Karabuğdayın Kalorisi Ve Besin Değeri

Zengin besin değerlerine sahip karabuğdayın kabuklu yemiş olarak da tanımlanması mümkündür. Karabuğday nerede yetişir? Sorusu çok merak edilir ancak karabuğdayın ülkemizde üretimi yapılmamaktadır. Çok kurak ve serin bölgelerde yetişen karabuğday, iklim şartlarının uyumsuzluğundan dolayı ülkemizde yetişmiyor. 

Dünya'da en çok Estonya, Litvanya, Polonya gibi ülkelerde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Karabuğday unu ekmek yapımı amacıyla kullanılmaya çok elverişli değildir. Karabuğday ve Karabuğdayın Özellikleri nelerdir sorusunun cevabında genellikle haşlanarak salatalara katılıyor, çorbalara eklenebiliyor veya yoğurtla karıştırılarak tüketiliyor. Çok doyurucu olmasıyla bilinen karabuğday, tane olarak tüketildiği gibi öğütülerek de yemeklere katılmaktadır.

Karabuğdayın Kalorisi Ve Besin Değeri

* Karabuğdayın 20 gramı yaklaşık 70 kalori içermektedir.

* Yani 1 yemek kaşığı karabuğday tükettiğiniz zaman 70 kalori almış olursunuz.

* Karabuğday Protein açısından oldukça zengindir. 20 gram karabuğday yaklaşık 3 gram protein içerir.

* Karabuğday Lif içeren bir besindir.

* Karabuğday bağışıklık sistemimiz için Kalsiyum, sodyum, potasyum gibi vücudun ihtiyaç duyduğu mineralleri bolca içermektedir.

* Karabuğday Demir içerir.

* Karabuğday B kompleks vitamin grubundan olan bakır, lif, magnezyum ve mangan açısından oldukça zengindir.

* Karabuğday Gluten içermez

Karabuğday Nelere faydası var?

Karabuğday tüketmeniz için 8 neden

Zengin protein kaynağı Karabuğdayın protein değeri oldukça yüksektir.

Gluten içermez. 

Kolesterol düşürücü.

Kan şekerini kontrol eder. 

Kansere karşı koruyucu. 

Yüksek tansiyonu düşürmede etkili. 

Kansızlığa karşı faydalı.

Kilo vermeye yardımcı.

Karabuğday Nasıl Tüketilir?

* Karabuğday ile en iyi çorbalar yapabilirsiniz. Karabuğdayı haşladıktan sonra blender ile ezerek içerisine katmak istediğiniz sebzeler ve et suyu ile sağlıklı bir çorba hazırlayabilirsiniz.

* En sık tüketim şekillerinden de biri olan bulgur veya pirinç pilavı pişirme tekniklerini kullanarak hazırlayabilirsiniz. Karabuğday pilavı hem doyurucu hem de çok tok tutucudur.

* Öğüterek un haline getirilmiş karabuğday ile hamur işi yemekler yapabilirsiniz. Üstelik bu sayede glutensiz açma, poğaça vb. hazırlamış olursunuz.

* Diyet yapanların ara öğün olarak tercih ettiği yöntemlerden biri olan, yoğurt ile tüketme şeklini deneyebilirsiniz. 1 kase yoğurt içerisine 1 kaşık öğütülmüş veya haşlanmış karabuğday katarak çok doyurucu bir besin elde edebilirsiniz.

Karabuğday zayıflatır mı?

Karabuğday diyeti mono diyetler arasında yer alıyor. Karabuğday diyetine mono diyeti denilmesinin nedeni ise, kısa sürede fazla kilo kaybını sağlamasıdır. Karabuğday diyetini eksiksiz bir şekilde uygulayanlar 2 haftada 10 kilo verdiklerini belirtiyorlar.

Karabuğday zararı var mı?

Yüksek kalorili bir besin olduğu için aşırı tüketildiğinde kilo alımına sebep olabilir. Karabuğday alerjisi olanların tüketmemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği için alerjik bir bünyeye sahipseniz dikkatli tüketmenizde fayda var.

Diyette karabuğday pilavı ne kadar yenmeli?

Karabuğday pilavını diyette yemek istiyorsanız, porsiyon kontrolü yapmanız çok önemlidir. 1 yemek kaşığı pişmiş karabuğday ortalama 20 kaloridir. Akşam veya öğle yemeğinde 4 yemek kaşığı karabuğday pilavı yiyebilirsiniz. Merak etmeyin, kan şekerini dengelediği için sizi çok uzun süre tok tutacaktır.

Adana Kebabı'nın Kültürü Seyyar Tezgahtan Gelir...

 Adana Kebabı'nın Kültürü Seyyar Tezgahtan Gelir...

Günlük aldıkları erkek kuzu etini "zırh" tabir edilen büyük bıçaktan geçiren ustalar, tuz ve toz kırmızı biber kullanıp yoğurduktan sonra elde ettiği kıymayı şişlere takıyor.

Seyyarlar, kentin tescilli lezzetini mangalda pişirirken bir taraftan da kebabın vazgeçilmezi salatayı hazırlıyor.

Pişirildikten sonra tercihe göre dürüm yapılan ya da seyyar tezgahların yanında açılan küçük masalarda közlenmiş biber, domates, salata, ayran ya da şalgamla servis edilen kebap lezzetiyle vatandaşlardan ilgi görüyor.

72 yıllık seyyar tezgah....

Seyyar kebapçı Yusuf Antekeli, 42 yıldır aynı yerde tezgah açtığını söyledi.

Kebapçılığın baba mesleği olduğunu belirten Antekeli, "Babam 1950 yılında buradaydı, daha sonra biz geldik. Şu an biz devam ediyoruz. Babam kebapçılık yaparken çocuktum, Yılmaz Güney bizden yemek yedi, fotoğrafımız var. 'Umut' filminin başında, Yılmaz Güney bizim tezgahımızda ciğer yiyor. Bu tezgah 72 yıllık. Tezgahı değiştirmiyoruz, nostalji bu." dedi.

Restoran ile tezgah arasındaki kebapta lezzet farklı olduğunu da anlatan Antekeli, şöyle konuştu:

"Tezgahta etler günlüktür. Hem lezzetli hem de günlük et. Devamlı müdavimlerimiz var. Öğleden sonra saat 15.00'te etimiz kalmaz. Sabaha tekrar hazırlık yapıyoruz. Eti günlük alıp günlük satıyoruz. Günde 80-100 arası kebap satıyoruz. İlk defa kebap yiyenlerin hoşuna gidiyor."

"Kebap, tablacıda olur"

Kebapçı Yusuf Akgüler de 1994'ten bu yana kebapçılık yaptığını kaydetti.

Türkiye gastronomi haritamızda Adana kebabının tezgahta yenmesi gerektiğini dile getiren Akgüler, şu ifadeleri kullandı:

"Restoran daha farklı. Kebabın yanında makarna, cacık, çiğköfte veriliyor. Bundan kebap olmaz. Burası İstanbul, Antalya, Ankara değil. Oralarda yanına bulgur, makarna koyarlar. En iyi sokak lezzetlerimizden Adana'da ona dönüyor, böyle tezgahlar maalesef çok kalmadı. 

Kebap, tablacıda olur. Tablacı kebabının özelliği, el kıyması ve erkek kuzu eti olması, sinirlerinin iyi alınması, salatanın sipariş geldikçe taze doğranmasıdır."

Akgüler, 11.00'de ocağı yaktıklarını, 16.00'dan sonra tezgahı kapattıklarını bildirdi.

Salatayı sipariş geldikten sonra taze hazırladıklarını vurgulayan Akgüler, "Soğanı doğradıktan 10 dakika sonra kokar, tadını bozar. Tablacıların yüzde 90'ı işine sadıktır, düşkündür." diye konuştu.

"Adana kebabının kültürü seyyar tezgahtan gelir"

Remzi Kış da öğle aralarında tezgahta Adana kebabı yediğini belirtti.

Tezgahta kebabın daha lezzetli olduğuna dikkati çeken Kış, restoranları çok tercih etmediğini söyledi.

İsmail Çukurkaya da tezgahta en iyi kebab tariflerinden Adana kebabı yemeyi sevdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Adana kebabının kültürü seyyar tezgahtan gelir. Genelde çalıştığımızda sokakta tezgahta yemek yeriz. 

Daha lezzetli oluyor. Akşamları da şırdan yemeye gideriz. Restorandaki ve tezgahtaki Adana kebabı arasında fark var. Restoranda yediğimiz zaman farklı oluyor, tezgahta yediğimiz zaman el lezzeti var, onu hissediyorum. Gençliğimizden beri sokaklarda Adana kebap yeriz."

Bir De Egeli Şeflerin Elinden Yemek Var!

 

Bir De Egeli Şeflerin Elinden Yemek Var!

Ebru Erke

Sahil bölgesindeysem beni en çok heyecanlandıran şey, oranın kültürüyle büyümüş bir şefin elinden yemek oluyor. Hele de o şef farklı mutfaklarda deneyim kazanıp tekrar memleketine dönmüşse... Çeşme Alaçatı’daki Mitu Lokanta’nın şefi Hüseyin Pancar ve Bodrum’daki Tuti’nin şefi Hakan Süve, mutfaklarında kullandıkları Ege malzemeleriyle buna örnek iki genç isim...

Şef Hakan Süve Ve Hüseyin Pancar'dan Ege Lezzetleri sunumu...

Dünyaca ünlü zincir restoranlar, İstanbul’un popüler mekânları Bodrum’a, Çeşme’ye restoran açıyor. Ne kadar çok alternatif sunar ve ne kadar farklı damağa hitap ederseniz o kadar geniş bir kitleyi kendinize çekersiniz. Hele de yeme-içmeye meraklı yabancı turistler radarınızdaysa ve niyetiniz Ibiza, St. Tropez gibi dünyaca ünlü tatil destinasyonlarından biri olmaksa bu çeşitlilik bir gereklilik haline gelir.

Bütün bunlara kapımız açık ama yine de beni en heyecanlandıran şey, bir sahil bölgesinde, o bölgenin kültürüyle büyümüş bir şefin elinden yemek yemek... Hele de o şef farklı mutfaklarda deneyim kazanıp memleketine dönmüşse, ortaya çıkanlar genelde çok heyecan verici oluyor. Bir kere bölgenin insanı olmak, bölgedeki çiftçiyi, kasabı, balıkçıyı tanımak anlamına geliyor. Restoran tüm yıl açıksa bu ilişkinin avantajları öne çıkıyor. Bu da sezonluk gelip iyi ürün peşinde koşanlardan 1-0 önde başlamak anlamına geliyor.

Mitu Lokanta’nın şefi Hüseyin Pancar

İşte bu şeflerden biri Hüseyin Pancar. Hüseyin, Alaçatı’nın en şık otellerinden Alavya’nın restoranı Mitu’nun başında. Bu sezon itibariyle de Mitu Lokanta adıyla artık yaz-kış akşam servisi vermeye başladı. 32 yaşındaki genç şef, aileden Alaçatılı. Pancar ailesi, Alaçatı’nın yolunu izini kimsenin bilmediği, minicik, sevimli bir Ege köyü olduğu zamandan bu yana orada yaşayanlardan...

Başarılı şeflerden Hüseyin Pancar’ın Urla kuşkonmaz tabağı

Balıkçının Ağından Ne Çıkarsa

Deniz fasulyesi, deniz börülcesi, enginar, bakla, yerli kara incir, yerli kefal... 

Bölgede ne yetişiyorsa Hüseyin için en ayrıcalıklı malzeme o. Mutfak felsefesi sadelik üzerine kurulu. Malzemesine güvendiği için de tek derdi ana lezzeti net bir şekilde karşı tarafa aktarabilmek. Öyle türlü sosla sunulan tabaklardan pek hoşlanmıyor; mevsiminde kullandığı iyi bir ürünü gerçek lezzetinden uzaklaştırmamak gerektiğini düşünüyor ki onun bu fikrine sonuna kadar katılıyorum. 

Ekmek, salata ve deniz ürünleri Hüseyin’in kırmızı çizgisi... 

Mitu Lokanta’da yemek siparişinizin ardından masaya konan zeytinyağına eşlik etmek üzere önünüze bir ekmek servis masası geliyor. Seçtikleriniz itinayla dilimlenerek size sunuluyor. Ekmekler karışık atalık buğday unlarıyla yapılıyor. Hüseyin, Ege köylerindeki teyze ve ninelerle birlikte çok ekmek yapmış. Ekmeği bir de onların dilinden anlamak istemiş.

Hiç ilaç kullanmadan üretilen, burnunuza dayadığınızda unuttuğunuz kokuları hafızanızda canlandıran çıtır çıtır yeşilliklerle yapılmış salatalar Mitu sofrasının vazgeçilmezleri. Ve tabii tüm bunların yanında o sabah balıkçının ağından çıkmış tazecik deniz mahsulleri... Yine en sade ve olması gerektiği gibi, kurutmadan, lezzetini bozmadan pişirilmiş şekilde. 

Türkiye gastronomi haberleri ile ünlü Alaçatı’da sezonluk açılıp kapanan onca yerin arasında yaz-kış açık Mitu Lokanta, lezzet garantili bir sığınak. Tavsiyem, buraya bir de kasım, aralık gibi uğramanız. Yöresel mutfaklarımızda Ege otlarının iyice coştuğu dönem Hüseyin  Şef de mutfakta ayrıca coşuyor, benden söylemesi.

Tuti’nin şefi Hakan Süve

Gelelim bir diğer Egeli genç şefimize: Hakan Süve. Muğlalı olan Hakan Şef, The Marmara Bodrum’un yıl boyu açık restoranı Tuti’nin başında. Le Cordon Bleu’de eğitim alması, bölge mutfağına ve yerel malzemeye daha global, daha farklı bir perspektiften bakmasını sağlamış. Tüm bunları yaparken anne mutfağına olan saygısı da hissediliyor tabaklarında... Hakan’ın en sevdiğim yemeklerinden biri  ve bence onun mutfak felsefesini de en belli edeni, Ege otlu mücver.

‘Ne var ki bunda, her yer yapıyor’ diye düşünebilirsiniz. Ama o, otlu mücveri çocukluğunun favori lezzeti lokma gibi pişiriyor. Mevsimin en güzel ve taze otlarını bir güzel kokladıktan sonra  yıkayıp ince ince doğruyor. Ot dengesinin çok önemli olduğunu söylüyor Hakan Şef. “Hardal otu, tilkişen gibi acı olanları mutlaka hafif tuzlu suya şöyle bir batırıp acısını almak gerek” diyor. Sonra bu otları yumurta, biraz un, biraz süt ve baharat çeşitleriyle karıştırıp kızgın yağda kevgirle sürekli yuvarlayarak pişiriyor. Böylece mücverler lokma gibi kabarıyor; dışı kızarıyor, içindeki otlar da rengini ve lezzetini kaybetmeden pişiyor. 

Bilinen Türk mutfağı şeflerinden Hakan Süve’nin Ege otlu mücveri

Fethiye’den İncir, İzmir’den Enginar

Otlu mücverin -ki bence otlu lokma ismi daha yakışıyor- hikâyesi burada bitmiyor. Tabaklamayı tarhanalı süzme yoğurt, yeşil limon aromalı ve taze baharatlı somon gravlaksla yaparak son noktayı koyuyor. Aklımda kalan bir diğer yemeğiyse ahtapot. Ahtapotu delikli bir küvete yerleştirip suyla hiç temas ettirmeden kök sebzeler ve şarap buharında 2.5 saat kadar fırında pişiriyor. 

Sonra da narenciye sosu ve naneli humusla birlikte servis ediyor. Fethiye’den kaya inciri, Gökova’dan susam, Köyceğiz’den portakal ve limon, İzmir’den enginar, yerel pazarlardan peynir-zeytin çeşitlerinin ve daha nice küçük üretici ürününün kullanıldığı Tuti mutfağı beni çok mutlu ediyor.

Hyatt Regency Pastry Team kadınların güçlü ve başarılı ellerine emanet

 

Hyatt Regency Pastry Team kadınların güçlü ve başarılı ellerine emanet

Şehrin ve Marmara Denizi’nin panoramik manzarasıyla dikkat çeken Hyatt Regency İstanbul Ataköy, pastane bölümü Hyatt Regency Pastry Team’i alanında başarılı kadın şeflere emanet etti.

Beykent Üniversitesi gastronomi ve mutfak sanatlarından Aşçılık Bölümü’nden 2009 yılında mezun olan Burçak Kara, Hyatt Regency Pastry Team’in Pastane Şefi oldu.

2008-2015 yılları arasında katıldığı çeşitli dallardaki yarışmalardan 3 adet birincilik kupası, 4 adet altın madalya, 8 adet gümüş madalya ve 3 adet bronz madalya sahibi olarak eve dönen Kara, aynı zamanda Türkiye Aşçılar Milli Takımı üyesi.

15. Yılında Hyatt Regency Ataköy’de 

Kemer Country Club, Radisson, Sheraton gibi önemli otellerde görev alan Kara, “2022 yılında mesleğimin 15. yılını Hyatt Regency Ataköy markasının çatısı altında güzel başlangıçlar yaparak devam ettirmekteyim. Hyatt Regency markasında hem öğrenme hem öğretme odaklı ve aşçılık mesleğinde kişisel başarılarımıza kolay yön vermemizi sağlayan değerler ile çalışmaktayız. 

Otelimizin Hyatt Regency Pastry Team ve SeaFood Terrace Fish & Meze bölümlerinde yaptığım tatlıları birbirinden değerli misafirlerimize sunuyoruz” diyor.

Hyatt Regency Istanbul Ataköy'ün pastane bölümü Hyatt Regency Pastry Team kadın şeflere emanet. Soldan sağa; Burçak Kara - Pastry Chef Meltem Kocatürk- Chef de Partie Nursimay Çakır- Commis Bengü Aksoy-Commis

İmza Lezzetler

Beykent Üniversitesi Unlu Mamüller dersinde akademisyenlik görevi de üstlenen Kara, var olan lezzetlerle yetinmeyerek kendi buluşu olan tatlıları üreterek kişisel tarzını oluşturduğunu söylüyor. Özellikle Anadolu Mutfağının seçkin bir lezzeti olan irmik helvasını Avrupai bir tatlıya dönüştürerek elde ettiği sufle’yi otelin yeni açılan SeaFood Terrace Fish & Meze restoranında servis edildiğini kaydediyor.

Burçak Hanım yürekten inandığı mottosunu ise şöyle dile getiriyor: “Geleneksele yenilik katmanın her daim daha da güzel bir durum olduğuna inananlardanım.”

Hyatt Regency İstanbul Ataköy, yakın zamanda hizmete aldığı SeaFood Terrace Fish & Meze restoranının ardından pastane bölümünü de güçlendirerek Hyatt Regency Pastry Team’i Pastane Şefi Burçak Kara liderliğinde birbirinden güçlü ve yetenekli üç kadın şefe emanet etti. 

Chef de Partie Meltem Kocatürk, Commis Nursimay Çakır ve Commis Bengü Aksoy Pastry Chef Burçak Kara ile birlikte modern dokunuşlarla ürettikleri tatlılarını otel misafirleriyle buluşturuyor.

Zeytinyağlı Kabak Sote Tarifi

 Zeytinyağlı Kabak Sote nasıl yapılır? Geleneksel Türk mutfağı yemek arşivinde nefis tariflerden Zeytinyağlı Kabak Sote yapmanın püf noktası nelerdir? Kabaklı tariflerden ve en sevilen sebzeli yemeklerden Zeytinyağlı Kabak Sote yapmanın püf noktaları nelerdir?

Sıcak yaz aylarında en sağlıklı beslenmek çok önemli. Sağlığımız açısından en sağlıklı sebzeli yemeklerden olan kabak yemeği çeşitleri saymakla bitmez.. İşte sizlere sevilen Zeytinyağlılardan ve iştah açıcılardan Zeytinyağlı Kabak Sote tarifi..

Zeytinyağlı Kabak Sote Tarifi 

Zeytinyağlı kabak kavurma malzemeler

*  3-4 tane orta boy kabak

*  1 tane orta boy soğan

*  1 adet havuç

*  1 adet kırmızıbiber

*  2-3 diş sarımsak

*  2 adet domatesin rendesi

*  5 yemek kaşığı zeytinyağı

*  Tuz

*  Pul biber

En Sağlıklı Kabak Yemeklerinden Zeytinyağlı Kabak Kavurma Yapılışı

Tavaya zeytinyağını alın. Yağ hafif ısındıktan sonra yemeklik doğranmış soğanı ve sarımsağı tavaya alıp kavurmaya başlayın. Diğer tarafta kabakların kabuklarını soyup küp küp doğrayın.

Havuç ve kırmızı biberleri doğrayın.

Soğanlar kavrulduktan sonra havuç ve kırmızıbiberi ekleyin. Biraz kavurduktan sonra kabakları ekleyin. Tavanın kapağını kapatın. Ara ara karıştırmayı unutmayın.

Kabaklar bir miktar kavrulduktan sonra domatesleri ekleyin.

Tuz ve pul biberi de ekleyip kavurmaya devam edin. Domates ve kabaklar piştikten sonra kapatabilirsiniz.

Kabak Nedir?

Kabak, bilimsel adıyla Cucurbita pepo, Cucurbita cinsine bağlı bir türdür. Meyvesi silindirik, beyazımtırak olup etli kısım beyazımsı renktedir. Anadolu'da çok miktarda yetiştirilir. Sebze olarak yemeklerde kullanılır. Dış görünüşü 18–20 cm uzunlukta ve 8–12 mm genişliktedir. Beyaz ve sert kabuklu, oval biçimli tanelerdir. 

Sıcak ve ılıman iklimlerde yetişir. Sebze olarak tüketilir. Ayrıca tatlısı ve turşusu yapılır. Türkiye'de yaygın olarak yetişir.

Kabağın yan etkileri nelerdir?

Kabağın aşırı tüketilmedikçe bilinen herhangi bir zararı yoktur. Ancak kabağın faydalarını görebilmek için özellikle mevsiminde taze olarak tüketilmesi noktasına dikkat etmek gerekir.

Ayrıca sağlığınız için etkilerini görebilmek için pişirme yöntemlerine de dikkat etmek gerekir.

Kabak bağırsakları çalıştırır mı?

Kabak bağırsakların çalışmasına yardımcı olur. Kabağın bağırsak ve sindirim sistemine birçok yönden faydası bulunur. İçerdiği su miktarından zengin olması sayesinde bağırsak atılımını yumuşatır ve kabızlık ihtimalini azaltır. İkinci olarak hem çözünebilir hem çözünmeyen lif bulundurur.

En Sevilen Kabak Yemeklerinden Kabak Kavurma Yemeği Tarifi

 

Geleneksel Türk mutfağında en iyi sebzeli yemeklerden Kavurma kabak yemeği nasıl yapılır? En sağlıklı yemeklerden evde kabak Kavurma yemeği yapmak için hangi malzemeler kullanılır? Kabak Kavurma yemeği Yapmanın püf noktaları...

En Sevilen Kabak Yemeklerinden Kabak Kavurma Yemeği Tarifi 

kabak Kavurma malzemeler

*   5 Adet Orta Boy Kabak

*   1 Adet Soğan

*   2 Adet Yeşil Biber

*   2 Adet Domates

*   2 Diş Sarımsak

*   1 Yemek Kaşığı Salça

*   Karabiber

*   Tuz

*   3 Yemek Kaşığı Zeytinyağı

*   Varsa Dereotu Ve Maydanoz

Kabaklı tariflerden Türk mutfağı yemek arşivinde Kabak Kavurma Yemeği Yapılışı

Soğan ve biberi yemeklik doğrayıp, yağda hafif sararana kadar kavurun.

Domatesleri yemeklik doğrayıp ilave edin.

Hafif pişince irice doğradığınız kabakları, 2-3 parçaya böldüğünüz sarımsakları ekleyin.

1 su bardağı kadar su ilave ederek, tuz ve karabiberini de atıp kısık ateşte kabaklar yumuşayana kadar pişirin.

Kabak nasıl tüketilmeli?

Haşlanarak ya da kızartılarak yenir. Yüksek oranda su içerir. Lif bakımından zengin olan kabak, yaz aylarında manavlardaki yerini almaya başladı. Kış aylarında da tüketilmek için ise kurutularak kaldırılır.

Kabağın kalorisi ve besin değeri nedir?

* Kabağın 100 gramında yaklaşık 20 kalori vardır.

* Diyetlerde sıklıkla tercih edilmesinin sebebi bu kadar düşük kalorili olmasıdır. 1 porsiyon kabak tükettiğinizde yaklaşık olarak 30 kalori almış olursunuz.

* Lif açısından zengin bir sebzedir.

* A ve C vitaminlerini içerir.

* Kalsiyum, demir, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum gibi birçok mineral içermektedir.

* Karoten alfa ve karoten beta maddeleri açısından oldukça zengindir.

Kabağın zararları nelerdir?

Kabağın aşırı tüketilmedikçe bilinen herhangi bir zararı yoktur.

Ancak kabağın faydalarını görebilmek için özellikle mevsiminde taze olarak tüketilmesi noktasına dikkat etmek gerekir.

Ayrıca sağlığınız için etkilerini görebilmek için pişirme yöntemlerine de dikkat etmek gerekir. Aşırı pişirmek tüm besin değerlerini yok etmenize sebep olabilir.

Balığın Faydaları Nelerdir? En Lezzetli Balıklar Hangileridir?

 Balığın Faydaları Nelerdir? En Lezzetli Balıklar Hangileridir?

Sağlığımız ve bedenimizin ihtiyaçlarını gidermek için yapılan en keyif verici eylemlerden birisi beslenmektir. Envai çeşitten oluşan sağlıklı bir sofraya kimse hayır diyemez desek yalan söylememiş oluruz. Bir de bu beslenmeyi düzenli hale getirebilirsek sağlıklı bir beden ve mutlu bir zihne sahip olmak çok uzak olmaz. 

Balığın Faydaları ve içinde bulunan vitaminleri yazımızda inceleyebilirsiniz.

Sofra dedik madem bizim mutfak kültürümüzün vazgeçilmez besinlerinden birisi, denizlerin bazen de ırmakların cömert hediyesi olan balığın seveni çoktur. 

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin her hanesine mutlaka giren, küçükten büyüğe herkesin afiyetle tükettiği, her mevsim başka leziz çeşitleriyle damaklarımızı doyuran, vücudumuza mucizevî faydalar sağlayan balıkta hangi vitaminler vardır? nefis yemeklerden Balığın faydaları nelerdir? 

Bu soruların cevabını ve namı diğer derya kuzusu yani balıkla ilgili birçok bilgiyi Türk aşçı haberleri olarak sizler için bir araya getirdik.

Balık Yemenin Faydaları Nelerdir?

Balık tüketmek bağışıklık sistemine ve zekâ gelişimine doğrudan fayda sağlar. Şahane bir protein kaynağı olan balık, tüketen kişinin kalp sağlığını korumaya, kemiklerinin güçlenmesine ve zihin gelişimine büyük fayda sağlar. Balığın içeriğindeki yağlar sayesinde saç ve cilt için çok faydalı olan balık beyin işlevi için de çok önemli bir rol oynar. Hücreleri yeniler ve kanser riskini aza indirir. 

Balık tüketmek özellikle çocuklarda odaklanma kabiliyetinin artmasına, hafızanın güçlenmesine yardım eder.

Balık Sağlığımız İçin Neden Önemlidir?

Balık tüketmek her yaş grubu için çok faydalı bir eylemdir. Balığın insan bedenine o kadar çok faydası vardır ki sayfalar yetmez desek abartmamış oluruz. Ama balık tüketmenin en çok nelere yaradığını özetlemek istersek şöyle sıralayabiliriz;

* Çocuklarda zeki gelişimini güçlendirir.

* Beyin işlevini güçlendirerek demans, 

* Alzheimer riskini düşürür.

* Kalp ve damarları korumaya yardımcı olur.

* Hücreleri yenileyerek kansere karşı korumaya yardımcı olur.

* İçeriğinde bulunan yağlar ve vitaminler sayesinde saçları ve cildi güçlendirip güzelleştirir.

* Diyabete yakalanma riskini düşürür.

* Kolesterolü düşürür.

* Kemikleri güçlendirir, romatoid artrit hastalıklarına karşı savaşır.

* Hafızayı ve odaklanma kabiliyetini arttırır.

Balıkta Hangi Vitaminler Vardır?

Balık, içeriğinde en çok vitamin barındıran hayvansal gıdalardan birisidir. Balığın içeriğinde B grubu vitaminlerden B1, B2, B3, B6 ve B12 ayrıca D, E, A vitaminlerini yüksek oranda vardır. Ayrıca balık müthiş bir protein kaynağıdır. Minerallerden iyot, selenyum, magnezyum, çinko ve en önemlisi fosfor içeren balık aynı zamanda insan sağlığı için çok faydalı olan Omega3 yağ asidini de barındırır.

En Lezzetli ve En Sağlıklı Balıklar Hangileridir?

Türkiyede En Lezzetli Balıklardan AKYA Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Kuzu, çıplak, leka ve iskender balığı olarak da anılır. Genelde 50-100 santimetre en çok 180 santimetre ve 60 kilogram ağırlıkta olabilir. Yumuşakçalar, kabuklular ve küçük balıklarla beslenerek, dipte kıyılara yakın küçük sürüler halinde dolaşır. Canavar balıklardandır, çevresindeki balıkları yok edercesine yer. Şişi ve tavası yapılır.

En Lezzetli Balıklardan BARBUNYA Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Sıcak ve ılık denizlerin kumlu, çamurlu sahillerinde 300 metreye varan derinliklerinde sürüler halinde yaşar. Ortalama 12-15 santimetreden en çok 40 santimetreye kadar büyür. Suyun ısı şartlarına göre derinlerden sahile, mevsimsel göçler yapar. 10 yıl yaşayabilir. Nisan-haziran arası 15-100,000 yumurta döker. Etinin lezzeti ve bol avanılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.

En Lezzetli Balıklardan ÇİPURA (ÇUPRA) Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Uzunluğu 10-12, en fazla 16-18 cm kadardır. Bulundukları suların sıcaklıklarına göre Nisan ile Eylül ayları arasında ürerler. Lezzetli beyaz eti nedeniyle ekonomik değeri yüksek bir balıktır.

En Lezzetli Balıklardan DİL BALIĞI Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Dil balığı, küçük, orta boylu, ince pullu, yassı, gözleri sağda, sol yanı renksiz ve gözsüz, sırt yüzgeçleri gözlerinin önüne kadar uzanan, iri kemikli bir balıktır. Büyük cinsleri 60 santimetre boyunda olabilir. Dibi kumlu sığ denizlerde yaşar. Bulunduğu yerin rengini alır. Beyaz, lezzetli eti vardır. 250-400 gram ağırlığında olanlar tercih edilirler. Siyah derisi yüzüldükten sonra tavaya elverişlidir. En lezzetli zamanları Kasım ve Mart arasındadır.

En Lezzetli Balıklardan GÜMÜŞ BALIĞI Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Kıyılarda yaşayan, siyah etli olmasına rağmen, az yağlı, pullu bir balık türüdür. Hamsi boyundadır. Adını gümüş renginden alır. Boyu 12-15 cm. dir. Dayanıksız olmasına karşın, lezzetli bir eti vardır.En çok Marmara’da bulunur. Boğaz ve Karadeniz’de de yaşar.

Taze yenmesi ve hemen tüketilmesi gereken bir balık türüdür. Türün neslini sürdürebilmesi için 9 cm altında olanlar satın alınmamalıdır.

İlkbahar’da özellikle Mart-Nisan aylarında bol ve lezzetli olur.Hiç ayıklamadan unlanıp, kızartılır. Pişirince pulları derisinden kolayca ayrılır.Sadece ve sadece kızartması yapılır.

En Lezzetli Balıklardan HAMSİ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Karadeniz ve Marmara’da avlanan, çok yenen küçük, lezzetli, pulsuz bir balıktır. Buğulaması, tavası yapılır, yağda kızartılır. Kış aylarında özellikle Aralıkta en lezzetlidir. Tuzlanmış, dondurulmuş ve konserve olarak da tüketilir. Unu ve yağı sanayide değerlendirilir.

En Lezzetli Balıklardan İSTAVRİT Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Eti lezzetli, pullu balıktır. Her mevsimde avlanır. Fakat Mayıs – Ağustos aylarında yumurtladığından lezzetli değildir. Büyüklerine karagöz istavriti denir. Genellikle tavası yapılır. Donmuş, tuzlanmış, yağ içinde konserve edilmiş ve tütsülenmiş olarak da değerlendirilir.

En Lezzetli Balıklardan İZMARİT Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

İzmarit midye, deniz solucanı ve balık yumurtaları ile beslenen bir dip balığıdır. Eti beyaz ve son derece lezzetlidir. Tavası güzel olur. Sonbahar ve kış aylarında ızgarası dahi yapılır. İzmaritler ızgara yapılırken ayıklanmaz. İzmarit nasıl pişirilir soruna gelince Olduğu gibi pişirilip bilahare derisi, bağırsakları ve kılçıkları ayıklanır. Üzerine limon ve zeytinyağı ile kıyılmış maydanoz eklenerek hazırlanır.

En Lezzetli Balıklardan KALKAN Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Yuvarlak, yassı vücutludur. Üzerinde pul yerine küçük kemiksi yumrular (bunlara düzme denir) bulunur. Mevsimi Mart –Haziran aylarıdır. Eti lezzetlidir (Erkeğinin eti makbuldür) Tavası yapılır, haşlanır.

En Lezzetli Balıklardan KARAGÖZ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Çipuranın yakın akrabası olan karagöz elips şeklinde, yassı, gümüşi pulları olan yerli bir balıktır. Baltabaş, sivri gaga, sagos ve mırmır gibi çeşitleri vardır. Ortalama 20-25 cm , en 50 cm boyunda olur. Yazın taşlık ve yosunluk, midyesi bol yerlerde yaşar. Kışın derin sulara çekilir. Her mevsimde yenebilen bu balık, özellikle mayıs-temmuz ayları haricinde daha yağlı ve lezzetlidir. Aynen çupura gibi ızgarası, buğlaması, fırnını ve çorbası çok güzel olur. Bir kg ve daha büyüklerinin fırını tercih edilmelidir.

En Lezzetli Balıklardan KILIÇ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Ortalama 2 – 3,5 m. boy ve 60 – 150 kg’a kadar ağırlıkta olabilirler. Boyları 4 – 5 m’ye kadar ulaşabilir. Isı şartlarına göre Marmara ve Karadeniz arasında dolaşıp Akdeniz’e göçerler. Etçil bir balık olup, sürü halindeki diğer küçük balıkları yiyerek beslenir. 

Ekonomik değeri çok yüksek bir balıktır.Türkiye’mizi çevreleyen denizlerde artık nadir görülen çok lezzetli bir balık türüdür. Akdeniz ve Ege’de yıl boyunca, Karadeniz’de ise yalnız yaz ayları görülür.Her mevsimde yenebilen kılıçın en lezzetli zamanı Eylül-Şubat arasıdır. Bu balığın en güzel defne yapraklı şişi olur. Izgarası ve kağıt kebabı da yapılır.

En Lezzetli Balıklardan KIRLANGIÇ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Beyaz etli lezzetli bir balıktır. Dilimlenmiş fileto ile tavada, fırında sebzeli pilakisi, şişi, buğulama, çorbası, yahnisi yapılır. Domates, biber ve defne yaprağı eşliğinde şişe dizilerek hafif zeytinyağı ile yağladıktan sonra ızgarası muhteşem olur.

En Lezzetli Balıklardan KOLYOZ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Marmara, Kuzey Ege ve Karadenizin doğusundaki akarsu ve göllerin yüzeyinde yaşar, zaman zaman da nehirlerin denzile karışımı acısu bölgelerine iner. Böylece acısu – tatlısular arasında göçler yapar. 15-30 cm. boyunda olabilir. Planktonlar, sinek larvaları (sivrisinek) ve küçük canlılarla beslenir. Mayıs – Haziran arasında 15-25.000 yumurtasını taşlık, çakıllık, dere kenarlarına bırakır. 

Yıllar öncesi “Chalealburnus Chalcoides İstanbulensis” türü Haliç”de Kağıthane deresinde yaşardı. 

Eti lezzetli, bölgesel değeri olan bir balıktır.Kolyoz tüm dünyada bilinen amatör profesyonel avcılığının yanında Japonya’da balık çiftliklerinde üretilip tüm dünyaya pazarlanan ekonomik değeri çok yüksek bir balıktır. Konserve, kurutulmuş, taze, tuzlanmış, tütsülenmiş olarak pazarlanır, bu şekilde de tüketilir. Eti uskumru kadar lezzetli olmamakla beraber haşlaması, tavası, buğulaması lezzetlidir.

En Lezzetli Balıklardan LEVREK Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Vücudu iri ve kalın pullarla kaplı bu gösterişli balığın sırtı koyu kurşuni renktedir. Sırt rengi yanlara doğru inildikçe açık kül rengini alır ve karın bölgesinde tamamen parlak gümüş rengine dönüşür.Zaman zaman 10 – 12 kg olanları yakalansa da genelde 1 – 2 Kg olanları yaygındır. Makbul olan ağırlıkları 2-6 kg’dır. Levrek balığının 1 Kg dan hafif olanlarına ispendek denir.Beyaz etlidir. Yaz aylarından sonbahara kadar yumurtlar. Mevsimi Eylül –Ekim aylarıdır. Haşlaması yapılır. Büyük levreklerden çıkarılan filetolar ızgara, tava olarak pişirilir. Tatlı sularda yaşayan cinsleri de vardır.

En Lezzetli Balıklardan LÜFER Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Akdeniz, Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusunda sürüler dolaşan lüfer pullu bir göçmen balıktır. Soğuk denizde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da lezzetli olur. Ülkemizde Karadenizde ve istanbul boğazı ile marmara denizinde yakalananların tadı muhteşemdir. 

Daha güney denizlerimize indikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tat ve kokuyu kaybeder. Eylül ortasından ocak sonuna kadar olan zaman en yağlı ve en lezzetli zamandır. Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir. Çinekopunda ızgarası çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre kısadır. Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar. 

Diğer zamanlarda büyüklüğüne göre plakisi, buğlaması kağıt kebabı ve tavası olur. Ilkbahara da son derece yağsız olduklarında tava, plaki ve buğlaması tercih edilmelidir. Lüfer büyükğüne göre en çok isim alan balıktır. Lüfer çeşitleri şöyledir.

* 1- 10 cm ye kadar yaprak

* 2-11-13 cm arası çinekop

* 14-16 cm arası kaba çinekop

* 17-20 cm arası sarı kanat

* 21-30 cm arası lüfer

* 31-35 cm arası kaba lüfer

* 35 cm de n büyük kofana

En Lezzetli Balıklardan MERCAN Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Açık kırmızı renkli, eti beyaz, pullu çok lezzetli kıymetli bir balıktır. Mevsimi Kasım – Mayıs aylarıdır. Izgarası, tavası, haşlaması yapılır.

En Lezzetli Balıklardan MEZGİT Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Marmara ve Karadeniz’de bol, diğer denizlerimizde az rastlanır. Boyları 20 – 40 cm. olabilir. Gelincik ve Bakalyaro ile aynı türdendir. 30 – 40 m’nin altındaki derin sularda yaşar.Gündüzleri yüzeylere çıkarak hamsi, sardalya vs. gibi sürü halindeki küçük balıkları avlayarak beslenir.. Lezzetli eti ve her mevsimde bolca avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.Tavuk balığı olarak ta bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz’de bulunur. Yaz hariç devamlı yumurtalı durumdadır. Mezgitin yumurtalı tavası, domatesli sotesi güzel olur.

En Lezzetli Balıklardan ORKİNOS Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

600-900 kilogram ağırlığında ve 2 – 6 metre uzunluğunda olan, bir at kadar hızlı gidebilen ve çok önemli bir özelliği olan metalik pulları sayesinde 1-2 dakika gibi çok kısa bir zaman içerisinde 1.5 mil =(2700metre) kadar deniz dibine dalabilen harika bir estetik vücuda sahip olan, çok hızlı hareket edebilen vede ekonomik açıdan da çok önemli olan göçmen bir balıktır.Ton balığı olarakta bilinen ve eti konservecilikte kullanılan, Orkinos balığı uskumrugillerden olup, aynen bizim gibi sıcak kanlı bir balıktır. 

Orkinosun kendi vücut ısısını ayarlayabilme yeteneği sayesinde , kendisinin okyanuslarda göç etmesini, her yıl binlerce mil yüzebilmesi ve değişik pozisyonlarda hayatta kalmasını sağlamaktadır. Bu müthiş yüzücü balık kendinden küçük olan tüm pelajik (Uskumru-Lüfer-Palamut-Torik-Hamsi vs.) balıkları yiyerek beslenir.

En Lezzetli Balıklardan PALAMUT/TORİK Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Esmer etli, pulsuz balıktır. 10 cm.den 75 cm. kadar boyda olanları vardır. Çingene palamutu, kestane palamutu, Tarık gibi isimler alır. Mevsimi Ağustos – Ekim aylarıdır. Tavası, fırını yapılır.

En Lezzetli Balıklardan SARDALYA Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Pullu, lezzetli küçük bir balıktır. Buğulaması, ızgarası yapılır.

En Lezzetli Balıklardan SARIGÖZ Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Boyları 50 cm. olabilir. Anatomisi Karagöze benzer. Ilık sahil bölgelerinde ve baunların uzantısı ılıman denizlerde yaşar. Karadenizde az bulunur. Yaşam çevresi kayalık ve kuytu yerlerdir. Başlıca besinleri küçük kabuklular, deniz solucanları ve bilhassa karidestir. Etleri de Karagöz ve Mercan gibi beyaz, gevrek ve lezzetlidir. Üremeleri erken ilkbahar aylarından başlayarak yaz sonuna kadar devam eder.

En Lezzetli Balıklardan TEKİR Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Vücudu yuvarlak olup, başın altında bir çift bıyık bulunur. Büyük olan başın uzunluğu, yüksekliğinden fazladır ve baş profili eğimlidir. Birinci sırt yüzgecinde boyunca sarı ve kırmızımsı renkli bantlar bulunur. Vücut rengi kırmızı veya pembemsidir. 

Barbunyadan burnunun oval, kafasının daha uzun, ağzın göz hizasına ulaşmayışı, göz çukuru altında sadece iki adet pul bulunuşu, vücudun alt yanından uzunlamasına sarı bantlar ve birinci sırt yüzgecinde siyah noktalar olması ile ayrılır.Etinin lezzeti Eski Roma çağlarından beri namlıdır. 

Bol avlanılan, ekonomik değeri yüksek bir balıktır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en lezzetli zamanı, aynen Barbunya’da olduğu gibi Temmuz-Ekim ayları arasıdır. Tavası ve kağıt kebabı çok güzel olur.

En Lezzetli Balıklardan ZARGANA Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Zargana kimine göre lezzetli, kimine göre de lezzetsiz bir balıktır. Sonbahar ve kışın yakalanlar daha yağlı ve lezzetlidir. Orta kılçığı yeşildir, bu kılçığa yakın sırt etleri de yeşilimsidir. Fosfor bakımından zengindir, bu yönüyle yararlıdır. Pilakisi, tavası, fırında buğulaması yapılır. Ekonomik değeri vardır.

Havucun Faydaları Nelerdir?

 Havucun Faydaları Nelerdir?

Vitamin bakımından pek zengin bir kök sebze olan havuç, adeta bir sağlık deposudur desek abartmış olmayız. 

Çıtır çıtır dokusu ve lifli yapısıyla şifa verirken aynı zamanda damaklara da hoş gelen havucun içinde bol miktarda A, K1, B6 vitaminleri, Biotin ve Potasyum bulundurur. Tüm bunların yanı sıra beta karoten, lif ve antioksidan kaynağı olan havucun cilt sağlığı, kilo kontrolü, kolesterol ve kanserden korunma için oldukça faydalı bir gıda olduğu bilinmektedir. 

Havucun belli başlı nelere iyi geldiği ve hangi organlara fayda sağladığını  Havucun Faydaları olarak şöyle sıralayabiliriz;

Havucun içerdiği antioksidanlar sayesinde, düzenli tüketilmesi durumunda vücudun kansere yakalanma riskini azaltıyor. Bu antioksidanlar özellikle lenf, prostat, akciğer ve kan kanserine karşı koruma sağlamaktadır.

Zengin bir A vitamini kaynağı olan Faydaları Nelerdir diye sorduğumuzda ya da havuç suyunun günlük düzenli tüketilmesinin, göz sağlığı açısından oldukça faydalı bir eylem olduğu bilinmektedir. Havucun içinde bulunan beta karoten ve A vitamini, var olan miyopluğun ilerlemesini engelleme ve kataraktan koruma özelliklerine sahiptir.

Düşük kalori ve oldukça az yağ içermesinden dolayı havuç, kilo kontrolü için bağışıklık sistemi ve beslenme listesinde mutlaka yer verilmesi için gereken bir yiyecektir. Bunun yanı sıra düşük yağ oranı sayesinde kan kolesterolünü kontrol altına almak için de havuç tüketmek oldukça faydalıdır.

Ayrıca potasyum açısından da zengin bir besin olan havucun kalp sağlığına da iyi geldiği bilinmektedir ve araştırmalar göstermektedir ki potasyum kan damarlarını gevşeterek kan basıncını düzenlemeye ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olmaktadır.

Yüksek oradan lif bulunduran havuç, nefis yemek tarifleri arasında günlük düzenli tüketilirse hazımsızlık ve kabızlık problemlerin önüne geçmeye yardımcı olmaktadır.

Uzmanlar, A vitamini ve beta karoten sayesinde cilt sağlığı ve elastikiyetini de korumanın mümkün olduğunu belirtmektedir.

Bütün bu faydalarına rağmen bazı kişilerde havuç tüketimi alerjiye yahut istenmeyen bazı reaksiyonlara sebep olabilirler, bu nedenle uzman hekimlere danışılmadan tüketmemekte fayda olduğunu Türk aşçı haberleri olarak belirtmek isteriz.

Diyarbakır Ciğeri Kebabı Tescilli Yemekler Arasına Girdi...

 Diyarbakır Ciğeri Kebabı Tescilli Yemekler Arasına Girdi...

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasınca (TSO) yapılan başvuru sonucu coğrafi işaret tescil belgesi alan "Diyarbakır ciğeri kebabı" da tescilli yemeklerimiz arasına girdi.

Kentte günün her öğününde talep gören Diyarbakır ciğer kebabının tescil belgesi alması dolayısıyla tarihi Ongözlü Köprü'de şenlik düzenlendi.

Şenlikte, sabahın erken saatlerinden itibaren kurulan çok sayıda tezgahta hazırlanan yaklaşık 600 porsiyon ciğer kebabı, katılımcılara ikram edildi.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Eker, etkinlikte yaptığı konuşmada, insanlık tarihinde yerleşik hayata geçiş sürecinde tarım ve hayvancılığın ilk örneklerinin görüldüğü Diyarbakır'ın önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Diyarbakır'ı güzellikleriyle tanıtmanın aşamalarını gerçekleştirdiklerini aktaran Eker, "Diyarbakır'a ait 48 ürün tescil aldı. Daha da çok var. 33 medeniyetin her birisi bir değer kattı buraya. Hepsinin beslendiği yer bu aziz coğrafyadır." dedi.

Eker, ürünlerin tescil almasında emeği olanlara teşekkür etti.

"Gastronomi bizim petrolümüz"

Diyarbakır TSO Başkanı Mehmet Kaya da kadim kent Diyarbakır'ın gastronomi ürünlerini tescilletmek için sivil toplum kuruluşları olarak ortak bir akıl oluşturduklarını belirtti.

Tescilli ürün sayısıyla Diyarbakır'ın ilk 3 il arasında yer aldığını Kaya, ciğer kebabının hazırlanışı, ikramı ve satışıyla ilgili yaptıkları sunumda Türk Patent ve Marka Kurumunun hemen tescili verdiğini kaydetti.

Kaya, "Tescilli ürünlerde genellikle ürün tescillenir ve ticarileştirilmeye çalışılır. Biz şanslıyız, çünkü ticarileşmiş ve 350'den fazla iş yeri açılmış, istihdam sağlamış. Gastronomi bizim petrolümüz. 100 yıl ya da 200 yıl değil, binlerce yıl ömrü var. Gastronomiden daha çok ekmek yiyeceğimize inanıyoruz. Bizler çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Lokantacılar ve Kebapçılar Odası Başkanı Haşim Erkan, gastronomi haritamızda coğrafi işaretli ciğer kebabının kentin yüzyıllık kültürü olduğunu, ciğer kebabı sayesinde çok sayıda kişinin istihdam edildiğini bildirdi.

Erkan, "Yıllardır ciğer kimin diye tartışılıyordu. Bugün ciğer bizimdir, bizim olduğunun da tespitidir. İleriki dönemlerde de ciğer festivali için hazır olun." diye konuştu.

İstanbul'dan gelen Hasan Yüksel, kahvaltıda yediği ciğer kebabını çok beğendiğini dile getirerek, Diyarbakırda en iyi kebab tarifleri arasında bulunan ciğer kebabının tescillenmesine tanıklık ettikleri için mutlu olduğunu anlattı.

Ailesiyle birlikte etkinliğe katılan Beyzanur Ceylan, etkinlik sayesinde kahvaltıyı ciğer kebabıyla yaptıklarını aktararak, ciğer kebabının tescil almasının sevindirici olduğunu belirtti.

Etkinliğe, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Ebubekir Bal ve Oya Eronat, AK Parti İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın, AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak ve Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi Suna Kepolu Ataman, kurum ve kuruluş yöneticileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı.

En Başarılı Avrupalı Baharatçılar Bodrum’da Buluşacak

 

En Başarılı Avrupalı Baharatçılar Bodrum’da Buluşacak

Baharat ihracatının yüzde 64’ü Ege Bölgesi’nden yapılıyor. Türkiye'den 144 ülkeye baharat ihraç ediliyor. Dünya sofralarında pişen binlerce çeşit yemeğin baharatları Egeli ihracatçılar tarafından gönderiliyor. 

2022 yılının ilk yarısında Türkiye 105,7 milyon dolarlık baharat ihraç ederken bu ihracatın 67 milyon dolarlık büyük kısmını Ege İhracatçı Birlikleri üyesi ihracatçılar gerçekleştirdi.

Lezzet tutkunlarının yemeklerde baharat kullanımı dünya genelinde her geçen gün artarken, Ege Bölgesi’nden yapılan baharat ihracatı 2022 yılının ocak-haziran döneminde, bir önceki yılın aynı zaman aralığına göre yüzde 3’lük artışla 64,8 milyon dolardan 67 milyon 58 bin dolara yükseldi.

2022 yılında gastronomi turizminde baharat çeşitlerinden kekikten çörekotuna, defneden sumağa, kimyondan anasona, Gastronomi Haritamızda bulunan ıhlamurdan ada çayına onlarca tür baharatı dünyanın dört bir tarafına ihraç eden Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri dünya mutfaklarında pişen yemekleri lezzetlendirmeye devat etti.

Türkiye’nin 2022 yılının ilk yarısındaki baharat ihracatının 105 milyon 778 bin dolar olduğu bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, Avrupalı Baharatçılara bu ihracatı yüzde 64’lük büyük diliminin Ege İhracatçı Birlikleri üyesi ihracatçılar tarafından yapıldığını dile getirdi.

Baharat Sektöründe 1 Milyar Dolar İhracat Hedefleniyor 

Türkiye gastronomi haberlerinde yer alan bilgilere göre, Türk gıda ürünlerinin ABD pazarında bilinirliğini ve ihracatını artırmak için Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 4 yıldır TURQUALITY Projesi yürütüldüğünü anlatan Tarakçıoğlu, “Bu projenin en önemli ayaklarından birisi Türk baharatlarının tanıtımıydı. 

ABD’de baharat kullanımı daha yaygın olduğu batı bölgelerinde tanıtımlarımızı yoğunlaştırdık. 

Amacımız çevreye duyarlı, üretimlerimizde izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik şartlarını yerine getirerek üretim yapmak, üreticilerimizi bu yönde bilgilendirecek projeleri hayata geçirmek. İzlenebilirlik ve sürdürülebilirlik esaslı üretilen Türk baharatlarının ihracatını düzenli olarak artırmak. Günümüzde yıllık 200-250 milyon dolar aralığında olan baharat ihracatımızı 1 milyar dolar seviyesine taşımak” şeklinde konuştu.

Avrupalı 250 Baharatçı Bodrum’da Buluşacak

EİB çatısı altındaki iki ihracatçı birliği olarak 5-8 Ekim 2022 tarihlerinde Bodrum’da Avrupa Baharat Birliği Genel Kurulu’na ev sahipliği yapacaklarını aktaran Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Avrupa Baharat Birliği’nin Genel Kurulu’na 12 yıl aranın ardından ev sahipliği yapmış olacağız.

Avrupa’da baharat sektörüne yön veren 250 iş insanını Türkiye’de ağırlayacağız. Bu organizasyonda kurulacak iş ilişkilerinin ihracat rakamlarımızın artışına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin baharat ihracatında lider ürünlerin kekik ve defne olduğunun altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Kekik ihracatından 31 milyon dolar, defne yaprağı ihracatından 24,5 milyon dolar döviz elde ederken, 5,1 milyon dolarlık adaçayı, 4,8 milyon dolarlık kimyon, 3,5 milyon dolarlık biberiye, 2,5 milyon dolarlık sumak, 2,3 milyon dolarlık meyan kökü, 1,5 milyon dolarlık anason, 1,1 milyon dolarlık çörekotu ihraç ettik.”

2022 yılının ocak-haziran döneminde Türkiye’den 144 ülkeye baharat ihraç edilirken, ilk üç ülke Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Çin oldu. ABD’ye yapılan baharat ihracatı 13 milyon 370 bin dolar olurken, Almanya, Türkiye’den 11 milyon 634 bin dolarlık baharat talep etti. Çin’e yapılan baharat ihracatımız ise; 10 milyon 122 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

Şef Kerem Yahya Görgel; Asla Pes Etme!

 Şef Kerem Yahya Görgel; Asla Pes Etme!

Bir insanın hedeflerine ulaşması  zorlu ve engellerle dolu bir yaşam sürecinden geçtiği için oldukça zordur. Aslında bu zorlu süreç aldığınız kararlar ile başlamaktadır. Bazı engeller psikolojik, bazı engellerler ekonomik, bazı engeller insanlar tarafından, bazen ise araç ve gereçler ile gerçekleşir. 

Bu durumda sizin hedefinize gitmekte ne kadar kararlı ne kadar istekli olmanız doğrultusunda başarılı olacaksınızdır. 

Sahi başarı sizin gözünüzde nedir ? 

Bir taşı kaldırmakta bir başarı mıdır ? 

Kendi kabuğunuzdan çıktığınızda başarının % 60 ını başarmış oluyorsunuz zaten geriye kalan %40 lık kesimin içerisine hayat, kariyer, bilgiler ve dahası giriyor siz kendi kabuğunuzdan çıkmadığınız sürece başarıyı beklemek balığın ağaca çıkmasını beklemek gibidir. 

Başarı bazen başarısızlıkla gelir bazen çaresizlik ile gelir. Siz bu durumlarla karşılaştığınız da ne kadar iyi risk yönetimi yaparsanız o kadar rahatlıkla başarıyı elde etmiş olursunuz. 

 Şef Kerem Yahya Görgel olarak Tabi bazı başarılar veya maddi güç ile alınan başarı elde eden insanlar için değildir bu yazım. Zorluklarla bir noktaya gelmiş yeri gelip kendi emeği ile yılmadan usanmadan ustalarına karşı nezaketi elden bırakmayan. 

Ustanın vurduğu yerden gül bitmesini bekleyen bu işin tozunu yalamış meslektaşlarım ve değerli büyüklerim içindir. Eğer ki ileride bu söylediklerimi anlayacak geleceğimiz olan genç usta adaylarıda kulak vermek ister ise. Sadece araştırın çalışın nezaketi elden bırakmayın. 

Saygı istiyorsanız, saygı göstermek zorundasınız. 

Yaptığımız işin ne kadar kutsal ve önemli olduğunu kavramamız gerekiyor. Mesleğe başladığımda çok komik tabak dekorlarım vardı. Hiç Unutmuyorum bir yarışma için yaptığım avcı böreği öküz doyuran cinsinden idi. Tabi o zamanlar bilgimiz yok internet günümüz kadar kolay ulaşılabilir değildi. 

Hafta sonu bilgisayar sınıfı açılmalı ki bir kaç araştırma yapalım. Ama artık bilgiye ulaşmak çok kolay fakat insanlar çok tembelleşmeye alıştırıldı. 

Eskiden elle yazdığımız şeyler şimdi bir disk ile dünyaları depolayabiliyorsunuz. Ama dediğim gibi bilgi çok fazla var fakat bu bilgiyi kullanan insanlar yok. Aslında bir acı gerçeğimiz de gelecek hedefleri olmayan genç yeteneklerimiz. 

Yazımın başında da dediğim gibi kendi kabuklarından çıksalar ne kadar yetenekli ne kadar  çok işler başaracaklarının farkına varacaklar.

Genç yeteneklerimiz sizlerden ricam mesleğimize olan duygularınızı para ile başlatmayın tutku ile gönülden bu mesleğe hayatınızı adayacağınız şekilde planlar yaparak adım atın. Tv programlarından görüp aldanmayın çünkü 3-5 yıl sonranız hiç olur unutulur gidersiniz. 

Temeliniz sağlam ve sağlam referanslara ilerlerseniz güçlü ve dayanıklı birer şef olma garantisi vardır. 

Bir çok ülkede bulundum bir çok farklı milleten insanlar ile çalışma fırsatım oldu hepsi çok zeki ve yetenekliler ama bizim gençlerimiz hem zeki hem pratik zekaya sahipler. Lütfen kendinizin farkına varıp kabuğunuzdan çıkmanız dileğim ile sevgilerimle.. 

Lezzet ve başarı dolu günler dilerim...

Kerem Yahya GÖRGEL 

Executive Chef 

WACS Member

Gastronomy Association Member 

Korea Europen Master Chef Member