31 Aralık 2021 Cuma

Tekila Balığı Doğaya Döndü

 Tekila Balığı Doğaya Döndü


Soyunun tükendiği ilan edilen ve 2003 yılından beri görülmeyen Tekila balığı, insan eliyle yeniden doğaya geri döndürüldü.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre Meksika’nın güney batısındaki nehirlere geri döndürülen Tekila balığı tatlı sularda yok olan diğer türler için de bir umut kaynağı oldu.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre hayvancılık ve su ürünlerinde tatlı su yaşam ortamları dünyada türlerin en çok tehdit altında olan ekosistemleri arasında yer alıyor.

Tekila Balığı Doğaya Döndü2003 Yılında Vahşi Yaşamda Soyu Tükendi

7 santimetreden fazla büyümeyen tekila balığının (Zoogoneticus tequila) nesli, istilacı egzotik balık türlerinin ortaya çıkması ve su kirliliği nedeniyle 2003 yılında vahşi yaşamda tükendi.

Tatlı su türlerine yönelik birçok tehdit sadece doğal yaşamı değil, aynı zamanda insanların nehirler ve göllere bağlı temiz su ve gıda kaynaklarının da olumsuz etkiliyor.

Tekila balığının yeniden doğaya salınışı örneğinde en önemli rolü Meksika’nın Jalisco bölge halkı üstlendi. Bölgede yaşayanlar nehirler ve göllerdeki su kalitesini sürekli gözlemliyorlar.

Bin 500'Den Fazla Balık Anayurduna Bırakıldı

Chester hayvanat bahçesindeki çevreciler ve Meksika Michoacana Üniversitesi, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN)  adlı kurumla iş birliği yaparak, bin 500’den fazla balığı nehre bıraktı.

Ekibiyle türün yeniden doğaya döndürülmesinde öncü olan Meksika’daki Michoacana Üniversitesi’nden Profesör Omar Dominguez “Bunu yerel halkın katkısı olmasaydı yapamazdık. Uzun dönemli koruma işini onlar yürütüyor” dedi.

Profesör Dominguez şöyle devam etti: “Bu, soyu tükenen bir balığın Meksika’da başarılı bir şekilde yeniden doğaya döndürüldüğü ilk örnek. Dolayısıyla da doğa koruma bakımından gerçek bir dönüm noktası. Ülkede, bundan sonra yaşam ortamında yok olan ya da tehdit altında olup ama dikkatimizi nadiren çeken birçok balık türünün korunması bakımından önemli bir emsal oluşturuyor.”

İlk aşamada 1500 balık nehirlere salındı ve balık nüfusu artmaya başladı.

Tekila Balığı Doğaya Döndü
Proje beş çift balıkla başladı

Projeye ilk 1998 yılında başlandı. İngiltere’deki Chester Hayvanat Bahçesi’nden İngiliz su bilimci Ivan Dibble beş çift Tekila balığını Meksika’daki Michoacana Üniversitesi’nin su biyolojisi birimine teslim etti.

Çoğalmaya Başladılar

Son çalışmalar girişimin başarıyla sonuç verdiğini ve balıkların Teuchitlan'da çoğalmaya başladığını doğruladı. Uzmanlar, şu anda devam etmekte olan bir diğeri balık olan  altın skiffia (Skiffia francesae) için bir kurtarma göreviyle birlikte, nesli tehlikede olan diğer balık türlerinin gelecekte yeniden getirilmesi için bir plan oluşturduklarını açıkladı.

Daha sonra 10 adet Tekila balığı üniversitenin laboratuvarlarında 15 yıl boyunca uzmanların gözetiminde bakılıp çoğaldı

Tekila Balığı Doğaya Döndü
40 dişi ve 40 erkek olmak üzere toplamda 80 balık önce üniversite içindeki suni göllere bırakıldı ve burada doğada, insanlar tarafından beslenmeden yiyecek bulmayı, potansiyel rakipleriyle, parazitlerle ve kendilerini yemek isteyen diğer türlerle baş etmeyi öğrendiler.

Dört yıl sonra suni göldeki balık nüfusu 10 bine kadar ulaştı ve doğaya salınmaya hazır hale geldi.

Doğa koruma uzmanı Gerardo Garcia, “Bu örnek bize hayvanların doğru zamanda doğru çevrede doğaya bırakıldıklarında uyum sağlayabildiklerini göstermiş oldu” ifadelerini kullandı.

10 Balıktan Koloniye

Diğer taraftan, koruma projesinin başladığı 1998 yılında,  Meksika Michoacana Üniversitesi’nin sucul biyoloji birimi, Chester hayvanat bahçesinden beş çift balık aldı. Bu 10 balık, üniversitenin laboratuvarında, uzmanların önümüzdeki 15 yıl boyunca yakından izlediği yeni bir koloni kurdu.

30 Aralık 2021 Perşembe

Patlıcan Kebabı

 Patlıcan Kebabı nedir? En iyi kebab tariflerinden Patlıcan Kebabı nasıl yapılır? Evde Patlıcan Kebabı yapabilmek için hangi malzemelere ihtiyaç vardır? Patlıcan Kebabında patlıcan nasıl Terletilir? Fırında patlıcan kebabı kaç kalori?


En Farklı Yöresel Kebablardan Patlıcan Kebabı Tarifi İçin Malzemeler

*     300 Gram Dinlendirilmiş Yağlı Kuzu Eti
*     2 Adet Kemer Patlıcan
*     2 Çay Kaşığı Tuz
*     1 Adet Kuru Soğan
*     2 Adet Domates
*     2 Adet Köy Biberi
*     Kebap Şişleri

En İyi Kebab Tariflerinden Patlıcan Kebabı Nasıl Yapılır?

Kemer patlıcanlar 4 eşit parçaya bölünür. Dinlendirilmiş kuzu etine tuz ilave edilerek zırhta çekilir. Kıyma karışım 6 eşit parçaya bölünür. Kebap şişine bir parça patlıcan bir parça et koyularak tutturulur.

Dış rengi koyuya dönene kadar pişirilir. Kuru soğan, közlenmiş domates ve közlenmiş köy biberi ile servis edilir. Afiyet olsun

En iyi Patlıcan yemeklerinden Fırında Patlıcan Kebabın Püf Noktaları Nelerdir?

Kıyma için 1 kg kıymaya 300 gr kuyruk yağı koyarsanız daha lezzetli olacaktır. Patlıcanları kullanmadan önce yarım saat tuzlu suda bekletip süzdürmelisiniz. İyice kurulamayı unutmayınız.

Köfte harcını kebaplık kıyma gibi yoğurmak gerekmektedir. 

İçerisine yalnızca tuz konulup iyice yoğurulmalıdır. Eğer acı olmasını isterseniz pul biber ekleyebilirisiniz. Közde pişirmek yerine fırında pişirmeyi tercih edecekseniz, ilk 20 dakika folyo ile pişirme yapıp ardından folyoyu çıkartarak pişirmeye devam etmelisiniz. 

Böylece patlıcanlarınız yanmadan ve yumuşak olarak pişecektir. 

Türk aşçı haberleri olarak;

Patlıcan Kebabı hakkında en çok sorulan soruları ve Patlıcan Kebabı cevaplarını araştırdık...

Patlıcan Kebabında patlıcan kızartılır mı?

Bu yemeği patlıcanları kızartmadan da yapabilirsiniz, ama yemeğiniz orjinalinde olduğu gibi taş fırınlarda pişmediği için lezzet yönünden eksik kalacaktır.

Patlıcan Kebabında patlıcan soyulur mu?

Patlıcanların kabuğu soyulur. ... Küçük yassı köfteler yapılıp patlıcanların arasına dizilir. Tepsinin ortasına dörde bölünmüş domates ve biber koyulur, fırına sürülür. Yaklaşık 1 saat kadar pişirilir.

Patlıcan Kebabında patlıcan nasıl Terletilir?

Terletme sebzelerin az miktarda suyun içinde yumuşayana kadar pişirilmesi anlamına geliyor. Bu süre malzemeye göre değişse de genellikle kısık ateşte kapağı kapalı halde 15-20 dakikalık bir pişirme işlemi terletme için yeterli oluyor.

Patlıcan kebabı ne kadar sürede pişer?

Son olarak 2 adet doğranmış yeşil biber ve 1 diş ezilmiş sarımsak eklenmelidir. - Hazırlanan sos ve 1 çay bardağı su hazırlanan patlıcan ve köftelerin üzerine dökülmelidir. - Hazırlanmış olan yemeği önceden ısıtılmış olan 200 derecelik fırına konulmalı ve yaklaşık 50 dakika boyunca pişirilmelidir.

Patlıcan köftesi olur mu?

Kalp sağlığını korumasıyla bilinen patlıcan; hünkar beğendi veya patlıcan kebabı gibi birçok tarifte kendine yer bulur. Malzemeleriniz hazırsa, patlıcan köftesi tarifine başlayabiliriz. 

Fırında patlıcan kebabı kaç kalori?
Kalori Bilgisi

Patlıcan Kebabı Kalori Değeri: Bu besinin 100 gramında 102 kcal kalori, ayrıca besinin 1 Porsiyon (Orta) yani 270 gramlık miktarında Patlıcan Kebabı 276 kalori bulunmaktadır. Patlıcan kebabı yapımı sırasında patlıcanlar kızartıldığı için yüksem miktarda yağ çekerler.

Patlıcan köftesi kaç kalori?

Köfteli Patlıcan Kebabının 100 gramında 85 kcal kalori, ayrıca 1 Porsiyon yani 330 gram Köfteli Patlıcan Kebabında 281 kalori bulunmaktadır.

29 Aralık 2021 Çarşamba

Obezitede Damgalama Ve Ayrımcılık Medya Anket Sonuçları Açıklandı!

 Obezitede Damgalama Ve Ayrımcılık Medya Anket Sonuçları Açıklandı!


Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD), 'Obezitede Damgalama ve Ayrımcılık’ medya anket sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Ankete; televizyon, radyo, internet sitesi, gazete ve dergide görev yapan birçok medya mensubu katıldı. Ankette önemli sonuçlar yer alırken, ankete katılan medya çalışanlarının yarısının da damgalayıcı ifadeler kullandığı ortaya çıktı.

Türkiye Obezite Araştırma Derneği’nin gerçekleştirdiği 'Obezitede Damgalama ve Ayrımcılık’ medya anket sonuçları açıklandı. Medyada obezitenin temsili konusunda basın mensuplarının farkındalık düzeyini ölçmeyi amaçlayan ankete; televizyon, radyo, çevrim içi mecra, gazete ve dergide görev yapan 93 medya çalışanı katıldı. Online olarak gerçekleştirilen anket, medyada farklı pozisyonlarda çalışan katılımcılar tarafından cevaplandı.

Gastronomi araştırmalarında Obezite haberlerini hazırlarken doğru kaynak tercihi, doğru kaynağa ulaşmada yaşanılan sorunlar, içerikteki görsel ve ifade tercihleri gibi alanlarda soruların yöneltildiği anket, medyanın obezitedeki rolüne ilişkin önemli ipuçları verdi. 

Doğru Kaynağa Ulaşırken Sorun Yaşanıyor

Ankette yer alan “Obezite hastalığı ile ilgili haberler hazırlarken doğru kaynağa ulaşmak konusunda sorun yaşıyor musunuz?” sorusunda katılımcıların yüzde 50’si zaman zaman sorun yaşadığını, yüzde 35,5’i sorun yaşamadığını, yüzde 13’ü sorun yaşadığını belirtti. 

Obezite Haberlerinde En Çok Uzman Görüşü Kaynak Olarak Kullanılıyor

Medya çalışanlarına, obezite ile ilgili haber hazırlarken hangi kaynakları kullandığı sorusu da soruldu. Soruda; uzman görüşü almak, internetten arama yapmak, akademik yayınlardan yararlanmak ve çevrelerindeki kişilerin tecrübelerinden yararlanmak şıkları gazetecilere sunuldu. Katılımcıların çoğunluğu uzman görüşüne başvurduğunu belirtirken, internetten arama yapmak ve akademik yayınlardan yararlanmak seçeneklerinin de kaynak olarak tercih edildiği görüldü. 16 katılımcı ise çevrelerindeki kişilerin tecrübelerinden yararlandığını belirtti. 

Medya Çalışanlarının Yarısı Damgalayıcı Sözlü İfadeler Kullanıyor

Obezitede damgalama ve ayrımcılığa neden olan etkenlerden biri de haberlerde obeziteli bireylerin temsili oluyor. Ankete katılanların yüzde 55’i ifade biçimi olarak doğru ifadelerden biri olan ‘obeziteli bireyler’ seçeneğini işaretlerken, yüzde 45’i ise obezitede damgalamaya sebep olan ‘aşırı kilolu’, ‘obez’, ‘morbid obez’ ve ‘şişman’ ifadelerini kullandıklarını belirtti.

Medya Anket Sonuçlarının Tamamı;

IFrame

Obezite Haberlerinde Olumsuz Algı Yaratacak Görsellerin Kullanım Oranı Yüksek 

Damgalama ve ayrımcılığın önüne geçilmesinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de haber içeriklerinde kullanılan görsellerin doğru seçilmesi oluyor. Katılımcılara seçenek olarak, obezitenin olumsuz yanlarını vurgulayan yorgun, mutsuz ya da obur şeklinde nitelendirilebilecek görsellerin yanında spor yapan ve çalışan obeziteli bireylerin fotoğrafları sunuldu. Bir ya da birden fazla şıkkın seçilebildiği anket sorusunun yanıtları değerlendirildiğinde, ankete katılan her 3 kişiden 1’i olumsuz görsel şıkkını işaretledi. Obezite konusunda %77 oranında olumsuz görsel seçimi ortaya çıktı.

Obezite Konusunda Medyanın Rolü Ne?

Ankette yer alan obezitede damgalama ve ayrımcılığın önlenmesi konusunda medyaya düşen görevlerin neler olduğu ile ilgili soruya gazetecilerin yaklaşık yüzde 38’i haberlerin dilinde ve görsel seçiminde obezite hastalığından muzdarip kişilerin psikolojik durumlarının da dikkate alınması gerektiğini ifade etti. 

Bunun yanında; yüzde 33’ü, medyanın obezite hastalığı konusunda yapıcı haberler yapması gerektiğini, bu hastalığa sahip bireyler için haberlerin motive edici olması gerektiğini ve toplumu empati yapmaya sevk edecek haberlerin hazırlanması gerektiğini belirtti. Yüzde 17’si haberin bilimsel verilere dayandırılması, haberlerde uzman görüşlerine yer verilmesi ve doğru kaynakları kullanması gerektiğini belirtirken, yüzde 5’i ise obezite hastalığına ilişkin sağlık politikaları geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Anket sonucunun değerlendirilmesinde katılımcıların medyadaki pozisyonu ve çalışma süresi göz önüne alındığında medyanın rolüne dair önemli veriler elde edildi. 

Mesleki Tecrübe Arttıkça Farkındalık Artıyor

-Obezitede ayrımcılığın ve damgalamanın önlenmesi konusunda medyaya düşen görevlerin neler olduğuna ilişkin sorulan açık uçlu soruya verilen yanıtlara bakıldığında, meslekte çalışma süresinin artışına paralel bir şekilde, yapıcı, empati kuran, motive edici dil ve görsel kullanım şıklarına olan yönelimin arttığı gözlendi. 

-Dikkat çeken diğer yanıt ise haberlerin diline ve haberlerde kullanılan görsellere ilişkin oldu. Katılımcılar arasında mesleki tecrübesi yüksek olan medya mensupları, haber dilinin ve görsel seçiminin damgalayıcı unsurlar içerebileceğine dikkat çekti. 

Kullanıcılar tarafından, haber hazırlarken doğru dil kullanımına ve görsel kullanımına daha fazla özen gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Bunlara dikkat edilmesi halinde obezitede damgalamanın büyük ölçüde önüne geçilebileceği ifade edildi.

Medyanın Daha Fazla Empati Yapması Gerektiği Vurgulandı

Mesleki pozisyonları fark etmeksizin basın mensuplarının çoğu, medyanın daha fazla empati yapması gerektiğini ve aynı zamanda toplumu empati yapmaya yönlendirecek haberler hazırlanması gerektiğini belirtti. 

Medya Anketinin Amacı

Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) tarafından yapılan açıklamada; medya anketini düzenlemekteki amaçlarının ve hedeflerinin obezitede ayrımcılık ve damgalama konusunda basın mensuplarının farkındalık düzeyini ölçmek ve bu konuda medyadaki ihtiyaçları tespit etmek olduğu ifade edildi. 

Rolum Ağır Medya Anket İnfografik;

IFrame

Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) olarak, “Obezite tedavisinin önündeki en büyük engellerden biri de damgalama ve ayrımcılık. Bunun önüne geçebilmek için “medyaya düşen rol ne?” sorusundan yola çıkarak, medyanın desteğini almak ve bir değişim başlatmak istedik. Anket sonuçlarında da ortaya çıkan önemli noktalardan biri görsellerin doğru şekilde seçilmesi gerekliliği. 

Obeziteli bireylerin depresif, umutsuz, kaygılı görselleri yerine hayatın içinde, mutlu, aktif görsellerinin kullanılması. Bir diğer önemli nokta ise, kullandığımız dilin değişmesi gerektiği. 

Medya içeriklerinde obezitenin irade sorunu değil, bir hastalık olduğu vurgusunun daha fazla yapılması gerektiğini özellikle belirtmeliyiz. 

Bunun için örneğin, “obez birey” demekten vazgeçmeli, “obeziteli birey” ifadesini kullanmalıyız. Medyanın toplumsal konumu ve rolü göz önünde bulundurulduğunda etkisinin ne kadar büyük olduğu da anlaşılmakta. 

Kullanım oranı yüksek medya araçları, toplumların düşünce yapısını şekillendirdiği gibi var olanları da yeniden inşa ediyor. Düzenlediğimiz atölyelerde basın mensuplarıyla birlikte yaptığımız fikir alışverişleri ve paylaşımlar, basın mensuplarının atölyeler sonrasında verdiği geri bildirimle bu yolda birlikte yol aldığımızı gösterdi. Herkesin bu süreçte farklı bir rolü olsa da kalıcı ve gerçek bir çözüm için iş birliği içinde çalışmak gerekiyor. Hedefimiz, medya ile bu iş birliğini sağlamak ve bilgi alışverişini kolaylaştıracak yollar sunmak.”

28 Aralık 2021 Salı

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!

 Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!


Epsilon, Aralık 2021’de kişisel gelişimden psikolojiye, uygarlık tarihinden ilham veren yaşam öykülerine renkli bir seçki yayımladı. Kültür ve sanat haberlerinde Epsilon logolu tüm kitaplar raflarda ve internet satış sitelerinde!

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Büyük Panda ve Küçük Ejderha
James Norbury

Onlar, soğuk mevsimlerin sisi etraflarını sararken yere uzanıp parıldayan yıldızlara bakarak uykuya dalan iki dost. Nihayet bahar kapıyı çaldığında, Kitap Seçkisinde sıcacık bir günün doğuşunu izlerken kendilerini bekleyenin bambaşka bir yolculuk olduğunu anlarlar.

Büyük Panda ve Küçük Ejderha’nın dört mevsim süren büyüleyici serüveni işte böyle başlar. Yol zaman zaman çetin virajlarıyla baş döndürse de her kayboluşun yeni bir keşfe kapı araladığını fark edip ândaki mutluluğu yakalamayı başaracaklardır. Çok geçmeden her ikisinin de farkına varacağı gibi bu kıymetli yol arkadaşlığı, yaşamı olanca zorluğu ve belirsizliğiyle göğüsleyip sevmeyi öğretecek gerçek bir armağandır.

Yazar ve ressam James Norbury, Büyük Panda ve Küçük Ejderha’da yaşamının en güç dönemlerinde yeniden doğrulmasını sağlayan Budist felsefenin güçlü maneviyatı ışığında eşsiz bir yol hikâyesi yazıp resmediyor.

Yediden yetmişe, yolunu kaybeden herkesin elinden tutması ümidiyle…

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Hayatın Tüm Renkleri
Lisa Aisato

Bir hayata neler sığar? Çocukluğun hayal dolu oyunları ve iz bırakan yaraları. Gençliğin arayışları ve fırtınaları. Daha biz büyüyemeden kapımıza dayanan yetişkinlik. Aldığımız tüm kararlar ve yapmaktan korktuğumuz tüm seçimler. Ailemize katılan yeni sesler ve zamanla yüzlerini unutmaya başladıklarımız. Ve bir gün bizim de o yüzlere katılacak olmamız. Hayat, içinde sonsuzluğu taşıyan bir avuç an.

Norveçli ünlü yazar ve çizer Lisa Aisato, Hayatın Tüm Renkleri’nde yaşamın büyük küçük tüm bu anlarını şiirsel dili ve büyüleyici çizimleriyle kâğıda döküyor.

İnsan hayatının ortak evrelerini ve duygularını –sevgiyi, kederi, endişeyi ve neşeyi– kendine has üslubuyla altı bölümde ele alan Aisato, acı-tatlı hatıralarımıza farklı gözlerle bakmamızı sağlıyor. Hayatın Tüm Renkleri, bize sunulan bu kısa ve benzersiz vaktin değerini yeniden hatırlatan eşsiz bir eser.

Uzun zamandır en iyi çizimlerimi bir araya getirebileceğim bir koleksiyon kitabı hazırlamanın hayalini kuruyordum. Şimdi o kitap sizin ellerinizde. Hayatın Tüm Renkleri’nde çizerlik hayatım boyunca resmettiğim zengin içerikli birçok görseli derlemeye çalıştım. 

İçerisinde hem daha önce hiçbir dergide veya gazetede yer almamış hem de Dagbladet ’da ve başka kitaplarımda yayımlanmış çizimler bulunuyor. Günler boyunca koleksiyonun üzerinden geçtim, elemeler yaptım ve çok zaman geçmeden fark ettim ki aslında seçtiğim bu çizimlerle ortaya koyduğum şey hayatın ta kendisiydi. Kitaptaki çizimlere insan hayatının evrelerini anlatan bir hikâye eşlik ediyor. 

Başlangıç noktam elbette kendi hayatımdı ama süreç boyunca yakınımdaki insanlara da hayatlarındaki en önemli anları sormayı ihmal etmedim. Çocukluğun renkli dünyası,  oyunları ve ciddiyeti, hassas ve kaotik gençlik yılları, yetişkinliğin ağırlığı, yaşlılığın özgürlüğü, özlemleri ve bilgeliği. Bu kitabın asıl kaynağı görselleri, metin siz sayfaları çevirirken elinizden tutup size sadece eşlik edebilir.

Resmedilen her şeyde kendinizi bulamayabilirsiniz, yine de umarım gördükleriniz kalbinize dokunur ve benim kitabı çalışırken aldığım keyif kadar siz de zevk alırsınız. 

Lisa Aisato

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Her Koşulda Ebeveynlik
Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk / Söyleşi: Emre Dorman

Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk, çocukluk ve ergenlikte bilişsel- sosyal-duygusal gelişim, mizaç-kişilik, psikolojik sağlamlık, ebeveynlik ve mizaca uygun çocuk yetiştirme alanlarında uzmanlaşmıştır. Gelişimsel psikoloji profesörü ve klinik psikolog olan Selçuk, çalışmalarında, çocuk ve gençlerin psikolojik sağlığına ve gelişimine etki eden ebeveyn tutumlarını ve diğer çevresel unsurları inceliyor, bu konularda seminer ve eğitimler veriyor.

Ayşe Bilge Selçuk’un insan doğası ve gelişim süreçleri üzerine kaleme aldığı ilk kitabı İnsan Her Koşulda 2019 yılında yayımlandı. Bilimsel dergi ve kitaplarda yer alan çok sayıda yayını ve kongre konuşmasının yanı sıra Ana-Babalık: Kuram ve Araştırma kitabının editörlerinden.

Çocukların psikolojik gelişimi ve sağlığına yönelik araştırmaları sebebiyle Ayşe Bilge Selçuk’a 2015-2018’de Queensland Üniversitesi tarafından Onursal Kıdemli Araştırmacı unvanı, 2009 yılında Prof. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Ödülü verildi. Halen Korto Psikoloji’de psikolog olarak anne-babalar ve ailelerle çalışıyor ve ebeveynlere danışmanlık veriyor.

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz'in Öyküsü
Töre Sivrioğlu

Akdeniz’in öyküsünü anlatmak, kayıp kıtaların, tek bir iz bırakmadan yok olan medeniyetlerin, Antik Yunan’la Mısır’ın, cennetten kovulanlarla tek gözlü devlerin ve daha nicelerinin öyküsünü de anlatmaktır.

Bugün masmavi suları, kıyı boyunca uzanan kayalarının büyüleyici doğası, şirin makileri, turunçgilleri ve zeytinlikleriyle herkesi büyüleyen Akdeniz havzası, milyonlarca yıl önce yakıcı güneşin kavurduğu çöller, bozkırlar ve giderek kuruyan tuz göllerinden ibaretti. 

Ancak jeolojik açıdan göz kırpmak kadar kısa olarak tanımlanabilecek bir süre içinde suları yükseldi, kara parçalarını aştı ve insanlık tarihinin en büyüleyici medeniyetlerine yaşam kaynağı oldu. O dönemlerde yapılan keşiflere hâlâ çok şey borçlu olduğumuz gibi bahsi geçen antik uygarlıklardan yadigâr gizemleri de çözmüş sayılmayız. Benzersiz bir hayal gücünün ürünü olan mitolojik anlatılarsa dünyanın en güzel masalları olarak gökkubbede tınlamaya devam ediyor.

Arkeolog Töre Sivrioğlu’nun rehberliğinde yapacağınız bu gezi, bir uygarlık tarihi okumasından çok benzersiz bir gizem avı…

Okurunu bundan altı milyon yıl öncesine götüren bu masalsı zaman yolculuğuna hoş geldiniz!

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Sıfırla: Hayata Yeniden Başla
Gordon Korman

Hafızanı Kaybet, Gerçek Kimliğini Bul

SLACKER
Merakla okuyacağınız bir gençlik romanı. Kapağı bir kere açtıktan sonra elinizden düşüremeyeceksiniz. 
Booklist

Mizah ve ironi yüklü, son derece ilham verici. 
Publishers Weeky

SWINDLE
Sarsıcı ve sürükleyici bir macera. 
Chicago Tribune

Baştan sona ustalıkla kurgulanmış. 
School Library Journal

UNGIFTED
Ezilenlerin ve zorbalığa uğrayanların kazandığını görmek isteyenler için umut verici. 
Voya

Komik ve düşündürücü. 
Publishers Weeky

SCHOOLED
Hayattaki konumunuzu, nasıl biri olduğunuzu sorgulamanıza sebep olacak güçlü ve karmaşık bir başkarakter. 
Booklist Popüler Yorum

Epsilon, 2021’i Rengârenk Bir Kitap Seçkisiyle Uğurluyor!Yeni Yıl Yeni Hayat
Debbie Macomber

Kitapları tüm dünyada onlarca dile çevrilen ve satış rekorları kıran New York Times çoksatan yazarı Debbie Macomber’dan yürekleri ısıtacak bir kış romanı.

Cesur adımlar atarak kendini aramaktan vazgeçmeyenlere...

Debbie Macomber'in, aşkın, değişmesi en zor hayatları bile nasıl değiştirip güzelleştirdiğini ve güçlü aile bağlarının dönüştürücü etkisini anlattığı yeni romanı okurlarıyla buluşuyor. Başarılı bir iş insanı olan Everly çalıştığı şirkette stresli günler geçirmektedir. Ortağı Jack onu bu stresten kurtarmak ister ve yılbaşı öncesinde bir aylığına izin alıp Everly'i tatile gitmesi için ikna eder. 

Jack, asistanı Annette’e Everly için sıcak ülkelerden birinde lüks bir gemi yolculuğu ayarlamasını söyler. Ancak Annette’in gizli bir intikam planı vardır. Everly için ayarladığı tur, lüks bir gemi turu değil, Amazon ormanlarında bir eğitim gezisidir ve yetişkinlerin yaz kampından farksızdır:

İnternet yok, telefon yok, kamaralarda kilit yok. Everly bir kâbus gibi başlayan on beş günlük bu yolculuğun hayatını tamamıyla değiştireceğinden habersizdir.

Yeni Yıl Yeni Hayat, Amazon ormanlarının muhteşem doğasından Indiana’daki sıcacık bir aile ortamına uzanan aşk, umut ve macera dolu bir yeniden doğuş hikâyesi...

En İyi Yılbaşı Mezeleri nelerdir?

 En İyi Yılbaşı Mezeleri nelerdir? Yılbaşı sofralarına konabilecek en harika yöresel lezzetler nasıl yapılır? Yılbaşı mezelerini yaparken nelere dikkat edilir? Yılbaşı sofralarına en çok hangi mezeler yakışır?


Türk aşçı haberleri olarak araştırdık ve sizler için En İyi Yılbaşı Mezelerinin tariflerini hazırladık...

En İyi Yılbaşı Mezelerinden Muhammara Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Sevilen Yeni Yıl Mezelerinden Muhammara Malzemeler

*     1 Çay Bardağı Domates Salçası
*     1 Çay Bardağı Biber Salçası
*     Yarım Çay Bardağı Zeytinyağı
*     1 Çay Bardağı Ceviz İçi
*     1 Çay Bardağı Galeta Unu
*     4 Diş Sarımsak
*     1 Çay Kaşığı Karabiber
*     1 Çay Kaşığı Kimyon
*     1 Çay Kaşığı Pul Biber
*     1 Çay Kaşığı Tuz(Salçanız Tuzluysa Daha Az Ekleyin)
*     Yarım Çay Bardağı Su

En Farklı İştah Açıcılardan ve  En İyi 10 Yılbaşı Mezesinden, yöresel Mezelerimizden Muhammara Yapılışı

Bütün malzemeleri karıştırma kabına alın ve iyice birbirine yedirene kadar karıştırın.
Ağzı kapalı cam kavanoza doldurup dolapta muhafaza edin. İstediğiniz zaman servis yapabilirsiniz.

En İyi İştah Açıcılarımızdan Közlenmiş Patlıcan Biber Salatası Nasıl Yapılır? 
"Yeliz Tezcan Bingöl"

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Meşhur İştah Açıcılarımızdan Közlenmiş Patlıcan Biber Salatası İçin Kullanılan Malzemeler Nelerdir?

*     4 Tane Orta Boy Patlıcan
*     3 Tane Yeşil Biber 
*     3 Tane Kırmızı Biber 
*     7 Diş Sarımsak 
*     1 Tane Büyük Boy Limon
*     4 - 5 Yemek Kaşığı Zeytinyağı 
*     Tuz
*     1 Kahve Fincanı Su

Geleneksel Türk Mutfağında Patlıcan İle Yapılan Soğuk Mezelerden Ve Salata Tariflerinden Közlenmiş Patlıcan Biber Salatası Yapılış Tarifi:

Patlıcan ve biberleri yıkayıp közleyelim. İlk sıcağı geçince kabuklarını soyup doğrayalım. 

Sarımsağı tuzla iyice dövelim. Zeytinyağını koyup iyice çatalla çırpalım. 

Mayonez kıvamına gelinceye kadar. Ağartma işlemi yapıyoruz. Su ve limon suyunu ekleyip iyice karıştıralım. 

Hazırladığımız sosu közlemelere ekleyip karıştıralım. 
Deneyeceklere AFİYET OLSUN...

En İyi Yılbaşı Mezelerinden Haydari Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Sevilen Yeni Yıl Mezelerinden Haydari Malzemeler

*     500 Gram Süzme Yoğurt
*     50 Gram Beyaz Peynir
*     2 Diş Sarımsak
*     4 Yemek Kaşığı Zeytinyağı
*     1 Tatlı Kaşığı Nane
*     1/2 Çay Bardağı İnce Çekilmiş Ceviz İçi
*     1/2 Çay Kaşığı Tuz

En Farklı Yöresel Mezelerimizden Haydari Yapılışı

Süzme yoğurdu bir kaba alın.
Beyaz peyniri iyice ezdikten sonra karıştırma kabına aktarın.
Sarımsağı küçük parçaları ayırıp üzerine tuzu ekleyip dövün ve yoğurdun olduğu kaba aktarın.
Zeytinyağını küçük bir tavada kızdırın.
Ceviz içini ekleyip 2 dakika kavurun.
Daha sonra naneyi ekleyip ocaktan alın.
Bütün malzemeleri karıştırın ve çırpıcıya iyice çırpıp servis tabağına alın.
Soğuk servis edin.

En İyi İştah Açıcılardan Acılı Ezme Nasıl Yapılır?

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Eski İştah Açıcılardan Acılı Ezme İçin Kullanılan Malzemeler Nelerdir?

*     2 Adet Domates
*     2 Adet Sivri Biber
*     3 Adet Kuru Soğan
*     3 Diş Sarımsak
*     Bir Tatlı Kaşığı Biber Salçası
*     Yarım Çay Bardağı Zeytinyağı
*     Bir Çay Bardağı Limon Suyu
*     2 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi
*     Tuz
*     Nane
*     Kırmızı Biber

Geleneksel Türk Mutfağı Yemek Arşivinde Acılı Ezme Yapılış Tarifi

Sivri biberleri ortadan ikiye kesin ve çekirdeklerini çıkarın.
Domateslerin kabuklarını soyun.
Biberleri ve domatesleri minik minik olacak şekilde doğrayın.
Maydanozları ve kuru soğanları minik minik kıyın.
Sarımsakları rendeleyin.
Derin bir kabın içinde salçayı, zeytinyağını, limon suyunu ve nar ekşisini, tuz ve baharatları ekleyip homojen bir kıvam alana kadar çırpın.
Geniş bir salata kabında sebzeleri karıştırın ve üzerlerine hazırladığınız sosu ilave edip, harmanlayın.

Deneyecek olanlara şimdiden Afiyet olsun.

En İyi Yılbaşı Mezelerinden Babagannuş Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Sevilen Yeni Yıl Mezelerinden Babagannuş Tarifi Malzemeler

*     1/3 Adet Soğan
*     2 Adet Orta Boy Patlıcan
*     1 Adet Orta Boy Domates
*     1 Adet Kırmızı Biber
*     1/2 Çay Bardağı Sızma Zeytinyağı
*     2 Diş Sarımsak
*     1 Çay Kaşığı Tuz
*     1 Çay Kaşığı Karabiber
*     1 Çay Kaşığı Toz Kırmızı Biber
*     1 Çay Kaşığı Acı Kırmızı Pul Biber
*     2 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi
*     1/4 Adet Limonun Suyu

En Farklı Yöresel Mezelerimizden Babagannuş Yapılışı

Patlıcan, domates ve biberleri güzelce közleyin.
Sarımsağın kabuklarını soyun ve bir havanın içerisinde güzelce döverek ezin.
Soğanı ince ince doğrayın.
Patlıcan, domates ve biberlerin kabuklarını soyun.
Biberlerin çekirdeklerini çıkarın ve tüm malzemeleri ince ince doğrayın. Közlenmiş ve doğranmış sebzelerinizin oda sıcaklığında gelmesini bekleyin.
Nane yapraklarını da ince ince kıyın.
Ardından tüm malzemeleri bir kabın içerisine aktarın ve hepsini güzelce karıştırın.
Üzerine baharatlarını, sarımsak ve nar ekşisini de gezdirin.

En İyi Yılbaşı Mezelerinden Mor Lahana Mezesi Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Sevilen Yeni Yıl Mezelerinden Mor Lahana Mezesi Malzemeler

*     1 Adet Mor Lahananın Yarısı
*     3 Yemek Kaşığı Süzme Yoğurt
*     4 Yemek Kaşığı Normal Yoğurt
*     3 Yemek Kaşığı Mayonez
*     Yarım Çay Bardağı Zeytinyağı
*     2 Diş Sarımsak
*     Tuz

En Farklı Yöresel Mezelerimizden Mor Lahana Mezesi Yapılışı

Bir adet lahananın yarısını ince ince doğrayıp zeytinyağı ile birlikte tavaya alın.
Yaklaşık on dakika kadar lahanalar biraz yumuşayıncaya kadar soteleyin.
Ayrı bir kapta verilen diğer malzemeleri karıştırın.
En son soğuyan lahanaları da ekleyip karıştırdıktan sonra servis tabağına alın. 

En İyi İştah Açıcılardan Şakşuka Tarifi:

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Lezzetli Soğuk Mezelerden Şakşuka İçin Kullanılan Malzemeler;

*     4-5 Adet Patlıcan
*     2-3 Yeşil Biber
*     1 Adet Kuru Soğan
*     4 Diş Sarımsak
*     4-5 Domates
*     1 Tatlı Kaşığı Salça
*     1 Çay Bardağı Su
*     1 Çay Kaşığı Şeker
*     Tuz
*     İstenilen Baharatlar
*     Kızartmak İçin Sıvıyağ

En Meşhur Lezzetlerden Şakşuka Yapılış Tarifi:

Patlıcanı küp küp doğrayın ve tuzlu suda 20-30 dakika kadar bekletin
Patates ve kabakları da küp küp doğrayın.
Tava içerisine sıvı yağ koyup, ilk olarak patatesi sonra kabağı ve en son olarak da patlıcanları kızartın.
Kızarttığınız malzemeleri bir kabın içerisinde karıştırın.

Başka bir tava içerisinde sosu hazırlamak için; tava içerisine zeytin yağını koyun.

İçerisine soğanı, biberi, sarımsağı ilave edip kavurun.
Üzerine domatesi, şekeri, tuzu, karabiberi, fesleğeni ve sirkeyi ekleyip 15 dakika pişirin.
En son olarak içerisine çekilmiş cevizi koyup karıştırın.
Kızarttığınız malzemeleri servis tabağına alıp, sosu üzerinde gezdirin.

Şakşuka Nedir ?
Patlıcan, biber, domates gibi sebzeleri kavurup, üzerine sos dökerek hazırlanan bir tür mezeye şakşuka denir.


En İyi Yılbaşı Mezelerinden Mütebbel Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
En Sevilen Yeni Yıl Mezelerinden Mütebbel Malzemeler

*     4 Adet Patlıcan
*     3 Çorba Kaşığı Tahin
*     5 Kaşık (250 Gram) Yoğurt
*     2 Avuç (35 Gram) Antep Fıstığı
*     1,5 Çorba Kaşığı Tereyağı
*     3 Çorba Kaşığı Zeytinyağı
*     3 Dal Maydanoz
*     Yarım Çay Kaşığı Pul Biber
*     2,5 Çay Kaşığı Tuz
*     2 Diş Sarımsak

En Farklı Yöresel Mezelerimizden Mütebbel Yapılışı

Patlıcanları bıçağın ucuyla ufak ufak delin ve ızgara programında 250 derecedeki fırında közleyin. Közlenen patlıcanlarınızı dikdörtgen bir kaba alıp, üzerini streç filmle kaplayın.

Böylece terleyen patlıcanların kabukları kolayca soyulacaklar. Kabuğunu soyduğunuz patlıcanların içini kesme tahtasında, bıçağınızla püre haline getirin. Ufak bir tavayı ocağa koyup altını yakın.

1 çorba kaşığı tereyağını ekleyin, yağınız iyice kızınca kabaca kestiğiniz 2 avuç Antep fıstığını ekleyip kavurun. Kavrulan fıstıkların 1/3’ünü daha sonra servis amaçlı kullanmak üzere kenara ayırın.

Fıstıkların üzerine ezdiğiniz patlıcanları, püre haline getirdiğiniz 2 diş sarımsağı, 3 çorba kaşığı zeytinyağı ve 1 çay kaşığı tuzu ekleyip, biraz soteleyin.

Bir kapta 250 gr, yaklaşık 5 tepeleme çorba kaşığı yoğurdu, 3 çorba kaşığı tahini ve 1,5 çay kaşığı tuzu iyice karıştırın.

Patlıcanların altını kapatıp tavanın ilk harlı sıcağı geçtikten sonra yoğurtlu karışımı tavaya ekleyip iyice karıştırdıktan sonra servis tabağınıza alın.

Mezenizin servis için 1 tatlı kaşığı tereyağını küçük bir sahanda eritin, tereyağı köpürünce mütebbelin üzerine ekleyin. En son olarak ½ çay kaşığı pul biber, ½ limon kabuğu ve 3 dal maydanozu ve kenara ayırdığınız Antep fıstıklarını mütebbelin üzerine serpip servis edin.

Fava Nasıl Yapılır?
Şef Jülide Başkur

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
Fava İçin Kullanılan Malzemeler:

*     2 Su Bardağı Kuru Kabuksuz Bakla
*     1 Adet Kuru Soğan
*     ½ Çay Bardağı Zeytinyağı
*     1 Tatlı Kaşığı Toz Şeker
*     Tuz
*     Su – Üzerini 2 Parmak Geçecek Kadar

Fava Süsleme Malzemeleri
*     Dereotu
*     1 Adet Kırmızı Soğan
*     Zeytinyağı
*     Ceviz

Geleneksel Türk mutfağında Fava Yapılış Tarifi:
Soğan, bakla, tuz, zeytinyağı, şeker bir tencereye konur, üzerini 2 parmak geçecek kadar su ilave edip suyunu tamamen çekinceye kadar pişirilir. 

Blenderdan geçirilip, bir kaba yayılır ve streç ile kapatılır. 

Ilınınca buzdolabına konur kıvam alıncaya kadar 2 ila 3 saat bekletilir. Dolaptan çıkan favayı, dereotu, ceviz, kırmızı soğan ve zeytinyağı ile süsleyip servis edebilirsiniz. 

Afiyetler olsun...

En İyi Yılbaşı Mezelerinden Havuç Tarator Tarifi

En İyi 10 Yılbaşı Mezesi
Havuç Tarator Malzemeler

*     3 Adet Havuç
*     3-4 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
*     2 Diş Sarımsak
*     4 Yemek Kaşığı Yoğurt
*     Tuz

En Farklı Yöresel Mezelerimizden Havuç Tarator Yapılışı

3-4 yemek kaşığı sıvı yağ genişçe bir tavaya alınır. Küçük küçük doğradığımız iki diş sarımsak tavaya eklenerek kokusu çıkana kadar kavrulur.
Son olarak rendelenmiş havuçlar ilave edilir.

Havuçlar yumuşayıncaya kadar yaklaşık 3-4 dakika kavrularak ocaktan alınır ve soğumaya bırakılır. Ayrı bir kasede suyu süzülmüş yoğurt ile tuz eklenerek çırpılır. Soğuyan havuçlar yoğurda ilave edilerek karıştırılır ve servis tabağına alınır.

27 Aralık 2021 Pazartesi

Bay Bread Lezzetleri Şimdi de Trendyol Yemek’te!

 Bay Bread Lezzetleri Şimdi de Trendyol Yemek’te!


Klasik fırıncılık anlayışını yeni nesil teknolojik fırıncılık ile daha ileriye taşıyan Bay Bread lezzetleri Getir’den sonra şimdi de Trendyol Yemek ile tüketicilere ulaşacak. Üstelik seçilen ürün taze taze pişirilerek sıcak olarak servis edilecek.
Unlu Mamul Makine Üreticiler Birliği Derneği (TUMMAB) Başkanı ve Bay Bread Fırıncılık kurucusu Serdar Yalçınkaya, Bay Bread’in kısa zaman önce Getir Yemek’te yer aldığını ve şimdi de Trendyol Yemek ile tüketicilerin bir tık uzağında olduklarını ifade etti. 

Yalçınkaya, “Bay Bread, Türkiye'nin yüksek teknoloji fırıncılık modeliyle gerek yeni nesil ekmek ve unlu mamul üretim teknikleri, gerekse kullandığı çağdaş satış ve dağıtım modelleri ile her daim sıcak ve taze ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlıyor. Bay Bread’in dijital pazar yerlerinde verdiği hizmetin diğer tedarikçilerden farkı; geliştirmiş olduğu teknoloji sayesinde siparişin tüketici tarafından oluşturulması sonrasında pişirilen ürünlerin tüketiciye en sıcak şekilde ulaşmasının imkânını sağlıyor olması. “ dedi.

Ulaştırılan ürünlerin kişiye özel pişirilmesi nedeniyle hijyen seviyesinin en yüksek düzeyde olduğunun da altını çizen Yalçınkaya,  “ Hem hijyenin hem de aynı zamanda ürünün tazeliğinin garantisini vermiş oluyoruz. Bu nedenle dijital kanallar üzerinden sipariş edilen yüksek teknoloji fırıncılık mamulü ürünler, Bay Bread tarafından tüketicilere üst düzey hijyenik ve kalitede ulaştırılmış oluyor. 2022 yılında pazar yerlerindeki aktivitemizi artırarak büyümeye ve dijital olarak tüketicilere ulaştırdığımız hizmetimizi daha yaygın hale getirmeye yönelik yatırımlar da yapmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Bay Bread: 

Katkı maddesi içermeyen doğal ve yerel malzemeler kullanarak geleneksel yöntemlerle ürettiği ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunmaktadır. Bay Bread, ilk şubesini Mart 2017'de açmıştır. Bay Bread, stratejik lokasyonlarda açılan yeni mağazaları ile büyürken, deneyimli ve işini aşkla yapan kadrosu ile marka kimliğini en iyi şekilde yansıtarak "Yeni Nesil Fırıncılık" konseptini hayata geçirmektedir. 

Ayrıca yeni nesil pazarlama, ürün formları ile evlerde ve iş yerlerinde donuk olarak muhafaza edilen ve ihtiyaç halinde pişirilerek her zaman sıcacık ve tazecik tüketilebiliyor. Klasik fırıncılık anlayışını daha ileriye taşıyan; ekmekten tatlıya, çay ve kahveden dondurulmuş ürünlere uzanan geniş ürün gamına ek olarak, yeni lezzetlere de öncü olmak için var gücüyle çalışmaktadır. 

Bay Bread, Ümraniye'de yer alan fabrikada tüm ürünlerini son teknolojiyi kullanarak, gıda mevzuatına ve yüksek kalite kontrol standartlarına uygun hijyenik koşullarda üretmektedir. Türkiye'de bir ilke imza atan imalat modeliyle amaçlanan ülkemizdeki üretim verimliliğini en yüksek seviyeye ulaştırarak sektörün rekabet gücünü artırmaktır.

Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü

 Epsilon’dan Medeniyetlerin Şafağı – Akdeniz’in Öyküsü İle Altı Milyon Yıl Öncesine Sürükleyici Bir Gezi!


Epsilon logosuyla raflarda yerini alan Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü, okurları arkeolog Töre Sivrioğlu’nun rehberliğinde altı milyon yıl öncesine götüren masalsı bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Sivrioğlu’nun, Akdeniz medeniyetlerini sürükleyici bir anlatımla kaleme aldığı Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü, yazarın hikâye anlatımdaki gücüyle okurlar için bir uygarlık tarihi okumasından çok benzersiz bir gizem avına dönüşüyor. 

Arkeolog Töre Sivrioğlu’nun, uygarlık tarihi üzerine Epsilon ile birlikte yürüttüğü çalışmanın ilk etabı olan Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü okurlarla buluştu. Sivrioğlu kitabında Akdeniz’in öyküsünü anlatırken kayıp kıtaların, tek bir iz bırakmadan yok olan medeniyetlerin, Antik Yunan’la Mısır’ın, cennetten kovulanlarla tek gözlü devlerin ve daha nicelerinin öyküsünü de sürükleyici anlatımıyla kaleme alıyor. 

Bugün masmavi suları, kıyı boyunca uzanan kayalarının büyüleyici doğası, şirin makileri, turunçgilleri ve zeytinlikleriyle herkesi büyüleyen Akdeniz havzası, milyonlarca yıl önce yakıcı güneşin kavurduğu çöller, bozkırlar ve giderek kuruyan tuz göllerinden ibaretti. Ancak jeolojik açıdan göz kırpmak kadar kısa olarak tanımlanabilecek bir süre içinde suları yükseldi, kara parçalarını aştı ve insanlık tarihinin en büyüleyici medeniyetlerine yaşam kaynağı oldu. 

Epsilon’dan Medeniyetlerin Şafağı – Akdeniz’in Öyküsü İle Altı Milyon Yıl Öncesine Sürükleyici Bir Gezi!
O dönemlerde yapılan keşiflere hâlâ çok şey borçlu olduğumuz gibi bahsi geçen antik uygarlıklardan yadigâr gizemleri de çözmüş sayılmayız. Benzersiz bir hayal gücünün ürünü olan mitolojik anlatılarsa dünyanın en güzel masalları olarak gökkubbede tınlamaya devam ediyor.

Töre Sivrioğlu’nun kaleme aldığı Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü, Epsilon logosuyla raflarda ve internet satış sitelerinde!

Kültür ve Sanat Haberlerinde Töre Sivrioğlu Hakkında

Ulaş Töre Sivrioğlu, 1980’de Gönen’de doğdu. Ege Üniversitesi’nde Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Bölümü’nden 2001’de mezun oldu. 2005’te Dokuz Eylül Üniversitesi’nde “Dionysos Kültü Kökenleri ve Anlamı” başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamladı. Tarih bölümüne yönelerek Celal Bayar Üniversitesi’nde 2012 yılında doktorasını tamamladı. 

Doktora tezinin başlığı “Tek Parti Döneminde Orta Asya, Sümer-Hitit Araştırmaları”dır. Öğrenciliği sırasında ve sonrasında çok sayıda arkeolojik kazı ve kültürel mirası koruma projesine katıldı. İran, Bizans ve İslam sanatı ve tarihi hakkında çeşitli çalışmaları yayınlanmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Et Nedir? Et Çeşitleri Nelerdir? Et'in Özellikleri...

  Et Nedir?  Et Çeşitleri  Nelerdir? Et'in Özellikleri... Türk aşçı haberleri ve güncel mutfak haberleri olarak aşçılık kütüphanesinde &...