Restoran mutfağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Restoran mutfağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Aralık 2021 Salı

Yeni Açılan Bir Restoran Nasıl Başarılı Olur? Yeni Bir Restoranı Başarılı Yapan En Önemli Özellikler Nelerdir?

 Yeni Açılan Bir Restoran Nasıl Başarılı Olur? Yeni Bir Restoranı Başarılı Yapan En Önemli Özellikler Nelerdir?


Restoranın İnşaat Kısmı Bittikten Sonra "Misafir Hizmetine Açılmadan Önce "Restoran Konsept Tasarımında İç Dekorasyon Yapılırken Dikkate Alınacak Olan Husulardır...

Yeni restoranı açmadan ve hedeflerinizi ilan etmeden önce Yeni Restoran İnşaatında Bütçe makalesini dikkate alarak resmi kurumlardan hizmet portföyündeki özelliklerin ruhsatlarını, (açık alan, kapalı alan, masa sayısı, alkol ruhsatı, çalışma saatleri, vb.) alıp alamayacağınızı önceden kontrol edin.

Yeni restoranınızda Kesin başarı için önce kendiniz bir bütçe oluşturun. Daha sonra gastronomi danışmanlığında bir bilene yeni restoranın özelliklerini anlatarak yeni bir bütçe oluşturmasını isteyin. Size sunulan restoran bütçesini konuya vakıf olan kişiler ile (mimar, mühendis, demirbaş giderler, vb.) doğrulayınız.

* Yeni Restoran Açarken En Çok Yapılan Hatalara düşmemek için kendi hazırladığınız Yeni Restoran Bütçesi  ile diğer bütçelerin doğruluk oranlarını kıyaslayınız. _+ %20 yanılma payı koyarak maddi durumunuzu ayarlayarak yeni restoran projenize başlayınız. 

Yeni restoran projenize başlamadan önce mutlaka toplam bütçenizin % 10'nunu açılıştan sonraki ilk 6 ay için kasanızda bulundurunuz.

* Tedarik zincirinde ödemelerinizi mutlaka 15 günde bir yada ayda 1 olarak ayarlayınız ve mutlaka zamanında yapmaya çalışınız. Personel maaşlarını ise kesinlikle belirttiğiniz tarihte yapınız. Ticari ödemelerinizden personellerinize asla bahsetmeyiniz ve bahsettirmeyiniz...

Yeni restoran açmadan önce Restoran Konseptinizi ve misafirlerinize sunmak istediğiniz Mutfak konseptinizi ve yiyecek menüsünü çok iyi seçiniz.

Şehrin en iyi restoranlarından birine sahip olabilmek için misafirler için kolay kullanıma sahip Sipariş Verme Opsiyonları kurmak ve gruplara özel memnuniyet odaklı farklı seçenekli menüler Sununuz.

Kişiler ve gruplara özel Organize programlarda alternatifsiz en iyi seçenekleri hazırlamak ve restoran yönetiminde bire bir hizmet seçenekleri ile vazgeçilmez olmayı başarınız.

* Yeni Bir Restoran Açmadan önce şehirde eksik olan Restoran Konseptini keşfetmek ve en başarılı restoranlardan olabilmek için daha önceden hedeflediğiniz hizmet alanlarınızda ve resmi, Ticari Boyutlarının resmi gayri resmi araştırınız.

Yeni restoran için ilk baştan mevsimsel değişiklikleri de dikkate alarak Aktivite & Banquet Menüleri, Örnek Restoran Menüleri, Yaz menüsü, Kış Menüsü ve Menü Çeşitlerinde gruplar için Organizasyon Anlaşma Metnini hazırlayınız.

Şehrin en iyi restoranları arasına girebilmek için Mutfak Planlaması ve Restoran İşletmeciliği ve restoran yönetimi sirkülerinde Sosyal Medyada için kişi yada kişiler görevlendiriniz.

Yeni restoranınızın hizmet standartlarında Mevcut Mutfak Trendlerini, yeni 2022 gastronomi Trendlerini, restoran Trendlerini ve yemek Trendleri ile Pazarlama Trendlerini Takip Ediniz veya ettiriniz.

Yeni restoranınızın Restoran Yönetimini ve Mutfak Yönetimi ile Restoran İşletmeciliğinde Misafir Memnuniyeti odaklı Menü Planlamasını da dikkate alarak mutfak eğitimlerine öncelik veriniz.

Yeni restoranınızın mutfak çeşitleri, Mutfak Bölümleri ve pişirme ekipmanları gibi mevcut özelliklerini ve konseptini ön planda tutarak Alternatif Getiri ve kazanç sağlayabileceğiniz departmanlar oluşturunuz. (paket catering hizmetleri, ziyafet organizasyonu, Paket Siparişler)

Yeni restoranınızda başarılı olmanın sırları sadece yukarıda yazılı olanlardan ibaret olmadığı gibi daha fazla dikkat edilecek hususlar' da mevcuttur. Bu detaylar restoranların konumları, hizmet alanları, çalışan sayısı ve konseptleri ve daha fazlası ile ilgili önemli Konulardır...

Yukarıda belirtilmiş olan ve yazı içeriğindeki diğer etiketlenmiş konular ile ilgili alanlarda daha fazla bilgi isteyenler, hizmet alanlarım arasında destek almak ve daha fazlası için iletişim bilgilerimden tarafım ile bağlantıya geçebilirler.

Kaynak:
Uluslararası Gastronomi ve Restoran Mutfağı Danışmanı Has Aşçıbaşı Ahmet Özdemir'in Resmi Web Sitesinde Bulunan "Yeni Açılan Bir Restoran Nasıl Başarılı Olur" İsimli Makalesi.

Yeni Restoranı Başarılı Yapan En Önemli Özellikler Nelerdir?

19 Kasım 2021 Cuma

Nasıl Gastronomi Şehri Olunur?

 Nasıl Gastronomi Şehri Olunur?


Nasıl Gastronomi Şehri Olunur?
Bilal YALÇIN, Yrd. Doç. Dr.

Gastronomi, içinde barındırdığı çeşitlilik ile beraber insanoğlunun kendisini kültürel anlamda ortak bir ifade ediş şekli olarak değerlendirilebilir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı, ortak kültürel değerlerin yaşatılması amacı ile dünya üzerinde belirli ölçütlere dayalı olarak gastronomi şehirlerini belirlemektedir.

Şu ana kadar UNESCO tarafından yalnızca beş şehre dünya gastronomi şehri unvanı verilmiştir. Unvana sahip şehirler Popayán, Chengdu, Östersund, Jeonju ve Zahle şehirleridir. Bu şehirlerin Nasıl Gastronomi Şehri Olunur sorusuna cevabı olarak hangi özellikleri ile öne çıktıkları ve seçim parametreleri çalışmanın ana konusudur. Başvuru sürecini yürüten yetkililerle yapılmış mülakatlar ve belgeler üzerinden betimsel analiz yapılmıştır. Sonuç olarak; örgütsel yetenek, verimli araziler, gastronomik etkinlikler, ekolojik tarım seçimde etkili olmuştur. Anahtar Kelimeler: gastronomi, gastronomi şehri, UNESCO, yerel kalkınma

1. Giriş

UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı (Creative Cities Network), UNESCO tarafından 2004 yılında kurulmuş olup, çeşitli bölgelerden, farklı gelir seviyeleri, kapasite ve nüfusa sahip şehirleri yaratıcı endüstri alanlarında çalışmak üzere bir araya getiren bir girişimdir (unesco.org.tr). Şehirler tarihi ve kültürel geçmişleri ve çeşitli kültür aktörlerini bir arada bulunduran dinamik yapılarıyla yaratıcılığın yeni boyutlarını üretme ve keşfetme gücünde olan yerler olarak görülmektedir. Ağın hedefleri şu şekilde belirlenmiştir:

*  Yerel düzeyde kültürel malların ve hizmetlerin yaratılması, üretilmesi, dağıtımı ve kullanımının güçlendirilmesi
*  Kadınlar ve gençler de dâhil olmak üzere özellikle kırılgan gruplar arasında yaratıcılığın ve yaratıcı ifadelerin teşvik edilmesi
*  Kültürel yaşama erişimin ve katılımın sağlanması, kültürel malların kullanımının teşvik edilmesi
*  Yerel kalkınma planlarına kültürel ve yaratıcı endüstrilerin dâhil edilmesi

Program, yerel aktörler tarafından yürütülen kültürel endüstrilerin yaratıcı, ekonomik, sosyal potansiyelini geliştirmeyi amaçlamakta ve bu sebeple UNESCO’nun kültürel çeşitlilik vizyonunu desteklemektedir. Yaratıcı Şehirler Ağı, şehirler tarafından kendi yetenek ve enerjilerini yönlendirecekleri yaratıcı endüstri sektörü tercihlerine göre seçilebilecek yedi tema etrafında şekillendirilmiştir. Bu temalar edebiyat, film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, gastronomi ve medya sanatları olarak belirlenmiştir. 2014 yılı itibariyle Yaratıcı Şehirler Ağı’nın 69 üyesi bulunmaktadır.

2. Literatür Taraması

Gastronomi, 19. yüzyılın ilk yarısında bir çalışma alanı olarak yemek salonlarının – gastronomik zevkin olumsuz yargılarına karşı gelen bir çağdaş mutfak geleneği – ve gastronomi üzerine yazan gazetecilerin ve yemek ustalarının teknik mutfak bilgisini yazılı hale getirmesi sonucunda bir mutfak söyleminin yükselişi ile ortaya çıkmıştır (Rao, Monin ve Dyrand, 2003, s.798-799). Ortaya çıkan bu mutfak bilgisi zamanla ülkelerin mutfaklarını şekillendirmiştir. Daha sonra, 20. yüzyıldaki gelişimi ile bir bilgi bütünü oluşturulmuş, meslek kuruluşlarının bu alanda örgütlenmesi ve bir profesyonel seçkin sınıfın bu alanda işbirliği yapması ile profesyonel bir proje olarak gelişme göstermiştir. 

Gastronominin özellikle Avrupa’da gelişiminde Fransız Devrimi de etkili olmuştur. 1789’dan önce yeme içme usulü ve esası hiyerarşik bir düzen içerisinde yapılmıştır. Yemek ustaları soylu ve varlıklı kişilerin görünmeyen boyunduruğu altında çalışmış, halkın geniş bir kesimi bu mutfak varlığından faydalanamamıştır. Bu tarihten sonra yemek ustaları, sırça köşklerden çıkıp yeme içme mekânları kurarak halka hizmet etmeye başlamışlardır. Gastronominin birçok insan faaliyetlerini içeren bir bilim olduğu tedricen keşfedilmiştir (unesco.org, s.221).

Uluslararası bağlamda gastronomi turizmi; Provence (Fransa), Piyemonte, Sicilya, Toskana, Venedik (İtalya) veya Malaga (İspanya) gibi tanınmış destinasyonlardaki yemek okullarını ziyaret, yerel lokantaları ziyaret, gıda pazarları ile yerel üreticileri ziyaret şeklinde gerçekleşmektedir. Bununla birlikte Fransa, İtalya gibi ülkelerde peynir tatmak, Belçika ve İsviçre’de çikolata tatmak, Sri Lanka ve Japonya’da çay tatmak, Kosta Rika, Brezilya, Panama ve Etiyopya’da kahve tatmak şeklinde gerçekleştirilmektedir (Chiru, Ciuchete ve Moraru, 2001, s.177-178). Finkelstein yemek yeme deneyimini üç kategori halinde sınıflandırmıştır (Au ve Law, 2002, s.819-820). 

Tecrübeye dayalı (deneyimsel), deneye dayalı (deneysel) ve varoluşa dayalı (varoluşsal). Deneyimsel yemek yeme yöntemi kişinin çok az aktif olduğu bir kategoridir. Yemek yiyen, bazı bilinmeyen yiyecekleri tadar ve sonra onları yememesi gerektiğine karar verir. Bunlardan deneysel yemek yemede bilinmeyen yiyecekler beklentileri tatmin etmek için deneme yanılma yöntemi ile tadılır. Varoluşsal yemek yemede yemek yiyen en aktif durumdadır. Yemek yiyen kişi, farklı restoranlar, yiyecekler ve gastronomik eğilimlere kendini adamıştır.

Destinasyonlar, tüketicilere bir bütünleşik deneyim sunan turistik ürünlerin bileşimi olarak değerlendirilmektedir (Buhalis, 2000, s.97-114). Turistler, destinasyonu arz edenler ve hizmet sağlayıcıları kapsayan bir marka gibi algılarlar. Seyahat etmeden önce destinasyonlar hakkında önceki tecrübelerine, ağızdan ağıza söylentilere, basın raporlarına, reklama ve ortak inançlara dayalı bir imge geliştirirler. Tüketici tarafında küresel rekabet ile beraber yeni, deneyimli, talepkâr ve entelektüel turistler destinasyonların yeniden konumlandırılması yönünde zorlayıcı bir etki yapmıştır. Turistler artan bir şekilde seyahatleriyle ilgili özel ilgi alanları ile rekreasyonel ve eğitim deneyimlerini takip etmektedirler. Bu yüzden destinasyon temaları ve bunların canlandırılması daha önemli bir hale gelmiştir.

3. Yöntem

Çalışmanın yöntemi olarak betimleyici bir yaklaşım tercih edilmiştir. UNESCO tarafından gastronomi unvanı verilen şehirler belirlenmiştir. Belirlenen şehirlerle ve unvan için talep edilen koşullarla ilgili doküman incelemesi yapılmıştır. Mevcut durum betimleyici bir yaklaşımla ele alınmış ağa üye olan şehirlerin yöneticileri ile yapılan mülakatlar gibi kısıtlı veriler ışığında betimsel analiz yapılmıştır.

Çalışmanın Amacı; Gastronomi bağlamında yenilikçiliği ve yaratıcılığı, sürdürülebilir kalkınmanın stratejik bir unsuru olarak belirlemiş şehirleri, şehirler arasındaki uluslararası işbirliklerini, kamu sektörü ve özel sektör, meslek örgütleri, topluluklar, sivil toplum ve kültür kurumlarının dâhil olduğu ortaklıklar çerçevesinde açıklamak ve değerlendirmektir.

Çalışmanın Önemi; Turizm destinasyonları arasındaki rekabet gittikçe artmaktadır. Rekabette öne çıkmak isteyen şehirler yerel öğeleri geliştirerek onları tüketicilere satın almayı isteyecekleri bir değer olarak sunmak istemektedirler. Bu değerlerin kabul görebilmesi, değişime konu olabilmesi için tescil edilmesi, etiketlenmesi, markalanması gerekmektedir. Küreselleşmenin etkisi ile gastronomi ve turizm arasındaki ilişki daha belirgin bir hale gelmiştir. Şehirlerin gastronomi varlıklarını nasıl ortaya çıkartacakları ve güçlendirecekleri (rekabetçi pozisyona getirecekleri) önemlidir. Türkiye’de gastronomi teması ile öne çıkmak isteyen birçok şehir çalışmadaki iyi uygulama örneklerini, işbirliklerini kendi süreçleri ile kıyaslama imkânı bulabilir.

Veri Toplama Yöntemi; UNESCO verileri, raporları, şehirlerin web sayfaları, turizm sayfaları gibi yazılı kaynakları ile yöneticilerle yapılmış olan mülakatlar gibi ikincil veri kaynaklarından faydalanılmıştır. Bununla birlikte ilk unvanı alan şehir olan Popayán’ın turizm istatistiklerine ulaşılamamıştır. Diğer şehirlerin kısa bir süredir unvana sahip olmaları sebebiyle mülakatlar ve yazılı kaynaklardan edinilen ağırlıkla nitel verilere yer verilmiştir.

4. Bulgular ve Tartışma

Gastronomi; UNESCO şehirler ağı içerisinde yer alan; edebiyat, film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, medya sanatları ile birlikte belirlenen yedi yaratıcı endüstri alanından biridir. Üyeler; yerel yönetim sistemleri olarak şehirler ve onların çok sayıdaki kamusal / özel sektör, profesyonel örgütler, sivil topluluklar, kültürel kuruluşlar vb. kurumlardan oluşmuş olan ortak topluluklarıdır. UNESCO, gastronomi şehri olarak bu ağa katılmak isteyen şehirlere rehberlik edecek kıstasları ve istenen özellikleri şu şekilde belirlemiştir:

* Şehrin ve bölgenin özelliklerini gösteren iyi gelişmiş mutfak kültürü
* Çok sayıda geleneksel restoran ve yemek ustası ile canlı bir gastronomi topluluğu
* Geleneksel yemek hazırlamada bölgeye özgü malzemelerin kullanılması
* Yerel bilgi ve beceri, endüstriyel / teknolojik ilerlemeden kendini kurtarmış geleneksel mutfak uygulamaları ve yöntemleri
* Geleneksel gıda pazarları ve geleneksel gıda endüstrisi
* Geleneksel gastronomi festivalleri, teşvik ödülleri, gastronomi yarışmalarına ev sahipliği ve diğer geniş kapsamlı tanıtım araçlarının kullanımı
* Halkın beğenisinin kazanılması, eğitim kurumlarında beslenme temalı tanıtım çalışmalarının yapılması, gastronomi ve mutfak sanatları okullarının müfredatlarına biyolojik çeşitlilik koruma programlarının dâhil edilmesi

Şehirlerin gastronomi ağına üyeliklerinin işleyişiyle ilgili kurallar belirlenmiştir.

Şehirler süresiz olarak ağa katılabilirler. UNESCO’yu bilgilendirmek suretiyle de istedikleri zaman ağdan ayrılabilirler. Seçilen şehirler UNESCO’nun isim ve logosunu belirlenen koşullar çerçevesinde kullanabilirler. Şehirler, politika ve faaliyetlerin uygulanması sürecinde hem yerel hem uluslararası hem de diğer şehirlerle ilişkilerinde UNESCO’yu her sene bilgilendirmek zorundadır. İki yazılı hatırlatma sonrası şehir bilgilendirme yapmaz ve taahhütlerini yerine getirmediği görülürse UNESCO şehrin ağdan ayrılmasını isteyebilir. Şehirler ağdan ayrıldıktan sonra UNESCO isim ve logosuyla şehrin üyeliği ile ilgili ifadeleri iletişim araçlarında kullanamaz. Bu kapsamda gastronomi unvanı alan başlıca şehirler şunlardır (unesco.org):

Popayán (Kolombiya) : 11 Ağustos 2005 yılında ilk gastronomi şehri unvanını alan 260 bin nüfuslu bir şehirdir. Cauca eyaletinin başkentidir ve şehirde gastronomi etkinlikleri ile söyleşileri düzenlenmektedir. 1737 rakımlı bir vadide kurulmuştur ve ekvatoral iklime sahiptir. 2003 yılından itibaren her sene gastronomi kongresi gerçekleştirilir ve misafir bir ülke davet edilir. Bunun dışında 2009 yılında dini bir etkinlik olan kutsal hafta törenleri (Holy Week processions in Popayán) UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras listesine seçilmiştir. Popayan Gastronomi Birliği onursal başkanı ve aynı zamanda valisi şehrin etkinliklerini şöyle açıklamıştır (thecitypaperbogota.com, 2013):

“Her sene organize edilen gastronomi kongresi ülke çapında bir referans noktası haline gelmiştir. Akademik ciddiyeti, konferans ve çalıştayların kalitesi ve önemli konuşmacı ve katılımcılar ile alanında ülkedeki en iyi etkinlik halini almıştır.”

Guillermo Alberto González – Cauca eyaleti Valisi

Kolombiya’da 2006-2011 yılları arasında turist varışları sürekli artmıştır (colombiareports.co, 2012). 2006 yılında 1 milyon olan varış rakamı 2012 yılında 1,5 milyona ulaşmıştır. 

İstatistiklerde Kolombiya’nın belli başlı şehirleri arasında Popayán yoktur. Bu nedenle gelen turist sayısının artmış olduğu düşünülüp kesin bir veri sunulamamaktadır.

Chengdu (Çin) : 10 Şubat 2010 tarihinde UNESCO gastronomi ağına katılan 11 milyon nüfuslu ikinci şehirdir. Sichuan eyaletinin başkentidir ve Asya kıtasının ilk gastronomi şehridir. Şehirde 60 binin üzerinde restoran bulunmaktadır. Zamanında İpek Yolu’nun başlangıç şehri kabul edilmiştir. Panda şehrin simgelerindendir ve şehirde Panda Yetiştirme ve Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Etiketin seçildikten sonra şehre nasıl bir değer ve katkı sağladığını proje yetkilisi şöyle açıklamıştır (unesco interviews, 2013):

“Gastronomi şehri üyeliği Chengdu mutfağını Çin’de ve dünyada çok değerli yapan bir şeydir. Chengdu halkı yerel mutfağı ile çok gurur duymaktadır. Ayrıca diğer şehirlerdeki insanlar Sichuan mutfak kültürü ve onun büyüleyiciliğine çok ilgi duymaktadırlar.

Jiao Hui – Yiyecek-İçecek Sektörü Bölüm Başkan Yardımcısı – Chengdu Belediyesi Ticaret Bürosu

Östersund (İsveç) : 20 Temmuz 2010 tarihinde UNESCO gastronomi ağına katılan üçüncü şehirdir. 60 bin nüfusu vardır ve Storsjön Gölü kenarına kurulmuştur. Jämtland eyaletinin başkentidir. Smörgastarta adında sandviçe benzer keki ile tanınmıştır. Temmuz ayında Büyük Göl festivali düzenlenir. Şehirde sürdürülebilir yerel gıda yönetimini destekleyen bir gastronomi kültürü oluşmuştur. Küçük girişimcilere ve çiftçilere eğitim ve rehberlik ile ürün geliştirme desteği veren ulusal bir merkezi kuruluşu vardır. Şehrin üye seçilmesi ve bu süreçte çıkardıkları dersi proje yetkilisi şöyle açıklamıştır (unesco interviews, 2013):

“Östersund, Jamtland Bölgesi’nin en seyrek nüfuslu şehridir. Şehrin mutfağı, kökleri Sami (Temel uğraşı, ren geyiği yetiştiriciliği olan Avrupa’nın kuzeyinde Nordik ülkeleri ve Rusya’da varlığını sürdüren halk, nam-ı diğer Lapon.) ren geyiği yetiştiriciliği ve küçük ölçekli çiftçiliğe dayalı Nordik gastronomi geleneğinin bir parçasıdır. Şehrin seçilmesinin nedenlerinden biri bölgenin ve şehrin etrafını saran doğayla sıkı sıkıya bağlantılı şekilde gastronomik girişimcilere ve çiftçilere destek vermesidir. Üyeliğin getirdiği en önemli sonuç şehrin ve bölgenin çeşitli kuruluşlarını ortak bir vizyonda birleştirmek olmuştur.”

Dag Hartman – Proje Müdürü – Jämtland Bölge Konseyi

Jeonju (Güney Kore) : Mayıs 2012 yılında dördüncü gastronomi şehri unvanını alan 650 bin nüfuslu bir şehirdir. Bibimbap isimli yerel yiyeceği ve Hanok ismi verilen geleneksel Kore evleri uluslararası bir üne sahiptir. Çevrenin korunması ve sürdürülebilir gelişimi, çevre dostu yerel yiyecek üretimi ve desteklenmesi, gıda atık politikaları ile öne çıkan bir şehirdir. Gastronomi şehri seçildikten sonra bundan ne tür dersler çıkarttıklarını proje yetkilisi şöyle açıklamıştır (unesco interviews, 2013):

“UNESCO tarafından yaratıcı gastronomi şehri seçildikten sonra birçok yerli ve yabancı televizyon, gazete, radyo ve diğer medya kuruluşları tarafından röportaj ve görüşme tekliflerinde bulunuldu. Bu yoğun ilgi şehrin marka değerinin ve farkındalığının artması noktasında bir tecrübe edindirdi. Bu tecrübeye dayanarak hareketliliğin turizm, ekonomi ve diğer alanlarda yayılıp dalga etkisi yapması beklenmektedir.”

Rak-ki Choi – Jeonju Şehri Geleneksel Kültür Bölüm Şefi

Zahle (Lübnan) : 2013 yılında gastronomi şehri unvanını almış olan 150 bin nüfuslu çok kültürlü bir yerleşim yeridir. Lübnan’nın ortasında bereketli Bekaa Vadisi içerisinde yer alır. Üzümden üretilen şarap ve arak gibi alkollü içecekler ile meze olarak bilinen yiyecekler açısından zengin bir mutfağı vardır. Her sene eylül ayında bağbozumu festivali düzenlenir. Meze adı verilen yiyecek çeşitleri yaygındır. Sıcak, soğuk, acı, çiğ ve pişmiş olmak üzere 85’in üzerinde meze çeşidi olduğu söylenmektedir. Gastronomi şehri unvanı aldıktan sonraki düşüncelerini proje yetkilisi şöyle açıklamıştır (dailystar.com.lb, 2013):

“Artık UNESCO’nun küresel haritası içerisindeyiz. Bilgi, düşünce ve tecrübeleri diğer yaratıcı şehirler ile paylaşabiliriz. Zahle, Arap dünyası içerisinde gastronomi şehri seçilen tek şehirdir. Bu bir gurur kaynağı aynı zamanda yaratıcılığın ve etkinliklerin devamı anlamında bir sorumluluk getirmektedir. İnsanlara ulaşmanın yolu mideden geçer. Turizm için düşük sezon olan kış mevsiminde daha çok aktivite planlamayı düşünmekteyiz”

Elise Tamer – Zahle Belediye Meclisi Üyesi

Türkiye’den Şanlıurfa, Hatay ve Gaziantep’in başvuruları kabul edilmiş olup, adaylık değerlendirme süreci devam etmektedir. Bununla birlikte 2014 yılında yaratıcı şehirler ağındaki gastronomi alanına 3 şehir daha eklenmiştir.

Florianopolis (Brezilya) : Brezilya’nın güneyinde yer alan 1,1 milyonluk bir sahil şehridir. Turizm ile ön plana çıkan bir yerdir ve şehirde 2 binin üzerinde bar ve restoran bulunmaktadır. Bölgesel mutfak kültürü ile modern mutfak uygulamalarını birleştirmiştir (floripamanha.org).

Shunde (Çin) : Guangzhou ve Hong Kong arasında bereketli İnci Nehri Deltası’nda yer alan 1 milyon nüfuslu bir şehirdir. Çok zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Balık ve meyve üretiminden, çiçek üretimine, ipek böcekçiliğine kadar geniş bir yelpaze sunar (newsgd.com).

Tsuruoka (Japonya) : Japon Denizi’ne kıyısı olan 134 bin nüfuslu bir şehirdir. 50’den fazla yerel ürünün ekimi ve hasadı yapılmaktadır. Konumu itibariyle bir yandan ova bir yandan dağ bir yandan ise deniz mahsulleri farklı mevsimlerde gelenlere sunulur. Pirincin Japonya’da en yoğun üretildiği yerdir (creative-tsuruoka.jp).

Başvuru Süreci: Başvurular 20 Ocak tarihinde çağrıya açılır. Şehirler başvurularını 20 Mart tarihine kadar yapmalıdırlar. Her yıl bir başvuru kabul edilmektedir. 30 Kasımda sonuçlar ilan edilir. Aday şehirlerin belediye başkanı öncülüğünde yetkilileri sitede yaratıcı şehirler başvuru formunu doldurup e-posta yolu ile UNESCO’ya iletebilirler. Sonraki aşamada başvuru şunları içermelidir:

* Şehrin bulunduğu ülkedeki UNESCO Ulusal Komisyonu tarafından onaylı resmi yazı
* Belediye başkanı veya şehrin diğer resmi temsilcisi tarafından imzalı destekleyici belgeler
* 3 tanesi farklı coğrafi bölgeden olması şartıyla 5 adet üye şehrin desteğini gösteren yazı
* İlgili ülkenin ilgili alandaki ulusal profesyonel birliklerinden destek yazısı

Gastronomi alanında dış değerlendirici olarak Dünya Gıda Seyahat Birliği isimli kuruluş belirlenmiştir (worldfoodtravel.org). Bu birlik dışında bağımsız değerlendirici öğretim elemanları mevcuttur.

5. Sonuç ve Öneriler

Manevi, kültürel ve ailevi gelenekler bağlamında somut olmayan varlıklar olarak ifade ettiğimiz gastronomi, sosyal ve bireysel yaşam alanlarında, tarım politikalarının, sağlık ve beslenme politikalarının oluşturulmasında önemli görülmektedir. Bunun yanında ekonomik üretim ve hizmetler ile turizmi içine alan bu büyük sektörün geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerekmektedir. 

Bu açıdan bakıldığında geleneksel mutfak ve yemekleri koruyucu bir devlet politikası oluşturmak bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Seçilen şehirlerin genel olarak ortak özellikleri şu şekilde oraya çıkmaktadır:

* Bereketli bir toprak parçası üzerinde ya da yakınında konumlanmaları
* Geleneklere bağlı bir yaşam tarzı benimsemeleri
* Küçük üreticileri ve girişimcileri desteklemeleri (eğitim ve teşvik)
* Bilimsel, kültürel ve sosyal gastronomi etkinlikleri düzenlemeleri
* Kamu kuruluşları, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarını gastronomik bir amaç etrafında birleştirebilmeleri
* Geleneksel mutfakları özünü bozmadan yenilik katarak sunmaları
* Tarımsal ve hayvansal üretimde çevreye ve insana karşı sorumlu davranmaları
* Etkileşime, yeniliğe ve öğrenmeye olan tutkuları 

Popayán şehri gastronomi alanında düzenlediği etkinlikler ile, Chengdu şehri ürün çeşitliliği, yüksek sayıdaki yeme içme mekânları ile, Östersund şehri bölgedeki kuruluşları gastronomi etrafında örgütlemesi, koordine etmesi ve küçük ölçekli kuruşlara destek vermesi ile, Jeonju şehri çevre dostu yerel gıda üretimi ve gıda atık politikası ile ve Zahle şehri bereketli bir vadide yer alması ve Osmanlı gibi çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekmiş meze, arak gibi yeme içme çeşitleri ile ön plana çıkmışlardır.

Küreselleşme boyutu ile bakıldığında birbirine benzeyen insanlar, yerleşim yerleri, tarzlar oluşması, yerel özelliklerin önemini daha çok ön plana çıkarmaya başlamıştır. Bu süreçte yerel halkın yenilik, markalaşma ve etiketleme sürecine katılımı önemlidir. Sürdürülebilir bir kalkınma modeli geliştirilebilmesi katılımın boyutuna bağlıdır. Değer kazanan ürünler özellikle kırsal bölgelerde gelir ve refah artışına neden olmaktadır. 

UNESCO’nun gastronomi şehri etiketinin somut etkileri ileriki zamanlarda (5-10 yıllık dönem) ortaya çıkacaktır. O aşamada istatistiki veriler daha sağlıklı karşılaştırılabilir. Sonraki çalışmalarda edebiyat, film, müzik, el sanatları ve halk sanatı, tasarım, medya sanatları gibi alanlarda yenilik meydana getiren şehirler ve yenilik süreçleri üzerine odaklanan araştırmalar yapılabilir.

Kaynakça
Buhalis Dimitrios (2000), “Marketing the competitive destination of the future”, Tourism Management 21, 97 * 116.
Chiru, C., Ciuchete, S. G., Moraru, L., C. (2011). The Ecological Dimension of Gastronomic Tourism. Risks & Global Trends in the Age of Crisis, Quality * Access to Success, vol 12, pp. 177-182.
Rao Hayagreeva, Monin Philippe, Durand Rodolphe (2003), “Institutional Change in Toque Ville:
Nouvelle Cuisine as an Identity Movement in French Gastronomy”, The American Journal of
Sociology, Vol. 108, No. 4, pp. 795-843.
Norman Au ve Rob Law (2002), “Categorical Classification Of Tourism Dining”, Annals of Tourism
Research, Vol. 29, No. 3, pp. 819–833.
Sanchez-Canizares Sandra Maria, Lopez-Guzman Tomas (2012), “Gastronomy as a tourism resource:
Profile of the culinary tourist”, Current Issues in Tourism, Vol. 15, No. 3, 229–245. http://colombiareports.co/colombia-tourism-statistics/ (23.04.2015) http://www.creative-tsuruoka.jp/english/gastronomy/ (11.02.2015) http://floripamanha.org/wp-content/uploads/2014/02/florianopolis-city-of-gastronomy-en.pdf
(11.02.2015)
http://www.newsgd.com/citiesandtowns/foshan/info/200309170062.htm (11.02.2015) http://www.unesco.org/new/fileadmin/MULTIMEDIA/HQ/CLT/pdf/Nomination_Procedures_EN_Rev_1
61013_FINAL_01.pdf (11.02.2015)Alternative and Emerging Economies of Design: Social Imperative of Design http://www.unesco.org/new/fileadmin/MULTIMEDIA/HQ/CLT/pdf/647_14-Ch_Forum5-b_01.pdf (10.02.2015)
http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/creativity/creative-cities-network/gastronomy/ (11.02.2015)
http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/creativity/creative-cities-network/interviews-and-articles/ (12.02.2015)
http://www.unesco.org.tr/dokumanlar/yaratici_sehirler/yshakkinda.pdf (23.04.2015) http://www.unesco.org.tr/dokumanlar/yaratici_sehirler/ysmisyon.pdf (23.04.2015) http://thecitypaperbogota.com/living/white-city-food-festival/#sthash.wInIS7AM.dpuf (13.02.2015) http://www.dailystar.com.lb/Culture/Lifestyle/2013/Nov-15/238019-zahle-a-unesco-city-of-
gastronomy.ashx (13.02.2015)

Has aşçıbaşı Ahmet ÖZDEMİR olarak kaynak gördüğüm:
Sn. "Yrd. Doç. Dr. Bilal YALÇIN" nın hocamıza ilgili "Nasıl Gastronomi Şehri Olunur" isimli akademik çalışmaları için yürekten teşekkür eder mesleki yaşamlarında başarılar dilerim. Gastronomi alanında ihtiyacı olanlar tarafından mutlaka örnek olarak dikkate alınacaktır. 

20 Mayıs 2021 Perşembe

Endüstriyel Mutfakların Planlanmasında Etkili Olan Faktörler

 


Endüstriyel Mutfak Planlanması

Has Aşçıbaşı Ahmet Özdemir Not:
Yazı içerisindeki "sarı renkli kabartılmış olan etiketler" orijinal yazı içeriğinde yoktur. Sayfamda bulunan ilgili linkler ile bağlantılı olması için ilgili kelimeler tarafımca yazıya yerleştirilmiştir. Belirtilmiş konuları'da incelemek isterseniz etiketleri tıkladığınızda diğer sayfalara yönlendirilirsiniz.

Has aşçıbaşı Ahmet ÖZDEMİR olarak kaynak gördüğüm:
Sn. Adem ARMAN ve Sn. Hatice Ferhan NİZAMLIOĞLU'a ilgili akademik çalışması için yürekten teşekkür eder mesleki yaşamlarında başarılar dilerim. Profesyonel mutfaklarda, gastronomi ve turizmde ihtiyacı olanlar tarafından mutlaka örnek olarak dikkate alınacaktır.

Endüstriyel Mutfakların Planlanmasında Etkili Olan Faktörler
* Adem ARMAN
** Hatice Ferhan NİZAMLIOĞLU 

Özet
Bu araştırmada işlevsel bir endüstriyel mutfak tasarımı oluşturmayı amaçlayan planlama kümesi aktörleri arasında ortak paydaşlı planlama ve tasarım sürecinin ortaya koyulması için sınırlayıcı özelliklere sahip ölçütlerin tespiti ve rolü incelenmektedir. Bu çerçevede araştırmada başta endüstriyel mutfak yöneticileri olmak üzere planlama sürecinde yer alan diğer aktörlerin fikirlerinin bir arada tartışıldığı; daha faydacı ve ortak katılımlı bir mutfak planlama sürecinin incelenmesi amaçlanmaktadır. 

Araştırma kapsamında 22 katılımcının dahil olduğu 3 odak grup görüşmesi yapılmıştır. 1. ve 3. Odak grup görüşmeleri Antalya’da yapılırken 2. Odak grup görüşmesi İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Odak grup görüşmelerine otel ve restoran mutfak yöneticileri, bir mutfak yöneticiliği yapmış otel müdürü, mutfak koordinatörleri ve yardımcıları ile birlikte endüstriyel mutfak proje yöneticileri yer almıştır. Gerçekleştirilen her odak grup görüşmesi kendinden sonraki odak grup görüşmesi içeriğini etkilemiş ve araştırmayı kendi içerisinde alt katmanlara ayırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre endüstriyel mutfakların planlama süreçlerine mutfak yöneticileri dahil edilmemektedir. 

Gastronomide Yiyecek ve içecek işletmeleri farklı konseptlerde müşteri ihtiyaçlarına cevap verse bile birbirinin aynısı olacak şekilde planlanan mutfaklarda çalışmaya zorlanmaktadır (Restoran Konsepti Nedir). Böylelikle ticari mutfakların projelendirme sürecine dahil olamayan mutfak yöneticileri etkin bir üretim yönetimi ve gıda üretiminin her aşamasına hâkim olabilmek amacıyla hizmet üretimi sürecinde yeniden tasarım ve planlama yoluna gitmektedir. Çalışma uygulamacılar ve ileriki araştırmalar için öneriler ile sonuçlandırılmıştır.

Giriş
İnsanoğlu beslenme ihtiyacını karşılamak için doğadaki yenilebilir birçok maddeyi işlemek istemiş ve bu durum avlandığı alan ile fiziksel ilişki içerisinde kalmasını sağlayan birincil sebeplerden biri olmuştur. Bu şekilde çevresini tanıyan insanoğlu beklenti ve ihtiyaçlarını fark ederek yaratıcılığını kullanmaya başlamıştır. Bu gerçek ihtiyacını karşılamak amacıyla kullandığı fiziksel alan ise ilerleyen dönemlerde, her insanın kendisi ile birlikte yakınlarını ve yaşam şartlarını ele alan geniş anlamsal düzeydeki bir kültürel olguya evrilmesine neden olmuştur (Bozdayı, 2004; Curahoğlu, 2000; Mennel, Murcott, Otterloo & Sage, 1992; Yalçın, 2013).

Küreselleşen dünyada yeni ihtiyaçlar yaratılarak tüketme ve yenisini isteme güdüsünün canlı tutulması olgusu, üretim ve tüketim çarkının işler tutulması ve sürekli tüketime olan talebin belirli bir kalitede karşılama sorununu ortaya çıkarmıştır. Günümüzde tüketicilerin gıda tüketim sürecinde lezzet ve keyfe odaklanması ve sektörde meydana gelen yenilikleri anlık olarak takip etmeleri uygulayıcıları yeni arayışlara itmiştir. 

Bu arayışlar, her şeyden önce iyi kurgulanmış teknik altyapı ve kapasiteye, yüksek seviyede oluşturulmuş iletişim ağının yanı sıra gerekli yönetim ve koordinasyon sistemlerini (Mutfak Yönetimi ve Restoran Yönetimi) içeren ileri teknolojileri gerektirmektedir. Mevcut teknolojilerin yer aldığı endüstriyel mutfakların kendilerine özgü birimleri, alt sistemleri ve faaliyet alanları bulunmaktadır. 

Böylelikle kitlesel gıda hizmeti veren işletmelerin belirli planlama dâhilinde endüstriyel mutfaklar açısından organize etmenin önemi her geçen daha da artmaktadır. Nitekim endüstriyel mutfakların planlanması uzun soluklu bir süreci ifade ederken planlama kararları ile şekillendirilecek olan alanların en uygun mekânsal donanımların yer aldığı tasarım süreci, planlama sürecini takip ederek gelişme kaydetmektedir. Planlama ve tasarım süreci çok yönlü yaklaşımlarla planlamaya yönelik disiplinler arası iş birliğinin önemini artırmaktadır. Dolayısıyla planlama ve tasarım birbirini takip eden ve farklı disiplinlerdeki kişilerin ihtiyaç duyulduğu fiziksel planlama süreçleridir ve bu iki olgunun ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir (Korkut & Topal, 2015).

Literatür Taraması

Ev dışı gıda üretiminde faaliyet gösteren mutfakların sürekli değişen toplumsal yemek yeme alışkanlıklarına uyum sağlayarak, çalışanlarını yormadan, kısa süreli ve belirli standartlarda toplu yemek üretimini gerçekleştirmek amacıyla ortaya çıktığı ifade edilebilir. Değişen tüketim davranışlarına göre kendi içerisinde gelişim gösteren mutfaklar Mutfak Ünitelerinde zamanla mevcut gelişmeleri farklı boyutlara taşıyarak havalandırma teknolojileri, konveksiyonel ve termal pişirme ekipmanlarının yanı sıra birbirini tanımlayıcı teknolojileri de kendi içerisine alarak (Mutfak Danışmanlığı) “Profesyonel Mutfaklar, Ticari Mutfaklar ve Endüstriyel Mutfaklar” isimleriyle anılmaya başlanmıştır. (Gastronomi Danışmanlığı) Schwarz, Lemme, Neumann ve Wagner (2013), kitlesel gıda üretiminde kullanılan mutfakları “profesyonel mutfaklar” olarak ele almış ve bu mutfakları fabrikasyon yiyecek üretimini belirli bir zamana bağlı olarak gerçekleştiren profesyonel üretim tesisi şeklinde tanımlamıştır. 

Profesyonel mutfağı tanımlayan ana olgu; o mutfağın kime, neye ve ne şekilde hizmet ettiğine göre değiştiği için bu tanımlamada kullanılan özellikler, mutfağın sahip olduğu işlevlerin bütünü olarak incelenebilir. Profesyonel mutfaklar içerisinde barındırdığı fonksiyonel üretim alanları ya da amacı sebebiyle bir konut mutfağı olabileceği gibi ticari işletmelerin gıda üretimlerini gerçekleştirdikleri alanlar da olabilir. Bu nedenle tüm kitlesel gıda hizmeti veren işletmelerin gıda üretim alanlarının dolayısıyla mutfakların tanımlanması için yapılması gereken ilk iş mevcut mutfakların yapısı ve görev tanımlarının açıklanmasıdır. 

Bu bağlamda (Mutfak Danışmanlığı) profesyonel mutfaklar bir konut mutfağı olabileceği gibi bu mutfaktan küçük de olabilir. Buna ek olarak içerisinde barındırdığı fonksiyonel üretim bölmeleri ya da amacı sebebiyle de bu mutfaklar profesyonel mutfak olarak anılabilmektedir.

Alanyazınında dikkat çeken diğer kavram ise ticari mutfaklardır. Bu mutfakları ekonomik kaygı güderek faaliyetlerini sürdüren tüm kitlesel gıda hizmeti veren olarak tanımlamak mümkündür. İnsanların sürekli değişen beklentilerini karşılayabilmek amacıyla oluşturulan yapıyı temsil eden ticari mutfaklardaki en önemli unsur müşteri talep ve beklentileridir.

Yine alan yazında ticari kaygı güdüp gütmemesine bakılmaksızın tür ve tüplerine göre birbirinden ayrılabilen endüstriyel mutfaklar da; hammaddenin mutfağa girişinden itibaren taşıma, depolama, pişirme, servis ve atık sürecine bağlı havalandırma, sıhhi alan ve enerji sistemlerini kitlesel gıda üretimine uygun olarak planlayan mutfaklar olarak tanımlanabilir. 

Bu mutfaklarda kullanılan alet ve ekipmanlar da “endüstriyel alet ve ekipmanlar” olarak adlandırmaktadır.

Alanyazınında endüstriyel mutfak tasarımı ve planlaması ile ilgili araştırmaların özellikle planlama sürecinde performans arttırmaya yönelik tasarımları ele alan çalışmalar (Asensio & Ubach, 2003; Beazley, 1999; Conran, 2005; Edic & Edic, 1999; Goldbeck, 1994; Grandjean, 1973; Jankowski, 2001; Lovett, 2006; Panero & Zelnik, 1979; Parrott, Beamish, Emmel & Lee, 2008; Rand & Perchuk, 1991; Salvendy, 1997; Stroozas, 2012) ve üretim performansının arttırılmasına yönelik tasarımları alan çalışmalar (Edic & Edic, 1999; Goldbeck, 1994; Hrovatin, Prekrat, Oblak, & Raynik, 2015; Indrojarwo, Nurmianto & Zulaikha, 2008; Kishtwaria, Mathur & Rana, 2007; Maguire, et al., 2014; McLellan, 2003) olmak üzere iki ana konu üzerine odaklandığı görülmektedir.

Endüstriyel mutfaklarda planlama ve tasarım sürecinin merkeze alındığı çalışmalar; (i) fiziksel planlama kriterlerinin ele alındığı (Heiser, Windhauser & Loharikar, 1999; Howard, 2004; Katsigris & Thomas, 2009; Kern, Griner & Shin 2015; Lawson, 1994; Ninemeiler, 1998; Schwarz, et al., 2013; Stipanuk & Harold, 1992), (ii) restoran mutfaklarındaplanlamasürecininelealındığı(Dareker&Peshave,2016) (Restoran Danışmanlığı) ve(iii)tasarımsürecineyeralanekipman ölçülerinin iş görenler ile uyumunun ele alındığı (Kotschevar & Terrell 1977) çalışmalar olarak sınıflandırılabilmektedir.

İlgili alan yazın incelendiğinde son yıllarda endüstriyel mutfakların planlama ve tasarım sürecinde farklı değişkenlerin de ele alınabileceği görülmektedir. Bu bağlamda, (i) mutfak çalışanlarının özelliklerinin dikkate alınabileceği (Stroozas, 2012), (ii) mutfak içerisindeki organizasyonel yapıya yönelik planlama yapılabileceği (Konkol, 2013), (iii) mutfaklarda yönetim ve üretim sürecinin temele alınabileceği (Rimmington, Smith & Hawkins, 2006; Rodgers, 2011; Taskinen, Tuikenen, PerttiHarju & Deidre, 2007) ifade edilmektedir. Bunların yanı sıra Ghiselli, Almanza ve Ozaki, (2006), endüstriyel mutfak planlama ve tasarımında ana ölçütün mutfak büyüklüğü ve operasyon türü olduğu olduğunu belirtirken, Olsen ve Aaslyng (2007), ise tasarım sürecinde tüketici gereksinimlerinin ürüne dönüştürme sürecini destekleyen modellerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Benzer şekilde Piotrowski (2016), mutfak tasarım sürecini yiyecek içecek tesislerinden sağlık tesislerine kadar sekiz farklı alanın ihtiyaçlarına uygun olarak planlanabileceğini savunmuştur. 

Bu çalışmaların aksine alanyazında, işletmelerin yayınladığı mutfak tasarım rehberleri ve kılavuzlarının hangi kriterler göz önünde bulundurularak hazırlandığına ilişkin yeterli bilgiye sahip olunmamakla birlikte işlevsel mutfak kriterlerinin ele alındığı çalışmaların da yeterli düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu bağlamda bazı çalışmalarda (Dareker & Peshave 2016; Doğdubay & Karan, 2017) ticari faaliyet gösteren endüstriyel mutfakların tasarım ve planlanması ile ilgili işlevselliği arttırabilecek görüş ve önerileri içeren çalışmaların azlığı da dikkat çekmektedir. Bunlara ilave olarak endüstriyel mutfaklara yönelik çalışmaların (i) elektrik tüketimi (Muide, Essah, Grandison & Felgate, 2016; Newborough, 1987), (ii) gıda güvenliği ve hijyen (Addo, Mensah, Bonsu & Akyehp 2007; Annor & Baiden, 2011; Darko, 2015), (iii) mutfaktaki iş kazaları (Jeong, 2015), (iv) havalandırma (Clark, 2012; Livchak, Schrock & Sun, 2005), (v) yangın sistemleri ve engelli kullanıcılara yönelik (Wu & Chow, 2010) olmak üzere daha spesifik konulara yöneldiği görülmektedir.

Endüstriyel Mutfakların Planlanmasında Etkili Olan Faktörler

Endüstriyel mutfaklarda yenileme, Mutfak Organizasyonunda düzeltme ve yeniden inşa etme gibi aşamalar planlamanın somut konuları arasında yer aldığı için tasarım sürecinde (Restoran Konsept Tasarımı) planlamadaki bu referans noktalar dikkate alınır. Planlama, yiyecek üretimini ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırmayı içeren bir süreç iken tasarlama ise çalışanların işlerini kolaylaştırarak gıda üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla gerekli sistemlerin işlevsel hale getirilmesini ifade etmektedir. Bu bağlamda mutfak tasarımı planlama ölçütlerinin temel alınarak işletilmesi gereken bir süreci ifade etmektedir. Bu nedenle mutfak planlaması yapılırken dikkate alınacak faktörleri Aktaş ve Özdemir (2012), üretilecek yemek miktarı, menü, (Menü Danışmanlığı) servis yöntemi, işletmenin bütçesi olarak ifade ederken bu görüşe ilave olarak Katsigris ve Thomas (2009)’da mutfak konumunun önemini vurgulamaktadır. 

Benzer çalışmalarda NFSMI (2002)’da müşteri profili ve servis yöntemine dikkat çekerken, Dareker ve Peshave (2016), menü esnekliği ve enerji kaynaklarına, Payne-Palacio ve Theis (2016), çevresel faktörler, çalışanlar, ekipman yerleşimi ve rekabet koşullarına, Campbell ve Foskett (2012), resmi yükümlülükler, iş akışı, hijyen, satın alma ve saklama koşullarına, Öztaş ve Uçan (2009), Türkan (2003) ve Sarıışık vd. (2010)’ de depolama imkanları, operasyon alanı, arazi şartları, işletme konseptine dikkat edilmesi gerektiğini belirtmektedir. (Restoran Nasıl Açılır)

Bunların yanı sıra, alan büyüklüğüne göre en yüksek fayda sağlama (Küçükaslan, 2011), planlamada gereksiz ayrıntı ve fazlalıklardan kaçınma (Sarıışık, Çavuş & Karamustafa, 2010), planlama sürecinde zamanı da para gibi bir kaynak olarak görme (Mignanelli, 2004) ve planlama sürecini üretkenliği arttırarak toplam maliyeti düşürecek şekilde yönetme (Sha & Chen, 2001) gibi noktalara da dikkat çekilmiştir. Bu noktalar bir araya getirildiklerinde süreci oluşturmaktadır ve bu süreç mutfağın temel amacını gerçekleştirmeye yönelik çalışmaları kapsamalıdır. Kurulumlarda (Restoran Mutfağı nasıl kurulur) ürünlerin teslim alınmasından sunuma kadar olan süreçte koordineli ve sürekli üretim akışını sağlayacak şekilde bölümlerin organizasyonu planlanmalıdır. Bu kapsamda yiyecek üretiminde yer alan fonksiyonel bölümlerin iş akışındaki konumları aşağıdaki (Şekil 1) gibi oluşturulabilir:

Şekil 1. Endüstriyel Mutfaklarda İş Akış Şeması

Endüstriyel mutfakların planlanmasında en önemli nokta, iş akış şemasında (Şekil.1) belirtilen grupların birbirleri ile koordineli bir şekilde bağlanmasını sağlamaktır. Buna göre, grupların birbirleri ile mümkün olan en kısa, düz, kesişme ve dönüşleri olmayan bir yerleşim planlamak gıda üretim sürecini doğrudan etkilemektedir. Çünkü gıda hizmeti veren işletmelerde birbiri ile koordineli çalışmak zorunda olan birçok departman vardır. Endüstriyel mutfaklar kendinden farklı hizmet veren departmanlara (Hizmet Alanlarım) entegre halde kendi içerisinde oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu karmaşık yapı iş akışı sürecinde bazı kesişen noktaların ortadan kaldırılmasını olanaksız kılar. Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi atık ve temizlik hattı gibi bazı kesişen akışların ortadan kaldırılması mümkün değildir. Otel işletmeleri mutfakları ile restoran mutfakları bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Gıda hizmeti veren tesislerde başlangıç planlaması yapılmadan önce “endüstriyel mutfakların” genel işlevleri ve bu işlevler ile ilgili alt birimlerin görevleri ve karakterleri açık bir şekilde belirlenmelidir. Nitekim bu birimler hammaddenin satın alınmasından servis sonrasına kadar olan süreci temsil etmektedir. Endüstriyel mutfakların planlama sürecine başlamadan önce cevaplanması gereken sorular aşağıda yer almaktadır:

* Hizmet verecek olan yiyecek içecek işletmesinin türü nedir? (Ör. Şehir restoranı, otel işletmesi, gibi)
* Sunulacak olan gıda üretim hizmetinin içeriği nedir? (Ör. Esnaf lokantası, fast food restoran, yerel restoran ya da pastane vb.)
* Kaç kişiye ve hangi yaş gruplarına hizmet verilmesi planlanmaktadır?
* Hangi çeşit enerji kaynağı kullanılması planlanmaktadır? İşletmenin işgal ettiği alanın kaynaklar için uygun
altyapısı mevcut mudur? (Ör: Alışveriş merkezlerinde işletmeye ayrılan elektrik yükü yeterli mi?)
* Servis biçimi nasıldır? (Ör. Self servis, büfe servis, paket servis vb)
* Fiyat düzeyi nasıldır? (Ör. Yüksek, orta, düşük)
* Açılış - kapanış saatleri nedir? (Ör.11:00-22:00, 11:00-24:00 vb)
* İşletmede gıda hizmeti sunulacak olan kısa ve uzun dönemde tahmini müşteri sayısı nedir?
* Gıda üretimi hangi mutfak tipinde gerçekleştirilecek? (Ör. Servis mutfağı, açık mutfak vb)
* Planlanan mutfak üretim organizasyonu nedir? (Tüm üretim tek bir mutfaktan mı yoksa partilere bölünmüş olarak birden fazla mutfakta mı yapılacağı)
* Planlanan hammaddenin üretilme hacmi ne kadar?

Yukarıdaki kriterler dikkate alınarak endüstriyel mutfağın her bir bölümü ayrı ayrı planlanmalı ve üretimde kullanılacak olan ekipmanların çalışma durumları, üretim şekilleri ve çalışacak olan personel sayısına göre endüstriyel mutfak alan ihtiyacı belirlenmelidir. Buna karşın endüstriyel mutfakların planlanma sürecinde birtakım sorunlarla karşılaşılabilir. Bu sorunlardan bazıları aşağıda belirtilmiştir (Raleigh & Roginsky 2012; Türksoy,1997):

* Kullanılan malzemelerin fiyat artış oranlarının fazla olması,
* Depolardaki yüksek devir hızı,
* Müşteri profilindeki çeşitlilik,
* Değişik servis yöntemlerinin varlığı,
* Üretimi tamamlanmış yiyecek ve içeceklerin dayanma sürelerinin az olması ve depolanmalarının genelde zor olması.

Yukarıda ele alınan sorunlara son dönemde yaşanan salgın hastalıklara yönelik alınması planlanan önlemler de eklenebilir. Zira günümüzde mutfak planlamasında gerçek yönelim olabildiğince küçük yer kaplayan ama mümkün olduğunca işlevsel mutfaklar tasarlamaktır. Bu amaç doğrultusunda sosyal mesafe kuralları çerçevesinde müşterilere daha fazla alan ayırmak mümkün olmaktadır. Bu duruma ek olarak eldeki sınırlı bütçeler ile yatırımın çok kısa bir sürede geri dönmesinin istenmesi, yatırımcıları görece küçük ve müşterilerin personeli sürekli takip ederek kendilerini güvende hissetmesini sağlayacak faydacı ve açık mutfakları planlamaya itmektedir. Ancak, mutfak planlamaları yapmak hem maliyetleri arttırmakta hem de yukarıdaki nedenlerden dolayı gerçekleştirilmesi zor bir süreci kapsamaktadır. Çünkü mutfak, kitlesel gıda üretim tesislerinde kârlılığı ve yatırımların geri dönüş süresini etkileyen önemli bir alandır.

Amaç ve Yöntem

Bu çalışmanın temel amacı, endüstriyel mutfak tasarımının temel bileşenlerinden hareketle, endüstriyel mutfaklarda işlevsel bir planlama altyapısı sağlamak için planlama kümesi aktörleri arasında ortak paydaşlı planlama ve tasarım süreci ortaya koymaktır. Araştırmada endüstriyel mutfakların planlanması için sınırlayıcı özelliklere sahip ölçütlerin tespiti ve rolü incelenmektedir. Bu çerçevede endüstriyel mutfak planlanma sürecinde bilgi ile tecrübenin ortak faydasından yola çıkarak planlama sürecinden etkilenecek olan aktörlerin fikirlerinin odak grup yöntemi ile bir arada tartışıldığı, daha faydacı ve ortak katılımlı bir mutfak planlama süreci gerekliliğini ortaya koymaktır.

Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden odak grup görüşmesi tekniğinin tercih edilme nedeni; odak grup görüşmelerinde problemin net bir şekilde tanımlanabilmesi, çözümüne yönelik yaklaşımların irdelenmesi, alternatif eylem planlarının üretilmesi için gerekli bilginin toplanması, nicel yöntemlerde kullanılmak için gerekli hipotezlerin oluşturulması, daha önceki çalışmalardan elde edilen sonuçların yorumlanmasını sağlamasıdır (Malhotra, 2007). Bu kapsamda toplamda 22 katılımcının dahil olduğu 3 odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. 1. ve 3. Odak grup görüşmeleri Antalya’da yapılırken 2. odak grup görüşmesi İstanbul’da uygulanmıştır. Veriler yardımcı röportör aracılığıyla yazılı olarak kayıt altına alınmıştır. Her bir görüşme 80-95 dakika arası sürmüştür. 

Soru ve yanıta dayalı olarak yapılan görüşmelerde genelden özele beş adet soru yöneltilmiştir. Soruların sohbet ve günlük kullanım tarzına uygun olmasına dikkat edilmiştir. Soruların anlaşılabilmesi için dört kişilik bir grupla ön test yapılmıştır. Katılımcıların U şeklinde oturmaları sağlanmış ve masalara birer kalem ve kâğıt konulmuştur. Giriş kısmında araştırmanın amacı açıklanmış, katılımcıların kısaca kendilerini tanıtmalarıyla görüşmelere başlanmıştır. Odak grup görüşmelerine otel ve restoran mutfak yöneticileri, bir mutfak yöneticiliği yapmış otel müdürü, mutfak koordinatörleri ve yardımcıları ile birlikte endüstriyel mutfak proje yöneticileri yer almıştır. Gerçekleştirilen her odak grup görüşmesi kendinden sonraki odak grup görüşmesi içeriğini etkilemiş ve kendi içerisinde katmanlara ayırmıştır.

Alınyazında önerilen temel planlama süreçleri dikkate alınarak, bu çalışmada yürütülen odak grup görüşmesinde aşağıda belirtilen aşamalar izlenmiştir:

a. Araştırma sorularının hazırlanması
b. Odak grup görüşmeleri için grupların planlanması c. Odak grup görüşmelerinin planlanması
d. Odak grup görüşmelerinin yürütülmesi
e. Bulguların özetlenmesi

Odak grup görüşmeleri sürecinde ele alınan konulara ilişkin sorulan sorular, katılımcıların görüşleri ile birlikte mevcut konulara yaklaşımları, tutum ve davranışları dikkate alınarak sıralanmıştır. Buna göre elde edilen verilerde ses kayıtları ile birlikte katılımcıların göstermiş olduğu tepkiler, anlık cevaplar ve örnekler raportör tarafından kayıt altına alınmış ve bir sonraki odak grup görüşmelerinde hazırlanan sorularda dikkate alınmıştır.
Araştırmanın örneklemi, maksimum çeşitlilik örneklemesi yöntemiyle belirlenmiştir. 

Bu çalışmada da katılımcıların çalışma amacına uygun olacak şekilde seçilmesi yoluna gidilmiştir. İlgili literatürde, odak grup katılımcılarını belirlerken dikkate alınması gereken noktaların başında homojen grupların oluşturulması gerektiği belirtilmektedir (Morgan, 1997). Bu noktada, örnekleme dahil her katılımcının bakış açılarının ayrıntılı bir biçimde tanımlanması ve ortaya çıkabilecek ortak temaların belirlenmesi mümkün olmaktadır. Bu tür bir araştırma sonucunda elde edilebilecek bulgular ve sonuçlar diğer yöntemler ile elde edilen sonuçlara nispeten içerik olarak daha faydalı olacaktır (Patton, 1987). 

Yukarıdaki bilgiler ışığında araştırmaya katkı sağlayan katılı mcıların endüstriyel mutfakların planlanması sürecinde yer alan farklı bakış açılarının bir arada yer alması hususunda çaba sarf edilmiştir. Nitekim odak grup görüşmelerinde, grup ortamındaki farklı düşünce ve önerilerin keşfedilmesini maksimum düzeye çıkarmak için çeşitli uzmanlık alanlarından aktörlerin bir araya getirilmesinin avantaj yaratacağı belirtilmektedir (Kitzinger, 1996).

Bu çalışmada hazırlanan sorular ve katılımcı sayısı dikkate alındığında, çalışmanın amacına uygun nitelikteki verilerin sağlanması için her bir katılımcının her bir soruya vereceği cevap için yaklaşık 3 dakikalık süre tanınması amaçlanmıştır. Odak grup görüşmelerinde, görüşme tamamlandıktan sonra verilerin değerlendirilmesi, tasnifi ve tekrar incelenebilmesi için görüşmelerin ses ve görüntü kayıtlarının yapılması (Malhotra & Birks, 2007) gerektiği belirtilmektedir. Görüşmenin planlanan süresi dikkate alınarak, yapılacak olan video kayıtları için gerekli düzenlemeler tamamlanmıştır.

Bulgular

Araştırma kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler genel olarak değerlendirildiğinde sürekli vurgulanan konular arasında “değişen mutfak planlama unsurları” da yer almaktadır. Bu kapsamda her geçen gün değişen mutfak planlama faktörlerin dinamik bir şekilde takip etmek için mutfak yöneticilerinin deneyimlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Katılımcılar, endüstriyel mutfak planlamasında kullanılan mimari ve mühendislik programlarının mutfak planlamasında yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir. 

Bu programların değişen müşteri isteklerini, gelişen ekipman teknolojisini, farklılaştırılan servis şekillerini, yiyecek talebinde meydana gelen “modalar” ve bu modalara paralel olarak ihtiyaç duyulan “moda ekipmanları” ve “trendler” ile birlikte hammaddenin işlenme sürecinde uğradığı değişimi ölçemeyeceğini ve bu süreçlerin günümüzde mutfak planlamasında göz önüne alınması gereken unsurları belirlediğini ifade etmişlerdir. Üç farklı odak grup görüşmesi sürecinde katılımcı gruplar diğer grupların yorumlarından bağımsız olarak mutfak yöneticilerinin endüstriyel mutfakların projelendirme aşamalarında nadir olarak yer aldığı ve bu süreçte endüstriyel mutfaklara gereken önemin verilmediğine yönelik fikir beyan etmişlerdir. 

Katılımcılar projelendirilmesi yapılmış ve inşaatı tamamlanmış olan bir endüstriyel mutfaktaki üretim yapısının oluşturduğu bölümlerden kaynaklanan katmanların üretim sürecini olumsuz etkilediğini ifade etmişlerdir. Buna göre kalıplaşmış kurallar üzerine planlanan mutfakların günümüzdeki birçok yiyecek üretim fonksiyonlarını karşılamaktan uzak olduğu ifade edilmiştir. Görüşmeler sürecinde dikkat çeken en önemli konu ise, katılımcı grupların “endüstriyel mutfaklarda yer alan bölümlerin oluşturduğu karmaşık dizilim” konusuna sürekli yer vermeleri olmuştur. 

Katılımcıların ifadelerine göre üretim mutfakları içerisindeki bölümler mutfağın katmanlarını oluşturmaktadır. Bu bölümlere bağlı olan depolar bir alt katmanda yer alırken depolara bağlı olan diğer birimler ise (meyve sebze yıkama, çikolata odası, mayalandırma odası vb) ise farklı katmanları oluşturmaktadır. Katılımcılar bu katmanların birbirleri ile uyum halinde çalışması için geçiş güzergahları, sınırlama duvarları, çakışma noktaları ve yürüme mesafeleri gibi birçok faktörün işletmenin özelliklerine uygun olacak şekilde revize edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Araştırmaya katkı sağlayan katılımcılara ilişkin kodlamalar Tablo 1’de gösterilmiştir: Tablo 1. Araştırmaya Katkı Sağlayan Katılımcılara İlişkin Kodlamalar

Endüstriyel Mutfak Planlanması

İlk tema olarak katılımcılardan endüstriyel mutfakların projelendirme sürecine ilişkin görüşleri istenmiştir ve bu sürecin olumlu ve olumsuz yönleri incelenmeye çalışılmıştır. Verilen cevaplardan en önemlileri şunlar olmuştur:

Katılımcılara göre mutfak planlama ve diziliminde dikkat edilmesi gereken noktalar arasında “mal kabul ile merkezi mutfağın uzaklığı (A1)” önemli bir sorundur. Buna göre mevcut durum özellikle çalışanların zaman kaybına uğramasına ve daha fazla personel çalışmasına neden olmaktadır. Katılımcılar aynı zamanda “sıcak mutfak ve pastane bölümlerinin birbirine olan uzaklığının bu iki ana bölümün işleyişi açısından fayda getireceğini ifade etmişlerdir(A3)” Aynı zamanda “departman büyüklükleri ile birlikte işletmenin hizmet konsepti(A7)” de mutfak planlamasında önemli konu başlıklarının arasında olduğu vurgulanmıştır.

Katılımcılar göre işletmelerinde endüstriyel mutfak dizimi ve planlama aşamasında cevaplanması gereken sorular arasında “işletmenin konumu ve operasyon büyüklüğü ile gelecekteki gelişme planlamalarının neler olduğu (A4)” ilk cevaplanması gereken sorulardır. Buna göre işletmeler proje aşamasında hem mevcut hem de gelecekte verilebilecek hizmetleri öngörerek üretim sürecini projelendirmelidirler. Bunun ardından “işletmenin konsept seçimi” de önemli sorular arasında yer almaktadır. 

“Fine dining ya da fast food gibi servis şekilleri, işletmenin hangi saat aralığında hizmet vereceği (A2)” gibi konular da cevaplanmalıdır. Bu sorulardan sonra işletmenin genel konumunda mutfak alanlarının belirlenmesi ve buna göre bölümlerin yerleştirilme aşamaları da planlanmış olmalıdır. “Mevcut bütçeye göre hedeflenen üretim süreci arasında boşluk olup olmadığı (A1)” cevaplandırılması gereken sorular arasında olduğu ifade edilirken, “Üretim programına bağlı olarak geliştirilen fizibilite çalışmalarının detaylı bir şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı(A5)” sorusu da cevaplanması gereken soruların arasında yer aldığı vurgulanmıştır.

Katılımcılara otel işletmelerinin mutfak planlamasında önemli bir yere sahip olan fizibilite süreci ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları belirtmeleri istenmiştir. Buna göre katılımcılar, “mutfak planlaması fizibilite sürecinde mutfağın hijyen, çalışma ortamı ve verimlilik dikkate alınarak planlanmasının fizibilite sürecinde önemli olduğunu (A4)” belirtmişlerdir. Bununla birlikte “mutfağa girecek olan ham maddenin işlenme derecesinin mutfak planını doğrudan etkilediği, bu süreçte karar aşamasında karşılıklı fikir alışverişinde bulunulma ihtiyacı olduğu ve tahmini giderlerin de dikkate alınarak bir yol haritasının çizilmesi gerektiği (A2)” ifade edilmiştir. “Tüm planlama sürecinin istenen şekilde ilerleyebilmesi adına tahmini giderlerin bulunduğu bir çalışmanın yapılmasını ve tahmini giderleri içeren konu başlıklarının birbirinden ayrılması gerektiği(A7) “katılımcılar tarafından ifade edilmiştir.

Endüstriyel mutfak planlama sürecinde fizibilite aşamalarına ilişkin katılımcılar tarafından en çok dikkat çeken fizibilite konuları arasında “malzeme ve ekipman şartnamelerinin belirli bir bilgi ve birikim ile hazırlanması gerektiği ve birden fazla firmadan teklif alınmasının yanında talep edilen ürünlerin dış görünüşü birbirine benzediği için iyice incelenmesi gerektiği (B2)” vurgulanmıştır. Tüm bunların yanında “mutfağın konumu, çeşidi ve işletme konsepti (B4)” üzerinde duran katılımcılar, “işletme konseptine göre servis çeşidi, personel ve satın alma stratejileri, (Restoran Menüsü) yemek yiyecek kişi sayısı ve misafir kitlesi (B6)” belirlendiğini ifade etmişlerdir. Fizibilite sürecinde dikkat çeken noktalardan biri de mutfak araç-gereçlerinin mutfak yöneticisi tarafından iyi bilinmesi gerekliliğidir. Katılımcılar ayrıca mutfak içerisindeki bölümlerin departmanlar arasındaki iş birliğini kolaylaştıracak şekilde yerleştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Katılımcılardan otel işletmelerindeki mutfak planlama sürecini mutfağa giren ürünlerin işlenmişlik seviyelerine göre irdelemeleri istenmiştir. Buna göre katılımcılar, “üretime dahil olan işlenmiş gıdaların yalnızca endüstriyel mutfakların planlama sürecine değil, hizmet üretimi ve bu üretime bağlı olarak memnuniyet düzeyini de etkilediğini (B4)” belirtmişlerdir. Buna göre endüstriyel mutfak planlama sürecinde çok önemli bir yere sahip olan hazırlık bölümünün eski önemini yitirmeye başladığı vurgulanırken depolama ve pişirme alanlarında da önemli değişikliklere sebep olduğu katılımcılar tarafından ifade edilmiştir. Görüşme kapsamında işlenmiş ürünlerin üretim sürecine etkisi de katılımcılar tarafından dikkat çekilen bir diğer unsurdur. Buna göre işlenmiş ürünler hem personel hem de ekipman açısından daha ekonomik bir seçenek haline gelirken bazı işlenmiş ürünlerin kendilerine özgü geliştirilen ekipmanları da mutfağa kabul ettirdiğinin altı çizilmiştir.

Katılımcılara endüstriyel mutfaklardaki teknik ve detay uygulamaları konusunda en çok dikkat edilmesi gereken başlıkları tanımlamaları istenmiştir. Bu kapsamda katılımcılar endüstriyel mutfaklarda “bulaşıkhane (B2)”, “depo ve çöp odaları (B4)” gibi mekânsal alanlar ile birlikte “enerji (B4)”, “temiz ve atık su (B5)”, “aydınlatma (B1)”,” havalandırma (B1)”, “egzoz sistemleri (B1)”, “soğutma (B4)”, “zemin ve duvar özelikleri (B5)” gibi konu başlıklarının teknik olarak yorumlanabileceğini ifade etmişlerdir.

Katılımcıların “Endüstriyel mutfakların çalışma ortamlarında personeli kısıtlayıcı etkenler nelerdir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde katılımcılar “birlikte çalıştıkları personelin teknolojik gelişmelere ayak uydurmalarının zaman aldığını, buna karşın yeni neslin teknolojik gelişmelere çok daha aşina olduğunu (C1)” ifade etmişlerdir. Katılımcılar ayrıca ekipmanlardan kaynaklanan sıcaklığın ve ekipmanların ergonomik açıdan yetersiz seviyede olmasının da çalışma koşullarını olumsuz yönde etkilediğini belirtmişlerdir. “Alanında yetkin olmayan firmalardan edinilen araç gereç ve ekipmanların da kısa sürede işlevin yitirdiğin ve bu durumun da performanslarını etkilediğini (C3)” de görüşlerinde yer vermişlerdir.

Katılımcıların malzeme ve ekipman şartnamelerinde yer alması düşünülen konu başlıkları üzerinde durdukları görülmüş ve bu konuyu derinlemesine irdelemeleri istenmiştir. Bu kapsamda “katılımcılar tesisat malzemelerinin kalitesi, mutfakta kullanılacak olan ekipmanların özellikleri ve elektrik-gaz bağlantılarının önemine (C2)” değinmişlerdir. Katılımcılar ayrıca “mutfaktaki malzemelerin imalat şekline ve bu süreçte gerçekleşen harici bedelleri de göz önüne alarak mutfak yöneticilerinin bu gibi giderlere de hazırlıklı olmaları gerektiğini (C7)” ifade etmişlerdir.

Katılımcıların “Endüstriyel mutfakların planlamasında ve ekipmanlarında gerçekleşen teknolojik gelişmelere mutfak yöneticilerinin bakış açısı nedir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde, “birlikte çalıştıkları personelin teknolojik gelişmelere ayak uydurmalarının zaman aldığını, buna karşın yeni neslin teknolojik gelişmelere çok daha aşina olduğunu (C2)” ifade etmişlerdir. Katılımcılar “meslektaşlarının teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini ama bunun yapıcı ve kendilerini geliştirme amaçlı değil, o döneme ait bir trendin gerçekleştirme kaygısı ile gerçekleştiğini (C1)” belirtmişlerdir. Buna göre “satın alınan birçok ekipmanın kısa süre kullanıldıktan sonra atıl durumda kaldığını ve bir daha kullanılmadığını (C5)” belirtmişlerdir. Katılımcılara göre Türkiye’deki “mutfak yöneticileri yabancı meslektaşlarını takip etmede geç kaldıklarını ve bu yüzden ülkemizde trend olan birçok uygulamanın ülke dışında benimsenmekten uzak olduğunu (C3)” ifade etmişlerdir.

Katılımcılara sorulan “Endüstriyel mutfakların planlamasında elektrik tesisatı hakkında görüşleriniz nelerdir?” sorusuna verilen cevaplarda güvenliğin ön plana çıktığı görülmektedir. Buna göre merkezi elektrik sistemi kontrolünün acil durumlarda ulaşılabilir olması, özellikle büyük çaplı ekipmanların açma-kapama şalterinin de erişilebilir olması vurgulanan konu başlıklarıdır. Katılımcılar ayrıca mevcut tesisatın gelecekte alınacak olan ekipmanların da düşünülerek planlanması, eski sistemlerdeki zayıf beslemeler için aşırı yük korumasının yapılması ve sadece mutfak için ana dağıtıcı ünitesi kurulması gibi önerileri ifade etmişlerdir.

“Özellikle nemli odalarda kablo ve tesisatı gizlenmiş bir şekilde döşenmelidir. Bir yerinde su yediği anda çürümeler oluşur ve bu çok tehlikelidir. Kaynatma kazanları, buharlı fırınlar gibi ekipmanların her biri ayrı devreye atanarak birbirine bağlanmalıdır. (B7)”

“Mutfağınızın elektrik tesisatı eski olabilir. Örneğin 1990 da kurulan otele yeni nesil cihazların elektrik yükü çok gelebilir. İyi bir mutfak yöneticisi bu sorunu aşamıyorsa güvenliği ön planda tutmalı ve zayıf beslemeler için aşırı yük koruması yaptırması gerekiyor (B6)”

“Mutfak şefi elektrikten anlayacak. Sadece personelin güvenliği için değil, işlerin de yetişmesi için teknik servis ile ortak hareket edecek (B3)”

“Bazı işletmelerde kaçak akım rölesi her hat için kurulmaz. Tekniker gelir ve tüm hatlar için kaçak akım rölesine bağlar. Bir yerde sorun varsa tüm mutfağın elektriği gider. Biz bunu çok sonradan öğrendik. İşlerimiz aksıyor, müşteri senin elektriğini umursamaz ki. Her hatta ayrı bir kaçak akım rölesi bağlanmalıdır. Bağlı değilse de uyarılmalı ve gereken yaptırılmalıdır. (B7)”

“Ustalar söylemedi ama ben belirteyim. Mutfak elektrik beslemesi herhangi bir dağıtım panosundan değil, direkt otelin alçak gerilim dağıtım panosundan alınmalıdır. (B5)”

Görüşme sürecinde endüstriyel mutfakların genelde nemli ortamlar olduğu için elektrik tesisatının gizlenmiş olarak döşenmesi ile birlikte eğer zemin üzerine elektrik hattı döşeniyorsa paslanmaz çelik devreler kullanılması ve bu devrelerin sıkı şekilde kapatılması gerektiği de katılımcılar tarafından dile getirilmiştir. Bu kapsamda endüstriyel mutfaklarda kullanılan elektrik bağlantılarının türleri dikkate alınarak mutfaktaki toplam enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacın oluşabileceği dönemler planlanmalıdır.

Sonuç ve Öneriler

Güncel ve teknolojik eğilimlere tüketiciler tarafından mesafeli yaklaşılsa da çok işlevli ekipmanların kitlesel gıda üretimi için uygulamaya koyduğu etkin üretim sistemi endüstriyel mutfakların alandan ve zamandan tasarruf sağlayacak şekilde planlanmasını ve tasarlanmasını gerektirmektedir. Bu mutfaklarda yeterli ekipman ve gerekli sayıda insan gücünün istihdam edilmesi işletmeleri başarıya ulaştırmak için tek başlarına yeterli olmadıkları belirtilmektedir. Nitekim etkin bir üretim yönetimi için proje sürecinde ve gıda üretiminin her aşamasında, köklü bilgi ve birikimin iş birliği içerisinde kullanılması gereklidir. 

Yiyecek ve içecek işletmeleri planlaması, operasyon ve iş akışı planlaması olarak ikiye ayrılmaktadır. Operasyon planlama safhasının uzun süreli bir planlamayı kapsadığı ve işletmenin nerede, ne zaman, kiminle, nasıl ve ne şekilde yapılacağı sorularına cevap arandığı ve bu sürece mutfak yöneticilerinin nadiren dahil olduğu ifade edilmiştir. Operasyon planlaması sona erdiğinde iş akış planlama sürecinin başladığı ve yiyecek & içecek hizmetinin ne şekilde verilebileceği sorusuna cevap arandığı belirtilmektedir. Bu durumun en büyük dezavantajı, operasyon planının sona ermesi ile birlikte endüstriyel mutfak planlamasında çok büyük çapta değişikliklerin yapılamaması ve yapılan değişikliklerin de çok büyük maliyete yol açması olarak gösterilmektedir.

Araştırmada genel olarak ortaya konulan en önemli husus mutfak yöneticilerinin endüstriyel mutfakların planlanma sürecinde aktif olarak yer alamaması durumudur. Bu kapsamda endüstriyel mutfak tasarımının temel bileşenlerinden hareketle, işlevsel bir planlama hedefleyen planlama kümesi aktörleri arasında ortak katılımlı tasarım sürecinin gerçekleşmesinde mutfak yöneticilerinin tecrübelerini yansıtacağı bir platformun oluşması önerilebilir. Daha açık bir ifade ile, endüstriyel mutfak planlanma sürecinde kuram ile tecrübenin bir arada ele alındığı, başta endüstriyel mutfaklarda çalışanlar ve mutfak yöneticileri olmak üzere süreçten etkilenecek olan diğer aktörlerin fikir ve düşüncelerinin bir arada tartışıldığı daha pragmatik ve katılımcı bir mutfak planlama süreci gerekliliği görülmektedir. 

Araştırma sonuçlarına göre endüstriyel mutfak planlamasında referans alınan Restoran Projelerinin önemli bir bölümü alanda faaliyet gösteren endüstriyel mutfak ekipmanları üreten firmalar tarafından çizilmektedir. Buna göre işletmeler ihtiyaç duydukları bir endüstriyel mutfağı çeşitli ve sınırlı değişkenleri (kaç kişiye hizmet edeceği, konumu vb.) endüstriyel mutfak ekipmanı üreten firmalara ileterek proje çizdirmekte ve elde edilen proje teklifi üzerinden projeyi gerçekleştirmektedirler. Yiyecek üretimi yapan işletmelerdeki endüstriyel mutfak planlamasında yaşanan sorunların temelinde işletme yöneticilerinin; gelişen teknoloji, değişen müşteri istekleri, farklılaştırılan servis şekilleri, hammaddenin işlenme sürecinde uğradığı değişim ve işletmenin gelecekteki durumunun dikkate almaması yatmaktadır.

Araştırmada yukarıda ele alınan konudan farklı olarak; endüstriyel mutfakların (Restoran Mutfağı) fizibilite sürecine ilişkin dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında işletmenin operasyon hacmi, bütçe, operasyon konumu, operasyon konsepti, üretim miktarı, enerji tüketimi gibi faktörlerin önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda endüstriyel mutfaklar, yiyecek & içecek hizmetleri sunan tesislerin toplam zemin alanının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır fakat mutfağın tipi ve servis hizmetine bağlı olarak aşağıda belirtilen mekânsal bölümler ayrı alanlarda yer alabileceği gibi tek bir komplekste de toplanabilir. Araştırma kapsamında endüstriyel mutfakların alan ihtiyaçlarının pragmatik bir şekilde toplam zemin alanına konumlandırılması ve bölümlerin fonksiyonlarına göre ayrılması hususunda aşağıda belirtilen mekânsal bölümlere göre öneriler getirilebilir:

** Endüstriyel mutfaklardaki mekansal bölümler arası bağlantılar mümkün olduğunca az bağlantı yolu ile birbirlerine bağlanmalıdır.

** Mutfak planlamasında iş akış şeması, hammaddeyi kabulünden işlenmiş ürünün sunumuna kadar istikrarlı bir iş akışı sağlanacak şekilde düzenlenmelidir.

** Mümkün olan en kısa, düz ve alternatif yollardan kesişme ve geri dönüş akışları olmadan hammaddenin makul akışı sağlanmalıdır.

** Kesişmeler ortadan kaldırılamıyorsa üretim ve servis alanlarının aynı servis katında yer alması sağlanmalıdır. Eğer tercih yapmak gerekirse müşteri, servis ve bulaşıkhaneler aynı servis katında yer almalıdır.

** Mutfak alan planlamasında estetik ve görsel kaygılar sebebi ile operasyonel ayrıntıların gözden kaçırılmasına izin verilmemelidir. Günümüzde mutfaklara ayrılan alanların içerisine görsel kaygılar nedeni ile merdivenler, teknik odalar, kolonlar ve akslar dahil edilmekte ve başlangıçta planlanan mutfak üretim kapasitesi sınırlanmaktadır. Bununla birlikte; gereksiz büyüklükteki mutfaklarda metrekare bazında ileride ekstra maliyete sebep olacağı unutulmamalıdır.

** Hammadde kabul ve malzeme taşıma koridorları geniş planlanmalıdır. Kapılar yaylı, otomatik ya da kayar özellikli olmalıdır. Nakliye koridorlarında malzemelerin taşıma esnasında titrememesi için tercihen epoksi zemin ile birlikte çarpma ve kırılmaları önlemek için kenarları korumalı duvarlar tercih edilmelidir.

** İş akış planlamasında mutfak içindeki ve servis alanındaki kirli malzemeler ile (kirli tabak, tencere, çöpler vb) temiz malzemelerin akış rotaları birbirinden ayrılmalıdır. 

** Hammadde işleme, hazırlık ve üretim alanları ıslak mekanlar olarak planlanmalıdır. Bu alanlarda tercihen pürüzsüz ve oluklu zemin tercih edilmelidir. Bu alanlarda tavana kadar seramik ve elektrik tesisatını koruyucu nem geçirmez özellikli olmalıdır.
** Endüstriyel mutfaklardaki havalandırma ve iklimlendirme koşulları mevcut personel sayısına, sıcak ve termal cihazların oluşturduğu nem ve sıcaklık derecelerine göre planlanmalıdır. 

** Soğuk odalar, mutfaktaki ait oldukları mekânsal bölümlere yakın olarak planlanmalıdır. Eğer böyle bir şey mümkün değilse, nakliye sürecini kısaltmak adına mal kabul bölümünün yakınına ana soğuk depo yerleştirilmeli ve entegre bir sistem ile çalıştırılmalıdır.

** İşlenmiş ürünlerin lezzet ve kalitesini korumak ve iş akışını kolaylaştırma adına pişirme hattı ile servis hattının birbirine yakın olması gerekmektedir. Banket servislerde üretim hattı ile servis hattı arasına yiyeceklere son dokunuşu yapmak için ek bir alan planlanmalıdır.

** Depolar ve hammadde kabul alanı birbirinden farklı bir binada ya da katta bulunuyorsa nakliye için kullanılacak olan asansörlerin yeterli kapasitede ve güçte olması gerekmektedir.

Araştırma kapsamında iş akışının sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için planlama sürecinde birtakım kriterlere ağırlık verilmesi gerektiği ve günümüzde endüstriyel mutfak üreticileri tarafından kabul görmüş olan bu kriterlerin ne yazık ki birçok işletme tarafından dikkate alınmadığı sıklıkla vurgulanmıştır. Katılımcıların teyit ettiği bu kriterler aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.

** Endüstriyel mutfaklarda minimum bölüm yükseklikleri 3 metre olmalıdır.

** Endüstriyel mutfaklar, her personel için en az 15 metreküp hava alanına sahip olmalıdır.

** Kişi başına düşen çalışma tezgahı aralığı en az 70 cm, koridorlar en az 1,5 metre genişliğinde olmalıdır.

** Endüstriyel mutfaklardaki ana üretim alanlarında doğal aydınlatma tercih edilmeli ve mutlaka dışarı bakan bir penceresi bulunmalıdır.

** Suni aydınlatma ise en az 500 lux değerinde, ışığın dış kısmı izole karlanmış cam ile kaplı ve göz kamaştırmayan bir aydınlatma özelliğine sahip olmalıdır.

** Mutfağın her bölümünde tek tip aydınlatma kullanılmamalıdır. İhtiyaçlara göre Mutfak Çeşitlerinde de aydınlatma çeşitleri farklılık göstermelidir.

** Mutfak aydınlatmasında asıl amacın ışığın yönünü ayarlamak ve gölge oluşumunu engellemek olduğu unutulmamalıdır.

** Yemeğin üretimi kadar sunumu da mutfak yöneticilerinin ilgi alanında olduğu unutulmamalı, teşhir tezgahı ve açık büfe aydınlatmalarını profesyonel yardım alarak düzenlenmelidir.

** Tavan aydınlatmalarında ışığın tezgaha yansımaması için buzlu cam görünümlü pleksi levhalar kullanılmalıdır.

** Endüstriyel mutfaklarda doğal aydınlatma kullanılamadığı durumlarda, rutin ortam ışık rengi doğal aydınlatmaya en yakın aydınlatma olan sıcak beyaz ışık rengi seçilmelidir.

** Endüstriyel mutfaklarda, mutlaka yağ içeren suların imha edildiği bir yağ seperatörü bulunmalıdır.

** Yüksek hacimli üretim yapılan mutfaklarda temiz ve atık su tesisatı dikkatli bir şekilde yerleştirilmelidir. Mutfak içerisinde yer alan her bölüme ayrı kanaldan su verilmelidir. ** Ana üretim hattındaki bölümlere verilen temiz su tesisatındaki tuz ve karbonat miktarı düzenli olarak ölçtürülmelidir.

** Temiz su tesisatının atık su tesisatından önce yıprandığı göz önüne alınarak, tesisat kurulumunda bu duruma dikkat edilmelidir ve temiz su tesisatı ulaşılabilir bir kanala döşenmelidir.

** Bulaşıkhanede basınçlı su sürekli açılıp kapandığı için “koç darbesine” (gürültülü titreşim) neden olmaktadır. Bu durumun önlenmesi için tesisatın içerisinde hava celbi eklenmeli ya da tesisattaki borulara %1 eğim verilmelidir.

** Atık su tesisatı tıkanmalara karşı ve olağan akışın rutin bir şekilde devam etmesi için en az 141 mm dış çapı olan borulardan oluşmalıdır.

** Mutfak bodrum katta yer alıyorsa, su tesisatı borularına kum ile yastık yapılarak bina basıncının azaltılması sağlanmalıdır.

** Mutfak atık su tesisatının seviyesi, kanalizasyon hattının seviyesinden alçakta ise zemin kata pis su çukuru açılmalı ve buradan pompalar ile şehir kanalizasyonuna akış sağlanmalıdır.

** Endüstriyel mutfaklarda bakterilerin büyük bir kısmı drenaj kanallarında üremektedir. Drenaj kanalları bakteri oluşumunu önlemesi için keskin değil, yuvarlak olmalıdır yağ ile suyu birbirinden ayıran sistemler kullanılmalıdır.

** Elektrik tesisatı üretim esnasında mutfaktaki tüm cihazların aynı anda çalışıyor olabileceği düşünülerek planlanmalıdır. İnşaat projesinde mutfak bölümlerinde hangi ekipmanların kullanılacağı belirlenemediği için tek tip tesisat çekilmemelidir. Tahmini enerji yükü planlanmalıdır.

KAYNAKÇA
Addo, K. K., Mensah, G. I., Bonsu, C., & Akyeh, M. L. (2007). Food and its preparation condition in hotels in Accra, Ghana: A concern for food safety. African Journal of Food, Agriculture Nutrition and Development, 7 (5), 1-12.
Aktaş, A., & Özdemir, B. (2012). Otel işletmelerinde mutfak yönetimi. Ankara, Türkiye: Detay Yayıncılık.
Annor, G. A., & Baiden, E. A. (2011). Evaluation of food hygiene knowledge, attitudes and practices of food handlers
in food businesses in Accra, Ghana. Food and Nutrition Science, 2, 830-836.
Asensio, P., & Ubach, M. (2003). Kitchen design: Kuchen design. Teneues Publishing Group, Kempen, Germany.
Beazley, M. (1999). The new kitchen planner. Octopus Publishing Group Ltd, London, UK.
Bozdayı, A. M. (2004). İç mekân ve insan, Ajans Matbaacılık, Ankara, Türkiye.
Campbell, J., & Foskett D. (2012). Practical cookery for the level 2 VRQ. (12th ed.). Hodder Education. London, UK.
Clark, J., A. (2012). Commercial kitchen ventilation. Engineered Systems.
Conran, T. (2005). Kitchens: The hub of the home. Octopus, Conran Octopus Ltd. London, UK.
Curaoğlu, F. (2000). Konut dışında yeme işlevli mekânlarda iç mekân ile mobilya ve donatının değişen kültürel ve sosyal yapı paralelinde etkileşimi (Sanatta Yeterlilik Tezi). Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Dareker, S., & Peshave M. (2016). A Study of importance of kitchen designing in standalone restaurants. International Journal of Research in IT and Management, 6 (6), 110-119
Darko, S., Mills-Robertson, F. C., & Wireko-Manu F. D. (2015). Evaluation of some hotel kitchen staff on their knowledge on food safety and kitchen hygiene in the Kumasi Metropolis. International Food Research Journal, 22(6): 2664-2669.
Doğubay, M., & Karan İ. (2017). Otel mutfaklarında sistematik işyeri düzenleme planı (SİDP) modelinin uygulanması. Aydın Gastronomy, 1 (1):9-23,
Edic, M., & Edic R. (1999). Kitchens that work: The practical guide to creating a great kitchen. Taunton Press, Newtown.
Ghiselli, R., Almanza B. A., & S. Ozaki. (2006). Food serviece design: Trends, space allocation and factors that influence kitchen size. Dvision of John Wiley – New York
Goldbeck, D. (1994), Smart kitchen: How to create a comfortable, safe, energy-efficient, and environment-friendly workspace. Ceres Press
Grandjean, E. (1973). Ergonomics of the home. Halsted Press, Division of John Wiley & Sons. New York, USA
Heiser, C., Windhauser M. M., & Loharikar B. (1999). Facilities And equıpment for the research kitchen well* controlled diet studies in humans, a practical guide to design and management, American Dietetic Association, © 1999.
Howard, A. (2004). Quick reference: Kitchen planning, design, & equipment. Arkansas Department Of Education
Child Nutrition Unit.
Hrovatin, J., Prekrat S., Oblak L., & Ravnik D. (2015). Eergonomic suitability of kitchen furniture regarding height
accessibility. Col Antropol. 39 (1), 185–191.
Indrojarwo, B. T., Nurmianto E., & Zulaikha E. (2008). Design study of ergonomic kitchen for small dwelling with
family interaction concept, Erişim Adresi: http://personal.its.ac.id/files/pub/1974-baroto-prodes.
Jankowski, W. (2001). Modern kitchen workbook: A design guide for planning a modern kitchen. Rockport
Publishers. Beverly, USA.
Jeong, B., Y. (2015). Cooking processes and occupational accidents in commercial restaurant kitchens. Safety Science, 80, 87-93.
Katsigris, C., & Thomas, C. (2009). Design and equipment for restaurants and food service – A management view. John Wiley & Sons, New Jersey, USA.
Kern, A., Griner D., & Shin T. (2015). Design like a chef: What we can learn from cooking. Metropolitan State University Of Denver. Education Sympozium Seattle.
Kishtwaria, J., Mathur P., & Rana A. (2007). Ergonomic evaluation of kitchen work with reference to space designing. Journal of Human Ecology, 21 (1), 43-46.
Kitzinger, J. (1996). Qualitative research: Introducing focus groups. British Medical Journal. Cilt: 311, , s. 299-302; Kitzinger, J., Kinnear T. C., & Taylor J. R. (1996). Marketing research an applied approach. International Edition,
McGraw-Hill, INC., s. 310;
Konkol, S. (2013). Someone’s in the kitchen, where’s Dinah? Gendered dimensions of the professional culinary
world. Depaul University College of Education a Dissertation in Education.
Korkut, A., & Topal T. Ü. (2015). Planlama/tasarım sürecine disiplinlerarası yaklaşım: İnönü Üniversitesi sanat ve tasarım dergisi. İnönü University Journal of Art and Design ıssn: 1309-9876 e-ıssn: 1309-9884 cilt/vol. 5 sayı/no.11 49-63
Kotschevar, L., & Terrell, M. (1977). Food Service Planning Layout and Equipment. John Wiley and Sons, Inc., New York.
Küçükaslan, N. (2011). Yiyecek içecek işletmelerinde mutfak hizmetleri yönetimi. Alfa Aktüel. Bursa
Lawson, F. (1994). Restaurants, clubs and bars, planning, designing, and investment for food service facilities. (2nd
ed,). Architectural Press, Malta,
Livchak, A., Schrock, D., & Sun, Z. (2005). The effect of supply air systems on kitchen thermal environment. Ashrae Transactions, 111, 748-754.
Lovett, S. M. (2006). The smart approach to kitchen design. Creative Homeowner Press, Emeryville.
Maguire, M. C., Peace, S., Nicolle, C., Marshall, R., Sims, R., Percival J., & Lawton, C. (2014). Kitchen living in later life: Exploring ergonomic problems, coping strategies and design solutions. International Journal of Design, 8(1), 73-91.
Malhotra, N. K., & Birks D. F. (2007). Marketing research: An applied approach. (3rd Edition.) Prentice Hall/Financial Times, Harlow, , s. 189;
Mclellan, T. (2003). Small Spaces, Beautiful Kitchens. Gloucester, MA: Rockport Publishers.
Mennel, S., Murcott, A., & Otterloo A. H. V., Sage. (1992). The Sociology of Food: Eating, Diet and Culture. Sage
Publication: London,
Mignanelli, A. (2004). Safe information for the safe design of commercial kitchens. Work Cover Corporation, South Australia.
Morgan, D., L. (1997). Focus groups as qualitative research. (2nd ed.), Sage, London, s. 6;
Muide, S., Essah, E., A., Grandison, A., & Felgate, R. (2016). Electricity use in the commercial kitchen. International
Journal of Low-Carbon Technologies. 11 (1), 66-74.
Newborough, M. (1987). Energy-efficient cooking systems, food-preparation facilities, and human diets (PhD thesis). Cranfield Institute of Technology, United Kingdom.
NFSMI, (2002). A guide to centralized food service systems. National Food Service Management Institute, United States.
Ninemeier, J. D. (1998). Food and beverage controls. (4th ed.) Educational Institute of the American Hotel & Motel Association, Orlando,
Olsen, J., & Aaslyng M. (2007). The meal composition approach – a new way of optimising the quality of food service products. Journal of Foodservice. 18, 133–144 /j.1745-4506.2007.00058.x
Öztaş, K., & Uçan, H. (2002). Turizm sektöründe mutfak hizmetleri. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara.
Panero, J., & Zelnik, M. (1979). Human Dimension & Interior Space: A Source Book of Design Reference Standards.
Watson-Guptill Publications, New York.
Parrott, K., Beamish J. O., Emmel J. M., & Lee, S. (2008). Kitchen remodeling: Exploring the dream kitchen Projects. Housing and Society, 35:2, 25-42, DOI: 10.1080/08882746.2008.11430562
Patton, M., Q. (1987). How to use qualitative methods in evaluation. Sage, Newbury Park, CA, , ss. 53-54.
Payne* Palacio, J., & Theis, M. (2016). Foodservice management: Principles and practices, 6th edition, .Authorized
adaptation from the United States edition, entitled, published by Pearson Education ©
Piotrowski, M. C. (2016). Designing Commercial interiors (thirth edition). 978-1-299-14625-9 Wiley Publishing. Probus: Chicago.
Raleigh, L. E., & Roginsky R. J. (2012). Hotel Investments Issues & Perspectives. American Hotel & Lodging Educational Institute, s. 284.
Rand, E., & Perchuk, F. (1991), The complete book of kitchen design. Consumer Reports Books, New York
Rimmington, M., Smith J. C., & Hawkins, R. (2006). Corporate social responsibility and sustainable food
procurement. British Food Journal 108 (10), 824–837
Rodgers, S. (2011). Food service research: An integrated approach. International Journal of Hospitality
Management, 30 (2011) 477–483
Salvendy, G. (1997). Handbook of human factors and ergonomics. Wiley Interscience, U.S.A
Sarıışık, M., Çavuş Ş., & Karamustafa K. (2010). Profesyonel restoran yönetimi. Detay Yayıncılık. Ankara.
Schwarz, P., Lemme, F., Neumann, P., & Wagner, F. (2013) Professional kitchens, planning, design and equipment. Foodservice Consultants Society International (FCSI), Huss-Medien GmbH, Berlin.
Sha, D.Y., Chen W., & Chien. (2001). A new approach to the multiple objective facility layout problem. Integrated Manufacturing, 1 (1):9-23, 2017 23 Systems. 12\1: 59-66.
Stipanuk, D. M., & Roffman, H. (1992). Hospitality facilities management and design. Educational Institute of the American Hotel & Motel Association, Michigan, 1992
Stroozas, T. (2012) Kitchen ergonomics improving your production and staff efficiency. Gas Food Service Equipment Network Erişim adresi: http://www.gfen.com/pdf/articles/cookinggas0912.pdf. Erişim Tarihi:
09.10.2017.
Taskinen, T., Tuikkenen R., PerttiHarju, P., & Deirdre, Hynes., (2007). Information shaping during data flows in professional kitchen processes. In: Koshrow-Pour, Medhi, R. (Eds.): Managing worldwide operations and communications with information technology. IGI Publishing, Philadelphia, pp. 1264–1266
Türksoy, A. (1997). Yiyecek içecek hizmetleri yönetimi. Detay Yayıncılık. Turhan, Ankara
Wu, H.H., & Chow W. K. (2010). Hotel kitchen fire: International journal on engineering performance-based fire
codes, 1, 5-9.
Yalçın, M. (2013). Yemek yeme mekanlarının oluşum sürecinde sosyo-kültürel ve fiziksel belirleyiciler. Sanat ve Tasarım Dergisi, 1 (12), 173-191.

Et Nedir? Et Çeşitleri Nelerdir? Et'in Özellikleri...

  Et Nedir?  Et Çeşitleri  Nelerdir? Et'in Özellikleri... Türk aşçı haberleri ve güncel mutfak haberleri olarak aşçılık kütüphanesinde ...