüm restoran departmanlarında çalışanlarınız ile uzun vadeli anlaşmalar yapmaya çalışınız. Unutmayınız işletmenizdeki değişen yüzler misafir portföyünüz açısından negatif bir değerlendire olacaktır.

* Çalışanlarınızın kazançlarının bir kısmını artı ve eksi miktarlar doğrultusunda restoranın kazancına indekslemeye çalışınız. Kazan-kazan ilişkisi misafir memnuniyeti ve restoran cirosuna pozitif ölçüde yansıyacaktır. Çalışanlarınızın da ellerinin çekicin altında olması sorumluluklarını arttıracaktır.

* Çok iyi yada çok kötü!!! Net göre çok iyi yada neye göre çok kötü? Özellikle yemek kalitenizin standartlarını bir defa belirleyiniz ve ona sadık kalınız. Bir kaç misafir yemeği eleştirdi yada ilave malzeme tavsiyesinde bulundu diye asla yemek reçetenizi değiştirmeyiniz. Çünkü o sizin kalitenizdir. Standart demek kalite demektir. Uzun vadede mutlaka o standart yemek çeşidinizin de müdavimleri ortaya çıkacaktır. (Ama misafiride kırmak gerekmez. -bizde bu durumu değerlendirmeyi düşünüyorduk, isabet oldu teşekkür ederiz. Diyerek durumu değerlendirebilirsiniz. Toplamda %10- şikayet alan durumlar 'da dikkate değer bir şekilde yemek reçeteleri ve yapımı yeniden incelenmeli ve değerlendirilmelidir.) 

Daha fazlası için tarafım ile bağlantıya geçebilirsiniz.

Ahmet Özdemir
Koord. Has Aşçıbaşı
Osmanlı ve Türk Mutfağı Dünya Gönül Elçisi 

Yeni Restoran Açarken En Çok Yapılan Hatalar

Has Aşçıbaşı Ahmet Özdemir Olarak Yurt İçinde Ve Yurt Dışında İhtiyac Duyan Kişi Ve Kurumlara;
Yiyecek ve içecek alanlarında restoran ve konaklama ve işletmelerine belirtilen konularda Osmanlı ve Türk mutfağı, Osmanlı saray mutfağı, Eski İstanbul mutfağı, Anadolu halk mutfağı, Akdeniz mutfağı, menü planlama, konsept belirleme, mesleki eğitim alanlarında uluslararası konumda;

Yiyecek ve içecek danışmanlığımutfak danışmanlığıişletmeci körlüğüYeni Restoran Açarken Nelere Dikkat Etmeliyim?, Kesin Başarı İçin Restoran Danışmanlığı Almalımıyım?, Menü DanışmanlığıRestoran YönetimiGastronomi Danışmanlığıkonsept danışmalığıŞehrin En İyi Restoranlarına Nasıl Sahip Olabilirim? Restoran projeleriYeni Restoran Açmak İsteyenlerin En Çok Sorduğu Sorular?, Kalıcı Bir Restoran Sahibi Olabilmek İçin Dikkat !!! Gastronomi sektöründe Restoran Konsept Tasarımı ve DanışmanlığıÖrnek RestoranlarRestoran MenüleriMenü ÇeşitleriMenü PlanlamasıMenü AnaliziMenü Yönetimi konularında mesleki eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermekteyim. İlgili projeler için mesleki bilgilerime ihtiyac duyan kişi ve kurumlar Türkiye saati ile sabah 10:00 ila aksam 22:00 saatleri arasında tarafım ile İLETİŞİM bilgilerimden bağlantıya geçebilirler...


"Bayat" Peyniri Nedir?

 "Bayat" Peyniri Nedir?


Afyonkarahisar'ın Bayat ilçesinde kurulan kadın kooperatifince üretildikten sonra tarihi Kurt İni Mağarası'nda dinlentirilen peynirlerin, kilogramı 150-170 liradan alıcı buluyor.

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek öncülüğünde ilçede kurulan Kadın Kültür Evinde 7 kadına, "peynir üretimi" kursu verildi.

Eğitimlerini başarıyla tamamlayan kadınlar, kurulan kadın kooperatifi çatısı altında peynir üretimine başladı. İlçedeki tarihi Kurt İni Mağarası'nda 6 ay bekletilerek fermante edilen peynirler, lezzetiyle sofraları süslüyor.

Bayat Kaymakamı Ömer Tekeş, ilçede 65 bin küçükbaş hayvan varlığının olduğunu söyledi.

Bayat'ta üretilen sütlerin lezzetli olduğunu ifade eden Tekeş, "Peynir ve yoğurt üretimi yoğun olan bir ilçe. Kadınlar bunu üretmek istediklerini söylediler. Belediye Başkanı ile beraber bu işe koyulduk. Sağ olsun Valimiz Gökmen Çiçek de çok büyük destekte bulundu." dedi.

"Bayat" Peyniri Nedir?
Türkiyede gastronomi haberleri ve gastronomi turizminde ismi sıkça anılan bayat peyniri nedir hakkında Vali Çiçek öncülüğünde ilçede kurulan Kadın Kültür Evinde 7 kadına "peynir üretimi" kursu verildiğini anımsatan Tekeş, şunları belirtti:

Şu an kadınlar üretiyor. Kendi mandıramızı da yapacağız. Bu şekilde daha uygun ortamda, katma değeri yüksek peynir üretilmiş olacak ve daha çok kazanmış olacaklar. nGeleneksel Türk mutfağında ormal şartlarda fermente edilmeyen peynirin kilogramı 45-50 liradan satılıyor, burada fermente edilen peynirin piyasası 150 ile170 lira arası. Üretime yeni başladık ama şimdiden sipariş almaya başladık. Kredi kooperatiflerinden ciddi anlamda talep var."

Afyonkarahisar'da peynir satışı yapan birçok işyerinin, peynir siparişinde bulunduğunu aktaran Tekeş, Kocaeli'den, İstanbul'dan talep geldiğini belirterek, "Talebin yoğun olması yüzümüzü güldürdü. İnşallah bu proje başarıya ulaşır ve Bayat, kiliminden, mantarından sonra peyniriyle de anılmaya başlar."

"Bayat" Peyniri Nedir?
Belediye Başkanı Halil İbrahim Bodur da tarihi Kurt İni Mağaras'ında peynirlerin fermante edildikten sonra satışa sunulduğunu vurgulayarak, "Bu peynirin lezzeti ile dünyada ilk 5-6 peynir arasına gireceğini düşünüyorum." diye konuştu.

"Geleneksel yöntemlerle üretim yapıyoruz"
Bayat Kadın Girişim Üretim Ve İşletme Kooperatifi Kooperatifi Başkanı Dilek Ede ise kadınların artık peynir üretimine de başladığını belirtti.

Aldıkları sütü kaynatıp peynir yaptıklarını ifade eden Ede, küçük tulumlara basılan peynirleri daha sonra mağaraya götürerek üzerlerine tarihlerini yazdıklarını anlattı.

Peynirlerin mağarada 6 ay fermente olduğunu dile getiren Ede, "Onun oluşmasını sağlıyoruz. Ondan sonra satışlarımız gerçekleşiyor. 

Biraz zahmetli iş. Sütü kaynatma aşaması var, daha sonra mayalıyoruz...

"Bayat" Peyniri Nedir?
Bu işi 7 kadınla yapıyoruz. Fabrikasyon değil, geleneksel yöntemlerle üretim yapıyoruz. Eskiden olduğu gibi mağaralarda peynirlerimizi üretiyoruz. Peynirlerimize aşırı bir talep var. İnsanlar da çocuklarına doğal peynir yediriyor." diye konuştu.

Et Nedir? Et Çeşitleri Nelerdir? Et'in Özellikleri...

  Et Nedir?  Et Çeşitleri  Nelerdir? Et'in Özellikleri... Türk aşçı haberleri ve güncel mutfak haberleri olarak aşçılık kütüphanesinde &...